"المنارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • feneri
        
    • fenerinin
        
    • fenerine
        
    • Fener
        
    • fenerini
        
    • fenerinde
        
    • fenerde
        
    • fenere
        
    • İşaret
        
    • fenerin
        
    • yol
        
    • ışık
        
    • yansın
        
    • radyofar
        
    Güney Amerika'nın güneyindeki deniz feneri. Open Subtitles إنها المنارة الموجودة في أقصى جنوب أمريكا الجنوبية.
    Deniz feneri otomatiğe bağlandı. O yüzden gitmemize gerek kalmadı. Open Subtitles لقد أصبحت المنارة أوتوماتيكية بعد أن تم تحديث النموذج
    Eyalet Kıyı Komisyonu'na deniz fenerinin tuzlu su korozyonundan zarar gördüğünü söyle. Open Subtitles قل للجنة السواحل الدولة ان تاكل المياه المالحة ادى الى سقوط المنارة
    Eğer Ray ve Katy ile yürütemezsek sis düdüğünü çal, çünkü deniz fenerine taşınıyoruz. Open Subtitles و ان لم تفلح الامور مع راى و كايتى أطلقى صافرة الضباب لأنة وقت المنارة
    Fener sorumlusu Andrew Moriz ve yardımcısı... Felipe Mendoza'yı soğukkanlılıkla öldürmekten suçlu bulundun... Open Subtitles انت متهم باغتيال حارس المنارة, اندرو موريز بدم بارد
    Öğle yemeğinden sonra Juan Antonio, Vicky'yi Aviles'deki deniz fenerini göstermeye götürdü. Open Subtitles بعد الغداء، خوان أنطونيو اصطحب فيكي لزيارة المنارة في أفيليس
    Bir tanesi deniz fenerinde bir tanesi de çatıda. Open Subtitles واحد عند المنارة الأدنى والآخر على السطح
    Hem fenerde ışık yanacak, hem de uçurumun üstünde. Open Subtitles الان لدينا ضوءا واحدة فى المنارة وواحدا فوق الصخرة
    Deniz feneri otomatiğe bağlandı. O yüzden gitmemize gerek kalmadı. Open Subtitles لقد أصبحت المنارة أوتوماتيكية بعد أن تم تحديث النموذج
    İletişim cihazlarını ve bir deniz feneri bekçisi gibi yalnız olmayı severim. Open Subtitles أدوات الاتصال و البقاء وحدي كحارس المنارة
    Harika bir deniz feneri vardı. Tam kumsalda, sahil yolunun bitimindeydi. Open Subtitles كانت هناك تلك المنارة الرائعة وكانت مباشرة على الشاطئ بعيدة عن زاحم الناس
    Aklıma ilk olarak Scooby-Doo'daki şeytani deniz feneri bekçisi geliyor. Open Subtitles صورة العديد من حراس المنارة الأشرار في مسلسل سكوبي دو عادت إلى ذهني
    Arabanızdaki kameranın deniz feneri yıkıldığında kaydettiği görüntüleri istedi. Open Subtitles سأل عن الاندفاع الذي التقط بواسطة كامرة سيارتك عندما انهارت المنارة.
    Eyalet Kıyı Komisyonu'na deniz fenerinin tuzlu su korozyonundan zarar gördüğünü söyle. Open Subtitles قل للجنة السواحل الدولة ان تاكل المياه المالحة ادى الى سقوط المنارة
    En son deniz fenerinin altındaki mağarada olduğumuzu hatırlıyorum. Open Subtitles آخر شيء أتذكره كنا في الكهف تحت المنارة دوك؟
    Fakat bu sırada Bayan Aldrin, eşinizle mutlaka deniz fenerine gidin derim. Open Subtitles أنصح بشدّة أن تلقي نظرة مع زوجك على المنارة
    O zaman deniz fenerine iki kişi taşıman gerekecek. Open Subtitles حسناً, إذاً سيكون لديك شخصان عليك جرهما إلي المنارة
    Ben Fener kulesindeyim ve bir cinayet ihbarında bulunacağım. Open Subtitles أنا في ردهة المنارة وأنا لدي تقرير، جيد , عن جريمة قتل
    Bir tanesi Black House Cofffe'nin olduğu yeri gösteriyor. Bir diğeri de deniz fenerini. Open Subtitles أحدهم تتصادف مع مكان قهوة المنزل الأسود، والأخرى مع المنارة
    Dave deniz fenerinde başka birinin daha olduğunu düşünüyor. Open Subtitles دايف يعتقد انه كان هناك شخص آخر في المنارة
    Yaşlı çingeneye iki saat içinde fenerde buluşacağımızı söyle. Open Subtitles اخبري الغجري العجوز ان يقابلني عند المنارة بعد ساعتين
    Belki kayaların arasından dolaşıp fenere ulaşan bir patika vardır. Gidelim. Open Subtitles ربما طريق يلتف حول تلك الصخور إلى المنارة
    Pulsar her dönüşünde aniden parlayan bir ışık size ulaşacak ve siz onu inanılmaz parlak bir işaret olarak göreceksiniz. Open Subtitles ستكون في مسار شعاع النجم النابض وهكذا ، مع كل دوران سيومض الشعاع أمامك ، وسترى هذه المنارة الساطعة الرائعة
    O fenerin tepesindeyken her şeyi bir kenara bırakırsak... Open Subtitles عندما كنت على قمة تلك المنارة وبرغم كل شيء آخر
    Karanlık sularda yüzen bir yalnız gemiye yol gösteren deniz feneri. Open Subtitles المنارة, ترشد السفينة الوحيدة من خلال مياه الشر إذا كان هنالك واحدة من قبل
    - Balon radyofar fena fikir değildi. Open Subtitles إذن بالون المنارة لم يكن سيئا!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more