Büro, pozisyonları uzun süre boş bırakmaz. | Open Subtitles | حسنا المكتب لا يحب ان يترك المناصب فارغة لوقت طويل |
Bu pozisyonları da kura ile belirleyecekler. İyi. | Open Subtitles | عن المناصب التي قد شُغلت بالقرعة - حسنٌ - |
Tüm ejderha binicisi pozisyonları kapılmış. | Open Subtitles | ALL OF THE DRAGON المناصب ركوب على اتخاذها. |
Medya üzerine yüksek lisansım, film ve televizyon sektörlerinde üst düzey iş geçmişim vardı. | TED | فقد حصلت على درجة الماجستير في الإعلام وتقلدت مجموعة من المناصب رفيعة المستوى في مجال صناعة الأفلام والتلفاز. |
Yönetim kurulunda Florrick-Agos'a bütün üst düzey pozisyonlarını verecekmiş. | Open Subtitles | ستعطي فلوريك وآغوس كل المناصب العليا في اللجان الإدارية |
Ve koltuk, akademideki en güçlü pozisyonlardan biri. | Open Subtitles | والرئاسة واحدة من أكثر المناصب قوة في الوسط الأكاديمي |
Bu hazır pozisyonlardan birini doldursam siz de Bayan Holden ve benim odamın ücretinden feragat etseniz, nasıl olur? | Open Subtitles | إذا كان باستـــطاعتي ملء واحدة من المناصب تحت الطـلب مقابل. إعفائي من أجرة غرفتي أنا والسيّدة هولدن |
Giriş izni olan şirket pozisyonları: CEO, başkan yardımcısı, güvenlik görevlileri ereksiyon koruma sorumluları, Primo, pazarlama müdürü dominant pasif gayler. | Open Subtitles | تشمل المناصب التالية: رئيس التنفيذي، نائب الرئيس، حارس الأمن، فلوفر)، (بريمو)، رئيس مكتب التسويق)، |
Clander imparatorluktaki üst düzey mevkileri satmaya başladı. | Open Subtitles | بدأ كلياندر في بيع المناصب المرموقة في الامبراطورية |
Francisco, üst düzey yönetim konusunda kalifiye biridir. | Open Subtitles | فرانسيسكو مؤهل لإدارة أعلى المناصب |
Bu ve diğer suçlar için üst düzey hükümet yetkililerine ulaşmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول الوصول لأعلى المناصب الحكومية |
Hükümetteki üst düzey yetkililere giderim, hatta gerekirse bu iş için İngiltere'deki yüksek mahkemeye bile giderim. | Open Subtitles | -سأذهب إلى أعلى المناصب الحكومية سأذهب للمحكمة العليا خارج هذا البلد إذا تطلب الأمر |