"المنبهة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Alarmlı
        
    • Çalar
        
    • büfede
        
    Ama Alarmlı saatim geçen gece bir horoz dövüşünde öldüğü için çalmadı. Open Subtitles لكن ساعتي المنبهة لم تتوقف لأنها تعطلت الليلة الماضية في قتال للديوك
    Alarmlı saat kullanmam. Open Subtitles العمر هو ساعتي المنبهة
    - Alarmlı saatin var. Open Subtitles -أنت ساعتي المنبهة
    birçoğumuza son derece, son derece tanıdık gelen bir ses, ve tabii ki bu Çalar saatin sesi. TED صوت نعتاد عليه بشكل يائس للغاية، وهو بالطبع صوت الساعة المنبهة.
    O konuşan Çalar saatlerden biri değil mi yani? Open Subtitles إنها ليست واحدة من تلك الساعات المنبهة الناطقة ؟
    Bizim büfede kalmamış. Open Subtitles اجلب لي بعض الحبوب المنبهة انتهى ما بحوزة بائع الجرائد
    Biraz NoDoz al. Bizim büfede kalmamış. Open Subtitles اجلب لي بعض الحبوب المنبهة انتهى ما بحوزة بائع الجرائد
    Burada, Doha'da bile Çalar saat ve kol saatlerinin tamir edildiği bu küçük kuytulardan birini bulduk ve inanın, saat tamiri kolay iş değil, saatlerin birçok küçük parçası var. TED حتى هنا في الدوحة وجدت مثل هذا كشك صغير حيث يمكن أن تصلح الساعات المنبهة و ساعات اليد، و حيث الكثير من الأجزاء الصغيرة.
    Çalar saatim iflas etti. Open Subtitles لقد كانت ساعتي المنبهة قد كسرت
    Kirli Çorap Çalar Saati'yle başlayın. Open Subtitles أنا أقول أبدأي مع ماذا كنت أدعوه... ساعة الجوارب المنبهة القذرة!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more