Yeryüzünün yüzeyin kesinlikle delik deşik edilmiş, ve buradayız, tam ortada. | TED | سطح الأرض بالطبع ملئ بالحفر، ونحن ها هنا، تماماً في المنتصف. |
Diğer ikisi malum odayla uğraşırken ortaya düzeni sağlamak için bir adam koyarlar. | Open Subtitles | سوف تحتاج إلي رجُل في المنتصف في حين يتجه رجُلين إلي الغرفة المُحكمة |
İşte merminin izlediği yol. Gördüğün gibi orta çizgiyi geçmemiş. | Open Subtitles | هنا مسار الرصاصة كما ترى فهي لم تعبر خط المنتصف |
ortasında bir motor var, ve ayrıca içinde bir vites var. Ve biz bu vitesi motor devrini iletmek için kullanıyoruz. | TED | في المنتصف لدينا المحرك، ولدينا أيضا التروس. ونحن نستخدم التروس لنقل دوران المحرك. |
Tek yapabileceğim şey beklemek ta ki ortadan ikiye bölünene dek. | Open Subtitles | كل ما يمكنني فعله هو الانتظار حتى يشطرني في المنتصف تماما. |
Bakın; şu ortadaki yükseltinin halihazırda okula giden kızları var. | TED | أنظروا: تلك الحدبة الضخمة في المنتصف بالفعل الفتيات في المدارس. |
Fark edeceksiniz ki, ortada çok büyük bir boşluk var. | TED | ولكن الأمر أنه، ستلاحظون أن هناك فجوة كبيرة في المنتصف. |
Baskın olacağı noktaya yöneliyor tam ortada - önceki yıllarda zaptetmişti burayı. | Open Subtitles | توجه للمنطقة المهيمنة التي كان يشغلها خلال العام السابق في المنتصف تماما |
Liderin arkasında üç araba var! En geride Labonte, ortada Peyton! | Open Subtitles | ثلاث متسابقون خلف القائد هم لابونت لو و بيتون في المنتصف |
Joey, dizlerini üzerine çöktü ve tam ortasından geçen bir tünelin olduğu gördü. | Open Subtitles | ينزل جوي على يديه وركبتيه ويسحبه وهناك هذا النفق يتّجه يمينا حتى المنتصف. |
Gülüyorlar çünkü orta-sağdan ortaya doğru çizin dedi, ve biraz karıştırdı. | TED | كانوا يضحكون لأن أحدهم قال أرسم من يمين المنتصف الى المنتصف، ثم بعدها خرب الموضوع |
Peki ya ortaya, havanın sıcak ve soğuk arasında | TED | ماذا لو أنني وضعت إسفنجه حرارية في المنتصف |
orta kısımda yer alan fizik çok çok küçük şeylerden çok çok büyük şeylere geniş bir aralığı içerir. | TED | الفيزياء التي في المنتصف تنطبق على مدى واسع، من الأشياء الصغيرة جداً جداً إلى الأشياء الكبيرة جداً جداً. |
Bu çocukların çoğunu orta ya da sağ tarafa taşıyacak potansiyelimiz var. | TED | لدينا القدرة على نقل معظم هؤلاء الأطفال إلى المنتصف أو إلى الجانب الأيمن. |
Ve eğer merdivenin ortasında oturabiliyorsanız adeta sihirli bir yerdesiniz. | TED | لذا إذا كنت تستطيع الجلوس في المنتصف هناك، فأنت في مكان سحري. |
Sonra da sen bana dur diye yalvarana dek ortadan ikiye ayıracağım. | Open Subtitles | وأقسمك إلى المنتصف حتى تترضعين لي , حتى أتوقف ولكنّي لن أتوقف |
Güney Asya’yı da buradan bölüyorum. Hindistan ortadaki büyük baloncuğu temsil ediyor. | TED | ويمكن أن أقسّم جنوب آسيا هنا. الهند هي الفقاعة الكبرى في المنتصف |
Ve cevap, arada, yani gelişimde, yatıyor. | TED | والإجابة هي ما يقع في المنتصف أي التنمية. |
Bu toroidal, delikli halka şeklin tam ortasında, bu şeklin tam ortası 150 milyon derece. | TED | وداخله، تماماً في منتصف هذا الشكل الحلقي، الشكل الدائري المجوف، تماماً في المنتصف 150 مليون درجة مئوية. |
Gelecek sefer, biraz daha merkeze doğru atacaktım, değil mi? | Open Subtitles | المرة القادمة عليّ رميها نحو المنتصف قليلاً ، أليس كذلك؟ |
Gördüğünüz gibi daha sönük olan yıldızlar merkezde toplanmış. Bu yıldızlar çok önemli. | Open Subtitles | نحن نرى نجوماُ تبدو أكثر شحوباً نحو المنتصف لهذه النجوم ذات أهمية بالغة |
İşçilerden oluşan gruplar, silahlı nöbetçiler eşliğinde merkez boyunca dikenli teller dikmeye başladılar. | Open Subtitles | بدأت فرق من العمال تحت حراسة مسلحة بإقامة حاجز من الأسلاك الشائكة ابتداءً من المنتصف |
...yükleme barı yarıya geldiğinde, ölmüşlerdi. | Open Subtitles | في الوقت الذى وصل فيه شريط التحميل إلى المنتصف كانوا قد ماتوا |
Sahnenin Ortasına ilerle! Şovunu müzikal olarak mı yoksa piyes olarak mı sergileyeceksin? | Open Subtitles | تقدمي إلى المنتصف هل تريدين أن تغني أولا أم تريدين أن ترتلي ؟ |