peçete üzerindeki ruj hakkında adli tıptan bir haber geldi mi? Henüz gelmedi. | Open Subtitles | هل حصلتَ على نتائج من المختبر بشأن أحمر الشفاة الذي على المنديل ؟ |
peçete kucağıma, küçük ısırıklar, ağız kapalı çiğne, ve kaşınmak yok. | TED | المنديل على ركبتى، نصف قضمات، أمضع وفمى مغلق، ولا أخربش. |
Şu mendili elimize bir geçirsek. | Open Subtitles | والآن, لو استطعنا الحصول على هذا المنديل, |
Suratından o makyajı çıkartmak istiyorsan ıslak mendil kullanmak gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن تستعمل المنديل المرطب اذا كنت تريد إزالة المكياج |
İki seçeneğin var... ya üzerindeki numarayı, ya da peçeteyi kullanırsın. | Open Subtitles | لديكخياران.. يمكنك أن تستخدم الرقم أو تستخدم المنديل |
Hâlâ peçeteye çizdiğiniz haritayı saklıyorum. | Open Subtitles | لا زلت أحتفظ بالخريطة التي رسمتِها على المنديل. |
Unutma ki bu mendilin, bu da elbisenin kolu. | Open Subtitles | تذكري أن هذا المنديل لك فقط وأن هذا هو كُمّ الفستان |
Son olarak, peçete geleneksel olarak çatalların soluna koyulur, altlarına konulmasının da sorun olmamasına rağmen. | TED | أخيراً، المنديل يوضع تقليديا يسار الشوكات، على الرغم من أنه يمكن وضعه تحتهم، أيضاً. |
Raoul, çekmeceden peçete halkalarını getirebilir misin? | Open Subtitles | راؤول، هل تستطيع جلب المنديل الملفوف من الدرج؟ |
peçete omuzlarının üstünde bulunmuş, ve bu38 kalibrelik toplu tabanca cesedin yanındaymış. | Open Subtitles | وجد المنديل أعلى كتفه وعيار 38 وجد بجانب الجثة |
mendili geri ver. Onu bana verdi, sana diil! | Open Subtitles | أعطني المنديل إنه أعطاني إياه لي وليس لك |
Hayır, bu bir hizmetkarın değil, şık bir hanımın mendili olabilir. | Open Subtitles | كلا هذا المنديل لا يخص وصيفه لكنه يخص سيده عظيمه |
Sayın Prenses, bu şık mendili yerine yerleştirmesi için hizmetkarınıza vereyim. | Open Subtitles | سيدتى الأميره أيمكننا أن نكف عن إبقاء ذلك المنديل الثمين فى دائرة العرض سوف نعيده لوصيفتك الوفيه لتتولى غسله و كيه |
Sis olayını canlandırmam gerek. Bu yüzden yanımda bir mendil getirdim. | TED | ولذلك اريد ان احاكي الضباب ولذلك احضرت معي هذا المنديل |
Hiç alakası olmasa da, bir şey soracağım, bu mendil size mi ait? | Open Subtitles | هناك نقطه صغيره محل تساؤل أهذا المنديل لك ؟ |
Onurum üzerine yemin ederim ki bu mendil hiçbir zaman karıma ait olmadı. | Open Subtitles | إننى أقسم بالله و أعطى كلمة شرف كرجل نبيل أن هذا المنديل لا يخص زوجتى |
Dinle, o peçeteyi almamın tek nedeni içine tavuk sarmış olmamdı. | Open Subtitles | اسمع ، أنا أخذت ذاك المنديل فقط كي ألف فيه بعض الدجاج |
Beni zorla sümüğüyle dolu bir peçeteye baktırttı. | Open Subtitles | و لكنها تظل تجعلني أنظر المنديل الممتلئ بمخاطها |
Kırmızı mendilin üzerine koy, yoksa 1 numara, vur onu! | Open Subtitles | وضعها على المنديل الأحمر وإلا رقم واحد سيقتلك |
mendile kloroform dökmeni istiyorum İşte böyle tamam mı? | Open Subtitles | اريدك ان تغمسي هذا المنديل بالكلوروفورمِ مثل هذا، مفهوم؟ |
Şimdi hep birlikte peçetenin nasıl kullanıldığını görelim. | Open Subtitles | الان , نستعرض جميعا الطريقه الصحيحه لاستخدام المنديل |
Silahla şalın yanında bulduğumuz bu mendille kaçınılmaz bir bağı vardı. | Open Subtitles | التي شكلت وجود صلة لا مفر منه مع هذا المنديل الذي وجدناه جنبا إلى جنب مع المسدس الملفوف بالقماش المسروق |
bandana dışında başka bir şey giymeyeceğim. | Open Subtitles | أنوي ألا أرتدي شيئاً سوي ذلك المنديل حول رأسي. |
Ben de kurbanın bir ya da iki kere dudaklarının kenarındaki şarabı silmek için mendilini kullandığını düşündüm. | Open Subtitles | لذلك، السبب في استخدام المنديل ليمحو أثر الخمرِ من شفاههِ مرةً أو مرتين |
peçetene tükürmen iyiydi canım. | Open Subtitles | تصرف رائع بأن تبصقين الطعام داخل المنديل , عزيزتي |
Dirseklerini masadan çek ve Peçeteni boynuna bağla yoksa üstünü başını batıracaksın. | Open Subtitles | أرفع كوعيك عن مائدة الطعام ولف المنديل حول رقبتك أو أنك ستوسخ نفسك |
Kızınız peçetesini kucağına sermez mi? | Open Subtitles | الا تضع ابنتك المنديل علي المائده ؟ |