"المنطقةِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bölgede
        
    • bölge
        
    • bölgeyi
        
    • bölgenin
        
    • alana
        
    • bölgeye
        
    • Bölgedeki
        
    Bu bölgede de isim yapabilmek istiyoruz. Open Subtitles نَتمنّى بِناء سمعة لأنفسنا في هذه المنطقةِ.
    - Genellikle bu bölgede ama onu yakalayacağız. Open Subtitles هذه المنطقةِ العامّةِ، لَكنَّنا سَنَحْصلُ عليه
    Çünkü Jadoo'yu bölge Hakiminin evinde olacağı kimsenin aklına gelmez. Open Subtitles الذي جادو يُمكنُ أَنْ يَكُونَ في المنطقةِ بيت صديقِ القاضي.
    Beyaz bölge, yolcu almak ve indirmek içindir. Open Subtitles لا توقف في المنطقةِ الحمراءِ. إنّ المنطقةَ البيضاءَ للتحميل وإلافْراغ للمسافرين فقط.
    Yarınız şu taraftaki bölgeyi arasın. Open Subtitles نِصْف أنت رجال يَبْحثونَ تلك المنطقةِ هناك.
    Ama başka istekleri olan planlı bir katil o bölgenin dışına çıkmak ister. Open Subtitles قاتل مُنظَّم بالحافزِ الآخرِ سَيَتأكّدُ للضَرْب خارج تلك المنطقةِ.
    Sınırlı bir alana göre bu büyüklükte çok örümcek var. Open Subtitles العديد من العناكبِ بهذا الحجمِ في مثل هذا المنطقةِ المحصورةِ.
    Bende arabamı park edilmez bölgeye park ederim. Open Subtitles لذا أنا سَأُوقفُ السيارةَ في المنطقةِ البيضاءِ.
    Görüyorsun Bölgedeki petrol yatağı katmanları... birbirlerine şaşırtıcı bir biçimde hassas yapıda bağlı. Open Subtitles انت تَرى، الطبقات الحاملة للنفط في المنطقةِ. مرتبطة مِن قِبل تركيبة حسّاسة جداً.
    O tepelerdeki Beyaz Kil, sadece o bölgede vardır. Open Subtitles الطين الأبيض في تلك التلالِ معيّنُ إلى تلك المنطقةِ.
    bölgede değil. Açık denize dönmüş olmalı. Open Subtitles هو لَيسَ في المنطقةِ لابدَّ وأنةْ عادَ إلى خارج المجالِ
    O bölgede çok sayıda etkinlik vardır. Open Subtitles هناك الكثير مِنْ النشاطِ في تلك المنطقةِ.
    Radyo sinyallerini kesemeyiz , o bölgede askeri harekatlarımız var. Open Subtitles لا يمكننا منع الاشارات اللاسلكية، نحن نَجري عملياتَ عسكريةَ في تلك المنطقةِ
    Eğer yakın bir zamanda anlatmazsan sonsuza kadar o "bölge " kalacaksın. Open Subtitles , إذا لم تَطْلبُ الخروج معها قريباً سَتَنتهي بالإلتِصاق في المنطقةِ إلى الأبد
    Bu bölge oldukça kritik bir geçiş dönemi yaşıyor ve en ciddi güvenlik önlemleri gerektiriyor. Open Subtitles هذه المنطقةِ بشكل واضح في حالةٍ حرجة مِنْ الإنتقالِ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ويطلبون إجراءات أمنِ وقائية أكثر شدة
    Yeni bölge içerisinde elmasların olduğu bir takımın asma katını yaparım. Open Subtitles عِنْدي سقيفة جديدة جميلة في المنطقةِ الماسيّةِ
    Pekâlâ salaklar... buradan geçit alanına kadar bütün bölgeyi temizleyin. Open Subtitles حَسَناً، يا مهرّجون أُريدُكما أن تحرسا كامل هذه المنطقةِ مِنْ هنا إلى ساحةِ الاصطفاف
    bölgeyi yeni robot resimlerle tarayalım. Open Subtitles نناقشْ كامل المنطقةِ مَع تخطيطاتِ شرطتِنا الفنية المُعَدَّلةِ.
    Bir de, hayaletler etraflarındaki bölgeyi birkaç derece soğutmak için, ışık ve ısı enerjisini emerler. Open Subtitles أيضاً، الأشباح عموماً تمتصّْ الضوء وطاقةً الحرارة جَعْل المنطقةِ حولهم مبردة بضعة درجاتِ
    Ayrıca şansımız varsa bu duvar parçası, altındaki bölgenin çevreden zarar görmesini engellemiştir. Open Subtitles هذا الطنفِ كَانَ سيَحْمي هذه المنطقةِ مِنْ العناصرِ.
    Ağ benzeri bir yapıdan merkezi bir yuvadan yayılıyor ve tüm alana hükmediyorlardı. Open Subtitles الإنتشار من العُشّ مركزي في نمط شبه البيت العنكبوت ويُسيطرُ على المنطقةِ.
    Ben birkaç sakinleştirici söz söyleyeceğim, böylece bölgeye gireceğiz. Open Subtitles أنا سَأَهْمسُ بضعة كلمات تَهْدِئة للوصول بنا إلى المنطقةِ
    Kamu Sağlığı Teşkilatı'nı arıyorum, Bölgedeki şikayetleri bir kontrol etsinler. Open Subtitles أنا سَأَدْعو صحةَ بيئيةَ، إفحصْ الشكاوى في الفنادقِ في المنطقةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more