Bu bölge çok tehlikeli. Gardını bir saniye bile düşürme. | Open Subtitles | تلك المنطقة في غاية الخطورة لا تغفل عن الحراسة للحظة |
Ve geçen yıl bölge heceleme yarışmasını kazandı. | Open Subtitles | و لقد ربحت المنطقة في مسابقة التهجي السنة الماضية |
Max, 2002'de bölge iş yapmış ve birkaç düşman edinmiş. | Open Subtitles | ماكس قام ببعض التعاملات في تلك المنطقة في 2002 وكون بعض الأعداء |
Durun bakalım! Gecenin bu saatinde kimse o bölgeye gidemez. | Open Subtitles | لا أحد سيتجول في المنطقة في هذا الوقت من الليل. |
O bölgeye gelen beyaz biri çok dikkat çeker, hemen göze batar. | Open Subtitles | الشخص ذو البشرة البيضاء عبر المنطقة في المساء وإذا لم يظهروا بشكل جيّد سوف يقومون بإيقافك |
Geçen bir kaç haftadır bu bölgeyi vuran aynı adam. | Open Subtitles | إنه نفس الرجل الذي سرق هذه المنطقة في الأسابيع الماضية |
Aslan Kral müsabakalarında bölgeyi benim temsil etmem konusunda anlaştık. | Open Subtitles | ولقد وافقوا بأن اتزعم علي المنطقة في منافسة الملك الأسد. |
APD, Kuzeybatı bölge amirliği, 2.kat. | Open Subtitles | قسم الشرطة، شمال غرب قيادة المنطقة في الشارع الثاني |
Birkaç ufak çatışma çıktı ama dediğim gibi, bölge yeterince sakin. | Open Subtitles | كان يوجد مشادات طفيفة لكن أكرّر، المنطقة في هدوء تامّ |
Halbuki aksine o bölge bu zehirli atıklar için kesinlikle uygun bir bölge değildi. | Open Subtitles | " المنطقة في شك أنه لم يسمح له رسمياَ " " التخلص من المخلفات السامة " |
Kundalini'nin aktive olması, altıncı çakrayı ve epifiz merkezini harekete geçirir ve bu bölge evrimsel fonksiyonlarından bazılarını geri kazanmaya başlar. | Open Subtitles | فعندما يتم تنشيط الكونداليني، فإنه يحفز شاكرا السادسة والنقطة الصنوبرية وعندها تبدأ هذه المنطقة في استعادة بعض وظائفها التطورية. |
"Masai'ler Ngong'daki bölge yöneticisine... gündoğumunda ve günbatımında birçok kere... | Open Subtitles | الـ (مساي) قدّموا تقريراً إلى مفوّض المنطقة في (نجونج) أوقات عديدة عند شروق الشمس وغروبها |
Bu bölge artık yeni ellerde. | Open Subtitles | هذه المنطقة في أيدي جديدة |
Yılın bu döneminde hamam böcekleri bu bölgeye gelirler. | Open Subtitles | الصراصير مشتركة في هذه المنطقة في هذا الوقت من السنة. |
Bu öğleden sonra erken saatlerde bir çağrı üzerine bu bölgeye geldiler. | Open Subtitles | أجابوا نداء في تلك المنطقة في وقت سابق ظهر اليوم |
Yarasalar gibi çok iyi görmeyen memelilerde bu bölgeye bakarsak pek de iyi görmeyen yarasaların mor tipe sahip yarasalar olduğunu anlarız, biliyoruz ki hastalığa sebep olan muhtemelen budur. | TED | إذا نظرنا إلى هذه المنطقة في الحيوانات الثديية التي لا تستطيع الرؤية بشكل جيد، مثل الخفافيش، ووجدنا بأن الخفافيش التي لا تنظر بشكل جيد لديها الجين البنفسجي، فسنتوقع بأن هذا الجين هو المسبب للمرض. |
Araştırmacılara göre kara tembel hayvanlarının yaklaşan buzul çağı sebebiyle nesli tükendi veya bunun sebebi belki de insan gibi diğer türlerle olan rekabetti, çünkü insanın o bölgeye varması nesilleri tükendiği zamana denk geliyor. | TED | يعتقد الباحثون أن كسلان الأرض قد تعرض للتهجير بفعل اقتراب العصر الجليدي أو التنافس مع أنواع أخرى، لعلهم البشر، الذين وصلوا إلى المنطقة في نفس الوقت الذي انقرضت فيه معظم حيوانات الكسلان. |
Önümüzdeki birkaç gün bu bölgeyi araştırmalıyım. | Open Subtitles | لابد أن أستكشف المنطقة في الأيام القليلة القادمة. |
Gizli Servis'in derhal bölgeyi kümelendirmesini istiyorum. | Open Subtitles | اريد جهاز الحراسة أن ينتشر في المنطقة في الحال |
Belediye Başkanı yapılacak Anayasa Toplantısı'nda bu bölgeyi temsil eder miydiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك تمثيل المنطقة في الأجتماع الدستوري القادم؟ |
Duman bölgeyi beş saniye içinde tamamen kaplayacaktır. | Open Subtitles | من المفترض أن يغطي كامل المنطقة في خلال خمس ثواني |