"المنطقه" - Translation from Arabic to Turkish

• Bölge
• bölgeyi
• bölgede
• bölgeye
• alanı
• alan
• bölgenin
• bölgeden
• çevreyi
• bölgesine
• bölgedeki
• bölgesinde
• etrafı
• Mavi

Kadını ve kızı bulmalıyız. Bölge'den bir ekibi alarma geçirdim.
يجب ان نجد الزوجه و الفتاه لقد ارسلت لتحذير المنطقه

deyip, asistanın çağırıp, sormuş ,"Sence burada ırkçılığın en güçlü olduğu Bölge neresi?"
واستدعى مساعده وسأله , أين تقولون ,في هذه المنطقه ,أن العنصريه أكثر فتكا ؟

Kanıtlara dayanarak,... katilin aynı kişi olduğuna ve... bu bölgeyi tanıdığına inanıyorum...
بناء علي الأدله والذي جعلني أؤمن أن القاتل واحد أنه يعرف المنطقه

Ne yapıyorsun, Onbaşı? Makineli tüfekler bu bölgeyi 60 saniye daha taramaya devam edecek.
مدافع الماكينه ستستمر فى تمشيط المنطقه لمده 60 ثانيه

Beyinde alt bölgede ve yaranın karşısındaki simetrik lezyonlara neden olan tek sebep bu olabilir.
هذه هى الحاله الوحيده التى تسبب مثل هذه الأضرار بالمخ و تؤثر فيما يتعلق بالمنطقه السفليه و المنطقه المواجهه للضربه

İskelenin yakınındaki bu bölgeye gittim. Burası kanallarla kesişmişti.
لقد ذهبت إلى تلك المنطقه وكان يوجد بها عدة أحواض للسفن تتخللها بعض القنوات

O alanı kaplayacak keşif uçakları Akagi ve Kaga'dan havalanacaklar.
لنغطى المنطقه , سنطلق طائرات استكشاف من اكاجى و كاجا

Bir dahaki sefere sizin bölgenizde yapılacak olan bir Bölge temsilcisi seçiminde, adaylara şunları sorun.
في المره القادمه هناك انتخابات لمدعي المنطقه في كل ولايه، اسئل المرشحين هذه الأسئله.

Bu Bölge İtalyanların kontrolü altındaydı. Hemen yanlarında Macarlar vardı.
هذه المنطقه ستتولاها الأن القوات الأيـطاليـه، تليها القـوات المجريـه

Bölge savcılığından D'Ambrosia'yı ara, "kahve medyum mu?" diye sor.
اتصل بدامبروجا في مكتب محامي عام المنطقه,و اسألة إن كانت القهوة روحانية

Bölge Savcısı Martin Talbot basınla konuşuyor.
ومحامى المنطقه مارتين تالبوت يجيب على أسئلة الصحفيين

Keşif uçaklarımız bölgeyi tarayana kadar, en deneyimli pilotlarımızı ve uçakların yarısını şimdilik bekletelim.
حسنا جدا . وحتى يقوم مستكشفينا بتفتيش المنطقه سنحتفظ بطيارينا الاكثر خبره ونصف طائراتنا فى الاحتياطى

Yüzbaşı, cephane ödünç al, çal veya bul, ama bu bölgeyi savun.
كابتن عليك ان تسرق الذخيره او تتسولها و لكن دافع عن هذه المنطقه

bölgede kullanılan projektörler, hangarı aydınlatmak için döndürüldü.
استخدمت الاضواء الكاشفه لتغمر المنطقه بالضوء لاضاءه المدرج

Geçen yıl bölgede birkaç kez görüldü.
لقد شوهد العديد من الاوقات في المنطقه السنه الماضيه، انه يربح العديد من الاموال

Eğer bombandırman deseniniz bu bölgeye yoğunlaşırsa bu saldırı fabrikayı etkili bir şekilde yıkacak.
لـو تمكنتم مـن تركيز قصفكم فى تلك المنطقه فسيؤثـر هذا حتـماً فـى تدميـر المصنـع تمامـاً

Antartika'da bir araştırma gemisindeymiş ve en yakın limana kadar ulaşım alanı dışında olacakmış.
هو على السفينه في المنطقه المتجمده الجنوبيهِ و لَنْ يَكُونَ في مدى الإرسال حتى الربيعِ

19 dakika içinde, bu alan gaz bulutu olacak. - Ayrılmasına izin verme.
بعد 19 دقيقة ستصبح هذه المنطقه سحابة غبار

Bu bölgenin sahip olabileceği en büyük teknoloji; deniz suyunu arıtma.
هذه افضل تكنولوجيا يمكن لهذه المنطقه ان تمتلكها : المقطرات

Sanırım cinayet zamanı bölgeden ayrılan bir aracı gören tanık var.
الشاهد رأى سياره تغادر المنطقه في الوقت الذي وقعت فيه الجريمه؟

Osaka polisi çevreyi koruyor, hedefi yerinde vurmalıyız.
لدينا دعم شرطة اوساكا بتغطية المنطقه لكن رهاننا الأفضل ان نطيح بالهدف بموقعه

Yüzbaşıyı Amerikan bölgesine geri götüreceğim.
سوف نصحب النقيب إلى المنطقه الأمريكيه

Ve bölgedeki tüm 42'likleri kontrol edin.
راجعى الحالات الاثنين و الاربعين كلها فى المنطقه

Avrupa'nın o bölgesinde aile bağlantıları olan bir yatırım bankacısıydı.
لقد كان على صله مصرفيه فى تلك المنطقه فى اوروبا

Ama yerimizi tespit edip etrafı bir kontrol etmen gerekiyor, Gary.
لكني بحاجة اليك يا غاري لتحديد موقعنا ومن ثم تفحص المنطقه

Düşündüğümüz yerdeysek bu alan bir ay önce Mavi alglerle kaplıydı.
لو أننا فى المكان الذى نعتقد أننا موجودون فيه000 هذه المنطقه كانت مغطاه بالطحالب الزرقاء منذ شهر واحد مضى