Bu hesap bir sperm için ve birçok mikrop için geçerli. | TED | و ينطبق نفس الأمر على الحيوان المنوي و الأجسام الدقيقة الأخرى |
Bulduğum sperm izine göre, ölmeden hemen önce bir cinsel ilişkiye girmiş. | Open Subtitles | من السائل المنوي الذي وجدته لقد قامت بالجنس قبل وفاتها بوقت قصير |
Yumurta mı dışarı çıkıyor yoksa sperm mi içeri giriyor? | Open Subtitles | هل البويضة يتم خروجها أو الحيوان المنوي يتم إدخاله ؟ |
Ve spermin kuyruğundaki bozulmaya göre meni gelmesi, cuma gecesi olmuş. | Open Subtitles | ووفقاً لتدهور ذيل الحيوان المنوي، فإنّ السائل المنوي من ليلة الجمعة. |
Erkeğinin kendi vücudundan daha uzun spermi olan bazı tür meyve sinekleri var. | TED | وفي بعض أنواع حشرات الفاكهة يكون السائل المنوي للذكر أكبر من جسمه. |
Brandi'nin kıyafetinde katilin spermleri bulundu. | Open Subtitles | كان السائل المنوي له على ملابسها. كانوا يعرفون بعضهم البعض. |
Bacaklarýn arasýna sperm göndermekten çok daha önemli sorumluluklar bunlar. | Open Subtitles | البعيدة كلّ البعد عن وضع حيوانك المنوي في فتحة المهبل |
İkimizde çatı katındaki odanın yatağında sperm lekesi bok ve kan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا نعلم أن ملاءات السرير في تلك العليّة ملطخة بالسائل المنوي و دم |
İnsan/Neandertal farklılığı, sperm ve testisler, koku ve deride. | TED | الفرق بين الإنسان والإنسان البدائي هو الحيوان المنوي والخصية، حاسة الشم والجلد. |
Erkekler kiminle çiftleştikleri konusunda oldukça seçiciler çünkü çiftleşme esnasında sadece sperm alışverişi olmuyor, bunun yanında dişiye çiftleşme hediyesi olarak bilinen bir şey veriyorlar. | TED | تكون الذكور انتقائية جدًا لمن تتزاوج معها. لأنها لا تنقل إليها سائلها المنوي فقط، بل تعطي للأنثى ما يعرف بهدية الزواج. |
Oysa bir sperm, Reynolds sayısının küçük olduğu bir ortamda yaşar. | TED | في حين أن الحيوان المنوي يعيش في عالم له رقم رينولدز منخفض. |
sperm vajinadan yukarı, rahim ağzı açıklığını geçerek rahime doğru yüzmeli ve iki follop tüpünden birine girmelidir. | TED | يجب أن يسبح الحيوان المنوي لأعلى المهبل، من خلال فتحة عنق الرحم، إلى أعلى خلال الرحم، ومن ثم إلى إحدى قناتي فالوب. |
Eğer follop tüpünde uygun bir yumurta olmazsa sperm için dölleyecek bir şey de yok demektir. | TED | إذا لم تتوفر بويضة في قناة فالوب، لا يوجد شيء للحيوان المنوي ليخصّبه. |
Yani sperm liganda doğru yüzecek. | TED | أي أن الحيوان المنوي سيسبح في اتجاه اللَجين. |
Bu HIV idi. Kan yoluyla, cinsel sıvılar sperm yada vajinal sıvılar ve anne sütü ile bulaşabilir. | TED | يُمكن أن ينتقل عن طريق نقل الدم، سوائل جنسية كالسائل المنوي أو التدفقات المهبلية أو حليب الرضاعة. |
Marisa'da bulunan meni Kane'e mi ait? | Open Subtitles | السائل المنوي الذي وجدوه في ماريسا هو لكين؟ |
Ayrıca bazıları spermi etkisiz hâle getirirken rahimdeki yumurta implantasyonunu zorlaştıracak bakır içerir. | TED | بعضها يحتوي على النحاس أيضًا، الذي يعطل حركة الحيوان المنوي كما يجعل زرع البويضة في الرحم صعبًا. |
Söylediğin gibi spermleri rahmine yerleştirdik. | Open Subtitles | لقد قمنا بعملية الإخصاب مستخدمين السائل المنوي الذى قمتِ بشراؤه |
meniyi delil için kullandı, hamile kalmak için değil. | Open Subtitles | لقد استخدمت عينات السائل المنوي لتقوم بدس الأدلة و ليس كي تصبح حاملا |
Bu sabahki cinayetten alınan sperm, son iki kurbanın çarşaflarındaki spermle aynı. | Open Subtitles | السائل المنوي المأخوذ من جريمة القتل هذا الصباح يطابق السائل المنوي على الشراشف |
Sonra kadınlarınızı gelişkin spermlerle yapay olarak dölledi. | Open Subtitles | وقامت بتلقيح نسائكم بهذا السائل المنوي الخارق |
İlk yaklaşım spermin yumurtaya doğru ilerleyip yumurtaya bağlanmasına müdahele etmek. | TED | التوجه الأول هو محاولة التدخل في طريقة سباحة أو ارتباط الحيوان المنوي بالبويضة. |