Öyleyse onlara kaçak işçilerin kanalizasyonları temizlediğini söyle. | Open Subtitles | أذن كان يجب أن تخبرهم أن هؤلاء هم المهاجرين الغير شرعيين الذين ينظفون البالوعات |
kaçak işçilerin sayısı son iki ayda epey arttı. | Open Subtitles | عدد المهاجرين الغير شرعيين أرتفع فى الشهرين الماضيين |
kaçak girmemeye karar vermiştik. | Open Subtitles | قررنا بأن ندخل مثل المهاجرين الغير شرعيين |
Ona söyle, yasadışı işle uğraşanlarla çalışmayı bıraksın. | Open Subtitles | قل له أن يتوقف عن العمل مع المهاجرين الغير شرعيين |
Bu yasa dini, Müslümanları ya da eşcinselliği hedef almıyor, sadece yasadışı Meksikalılar. | Open Subtitles | القانون لايستهدف الديانات أو المسلمين أو المنحرفين جنسيًا, فقط المهاجرين الغير شرعيين من المكسيك. |
- Öte yandan bakarsak, Başkent civarında kaç tane kaçak var acaba? | Open Subtitles | في الجانب الآخر, كم عدد المهاجرين الغير شرعيين |
Şey, yevmiyeli kaçak göçmen işçiler dışında. | Open Subtitles | ما عدا العمال المهاجرين الغير شرعيين |
kaçak işçiler gitse iyi olur! | Open Subtitles | ليهرب المهاجرين الغير شرعيين |
Ama Senatör John McLauglin'in kaçak göçmenleri sınırlarımızın dışında tutmak için bir mücadele plânı var. | Open Subtitles | لكن السيناتور (جون مكلوكلن) لديه خطط وسيقاتل للحفاظ على المهاجرين الغير شرعيين خارجاً |
Ama Senatör John McLauglin'in kaçak göçmenleri sınırlarımızın dışında tutmak için bir mücadele plânı var. | Open Subtitles | لكن السيناتور (جون مكلوكلن) لديه خطط وسيقاتل للحفاظ على المهاجرين الغير شرعيين خارجاً |
Artık yasadışı göçmenlere karşı daha çok sempati duyuyorum. | Open Subtitles | انا اشفق بشكل اكبر على المهاجرين الغير شرعيين |
yasadışı göçmenler işlerimizi alıyor ve Kansas kaynaklarını tüketiyorlar. | Open Subtitles | المهاجرين الغير شرعيين يسرقون وظائفنا. ويشفطون موارد كانساس. |
yasadışı göçmenleri ufak bir meblağ dolandırmış. | Open Subtitles | "يَسرق الأموال الصغيرة من المهاجرين الغير شرعيين." |
Bazı yasadışı adamlar bayan Mc Nary'yi öldürmüşler | Open Subtitles | معض المهاجرين الغير شرعيين قتلوا السيدة (مكناري). |