Yapay bir üstün zeka, yüksek yetenekli katil robotlardan oluşan bir orduyu kontrol ediyor. | Open Subtitles | إن الخارق الاصطناعي السيطرة على الجيش الروبوتات القاتلة من ذوي المهارات العالية. |
Uykularında öldükleri gözlendi ama doktor ve asistanı ki ikisi de oldukça yetenekli bir dakikada ancak on tanesini halledebildi. | Open Subtitles | ويبدو أنهم قد توفوا في نومهم.. ولكن الطبيب ومساعده.. كلاهما من ذوي المهارات العالية.. |
Çok yetenekli bir mühendisin çalışmalarında mimar ve şehir planlamacısıydı. | Open Subtitles | في عمل مهندس من المهارات العالية , مساح اراضي ومخطط المدينة |
Adam çok yetenekli bir ajan, adaleti kendi kendine sağlamaya çalışan bir gönüllü kendini savunamayan masum insanlar için. | Open Subtitles | وهو المنطوق ذوي المهارات العالية الذين ينتزع عدالة القصاص للناس الأبرياء الذين يمكن أبوس]؛ ر دفاع عن أنفسهم. |
(Alkışlar) İşte bu neden önemli; birkaç yıl içinde, ülkenin ulusal kalkınmasını yönlendirecek, sürdürecek, daha sağlıklı, iyi eğitilmiş ve çok yetenekli genç nüfusumuz olacak. | TED | (تصفيق) وإليكم سبب أهمية هذا الأمر: في غضون سنوات قليلة، سيكون لدينا تعليمًا أقوى وأفضل وسكانًا من الشباب ذوي المهارات العالية الذين سيقودون ويدفعون بالتنمية الوطنية للبلاد. |