Çıkmadan önce ona bir sürü sakinleştirici vermiştim. | Open Subtitles | لقد أعطيته الكثير من المهدئات قبل أن يغادر. |
Annesi sakinleştirici alıyor. | Open Subtitles | الجميع غاضبون الأم تستخدم المهدئات إنها غير قابلة على التعامل |
Arkadaşı kliniğe götür bak bakalım gece için yatıştırıcı verebilirler mi. | Open Subtitles | سأخذ صديقي الى العيادة لنرى ما اذا بامكانهم اعطاؤه المهدئات الليلة |
Herkes yatıştırıcı kullanmamı söylüyor, ama ben... hayatı yaşıyor ve bir şeylerle meşgul oluyorum. | Open Subtitles | الكل ينصحني بتناول المهدئات لكنني سأفعل ما أريد و سأنطلق |
İsrail ve İtalya’daki rastgele kontrollü denemeler tıbbi palyaçoların Sakinleştiriciler kadar etkili olabileceğini gösterdi. Hiçbir yan etkisi olmadan. | TED | التجارب المراقبة المعشاة في إسرائيل وإيطاليا تُبين أن المهرجين الطبيين يمكن أن يكونوا فعالين مثل المهدئات بدون أعراض جانبية. |
Daniel, ağrı kesici almayı kabul etme, bakalım kendini nasıl hissedeceksin. | Open Subtitles | تعلم دانييل من المحتمل انك تترك المهدئات وترى بماذا تشعر |
Fakat çiftlikte ilaç bulundurup bulundurmadığınızla ilgileniyoruz, özellikle yatıştırıcılar. | Open Subtitles | لكن نهتم بما إن كنت تحتفظ بعقاقير هنا خاصةً المهدئات |
Bak, herkes bana sakinleştirici almam gerektiğini söylüyor ama, hey, buradayım ve bir şeyler başarıyorum. | Open Subtitles | الكل ينصحني بتناول المهدئات لكنني سأفعل ما أريد و سأنطلق |
Eğer sakinleştirici verirsem, anne ve bebeğin hayatı tehlikeye girer. | Open Subtitles | ان اعطيناها المزيد من المهدئات فذلك سيضرها ويضر الجنين |
Şu aceleciliğini yatıştırmak için birkaç sakinleştirici ilaç yazabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكِ اعطاءه بعض المهدئات لكي يقلل من الحماس المفرط لديه |
60 mg sakinleştirici verilmiş birine göre oldukça uyanık görünüyor. | Open Subtitles | يبدو انها في حالة تأهب للغاية ل60مل من المهدئات |
Ardından sakinleştirici verdim, çok da uzun sürmedi. | Open Subtitles | كان يتناول مزيج من المهدئات والحبوب المنومة لذا لم يحتاج للكثير |
yatıştırıcı kullanıp, kuduz aşısı kullanmadıysanız ama alkol kullandıysanız iki elinizi birden kaldırın. | Open Subtitles | رفع كلتا يديه إذا كنت فعلت المهدئات, لم تكن قد فعلت داء الكلب, ولكن كنت قد فعلت الكحول. |
Çoğu yatıştırıcı adrenalin karşısında etkinsizleşmek üzere tasarlanmıştır. | Open Subtitles | معظم المهدئات مصممة كي يتم تجاوزها من قبل الإدرينالين |
Biri yatıştırıcı iğne silahımı getirebilir mi? | Open Subtitles | هل يناولنى أحدكم فقط بندقية إطلاق المهدئات ؟ |
yatıştırıcı almış birine tıraş bıçağı verecek değilim. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا أستطيع إعطاء الحلاقة لرجل على المهدئات. |
Olmaz, daha güçlü Sakinleştiriciler alana kadar bu işi yapmayacağım. | Open Subtitles | لا، لن أقوم بأي من ذلك، حتى أحصل على مزيد من المهدئات |
Sistemi yeniden başlatır, beyni yeniler. Sakinleştiriciler... | Open Subtitles | تعيد تشغيل الأجهزة، تنظف المخ ...المهدئات لا |
Şu anda ağrı kesicilerle kafayı bulmuş durumdayım. | Open Subtitles | بالطبع انا لازلت قليلا تحت تأثير المهدئات |
Düşük oranda yatıştırıcılar ve antidepresanlar haricinde kanında hiç ilaç çıkmadı. | Open Subtitles | فبإستثناء تراكيز قليلة من المهدئات ومضادات الإكتئاب، دمه كان خاليا من الأدوية. |
Benim insanlarım kendilerini küçücük bir koltuğa sıkıştırıp, ...ağızlarına bir Xanax atarlar ve yüzlerini taze tütüne gömecekleri anı hayal ederler. | Open Subtitles | قومي يحشرون أنفسهم بين مقاعد صغيرة جداً يتناولون المهدئات ويحلمون باللحظة بأن يتمكنوا من حشو وجههم بالتبغ الطازج. |
Bu sakinleştiricileri ve antidepresanları alınca önceki durumumdan çok daha kolay oluyor. | Open Subtitles | مما يجعلها أسهل بكثير مما هي عليه... مع هذه المهدئات ومضادات الإكتئاب. |
Bölgesel yolculuğunuz süresince bu sakinleştiricilere ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | انت سوف تحتاجين هذه المهدئات للرحلة الطويلة الى الاقليمي |