"المهمّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • görev
        
    • görevi
        
    •   
    • görevin
        
    • göreve
        
    • önemli
        
    • görevimiz
        
    • İşi
        
    • görevden
        
    • işe
        
    • işin
        
    • işini
        
    • görevine
        
    • görevini
        
    • görevde
        
    Bu noktada, görev gayet güzel kalıplaşmış bir biçimde sergilenir. Denemeden denemeye, çok güzel düzenlenmiş ve çokça tekrarlanmış. TED ثم عند هذه النّقطة اتمام المهمّة بطريقة نمطية الجميلة. منظمة بشكل جميل جدا، ومكررة للغاية، محاولة بعد الأخرى.
    Bu görev bizim kaderimizi belirleyecek derecede önemli. Open Subtitles هذه المهمّة مهمة جدّاً. يمكن أن تختم مصيرنا.
    Verilmiş olan görevi, belirlenmiş zaman içersinde bitirememek. Evet, işte böyle. Open Subtitles .. غير قادرة على آداء المهمّة المخصّصة .. في الوقت المحدد
    Wo Fat'ın onu buraya bir için gönderdiğine inanıyorum. Open Subtitles أؤمن بأنّه حطَ هنا من أجل أن يؤدي تلك المهمّة
    Bu anlamda, bizim için hakkında hiç düşünmediğimiz şeyleri görmeyi tanımlıyordu ve bu, görevin geri kalanı için çok tanımlayıcı bir şeydi. Open Subtitles وصف الإحساس برؤية أشياء نحن لم نفكّر بها ذلك كان مميز جدا لبقيّة المهمّة
    Böyle birşeyle son karşılaşmanızı göz önünde bulundurursak, bu göreve çıkma isteğinize çok şaşırdım. Open Subtitles بعد ما حدث آخر مرّة وجدتم شيئاً كهذا، يفاجئني قبولكم بهذه المهمّة
    Kedi bacağının son önemli özelliği çok esnek bir yapıda olmasıdır. Böylece darbelere ve dış güçlere dayanaklıdır. TED والخاصية الأخيرة المهمّة هي السلوك المرن جدا لأطراف القط، للتعامل مع الآثار والقُوى.
    Eve döndüğümde, bu görev basında çalkalanmaktaydı. Open Subtitles في الوقت وَصلتُ إلى البيت , المهمّة الكاملة كَانتْ قَدْ أَصْبَحتْ كارثة صحفية تَنتظرُ للحَدَث.
    bütün bu görev cidden askeri kaynakların çarçur edilmesi demek Open Subtitles هذه المهمّة الكاملة و التى هى خطيره و مبهمه لشيء قيم و موارد عسكريّة ثمينه نعم..
    Benim bakış açıma göre, efendim, bu görev aslında değerli askeri kaynakların yanlış tahsisinden başka bir şey değil. Open Subtitles حسنا، بطريقتى فى التفكير يا سيّدي هذه المهمّة الكاملة و التى هى خطيره و مبهمه لشيء قيم و موارد عسكريّة ثمينه نعم..
    Yoldaşlar bu görev konusunda emin değildim. Open Subtitles ،أيهـا الرفـاق كنت مترّددة بشـأن هذه المهمّة
    Yine de unutmaman gerekir ki, görev başarıyla tamamlandı. Open Subtitles يجب أن تتذكّروا هذا فأنا أعتقد بأنّ المهمّة نجحت
    Bu subay ile 18 adamı altını gizleyip, görevi tamamladıktan hemen sonra, Open Subtitles هذا الموظف المسؤولِ مَع 18 من رجاله ، أخفىَ الذهبَ لكن فوراً بعد اكمال المهمّة
    Şu palavra görevi 2 haftada tamamlamasını söyle adamına. Open Subtitles قل له أن ينتهي من هذه المهمّة التافهة في أسبوعين
    Bu, görevi benden başka yapabilecek biri olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Open Subtitles تبقى الحقيقة بأنّي الوحيد الذي يستطيع إكمال هذه المهمّة.
    Eğer benim gibi yaparsanız böyle ve yerinizde sayarsanız, benim düştüğüm hale düşersiniz o zaman. Open Subtitles أفترض بأنّك إذا لم تنهي المهمّة من على بعد ميل تقريباً.. ستكون بحالٍ فوضوية كما أنا الآن
    Bu görevin kritik bir stratejik önemi vardır. Open Subtitles هذه المهمّة للأهمّيّتها الاستراتيجيّة الحرجة
    Bu göreve değil. Biz keşfettik. Open Subtitles ليس هذه المهمّة نحن اكتشفناها وسنتحقق منها
    Bunu teoriyi anlamak için beynin, duyularımızdan aldığı bilgiyi işlemesinin önemli bir yoluyla ilgili net bir fikir edinmek yararlı olur. TED لفهم هذه النظرية، والتي تساعد على تشكيل فكرة واضحة عن إحدى الطرق المهمّة التي يعالج بها الدماغ المعلومات من حواسنا.
    Uçakta daha ayrıntılı konuşuruz... görevimiz rehineyi sağ salim kurtarmak. Open Subtitles نحن سنمرّ به على الطائرة المهمّة أن تنتزع الرهينة بسلامة
    Eğer devriyelerim onları geceye kadar bulamazlarsa işi senin bil. Open Subtitles إذا لم يسترجعهما رجالي بحلول الغروب فاعتبر أنّي سلّمتك المهمّة
    görevden hemen önce ilgi; gezegenin, o kuşakların ve teleskopla görebildiğiniz şeylerin üzerindeydi. Open Subtitles قبل المهمّة مباشرة الإهتمام كان بالكوكب والموجات الأشياء التي أنت يمكن أن ترى خلال منظار
    Beş mermiyle işinizi halledemiyorsanız, rastgele atış yapıyorsunuz demektir ki bu durumda fazladan bir altı mermi de pek işe yaramaz bence. Open Subtitles إن كنت لم تستطع إنهاء المهمّة بخمس طلقات، إذن ستصبح فريسةً للطلقات المعاكسة، وفي هذه الحالة لن أعتمد على ستّ طلقات أخرى
    Bir Cüce yüzünden bu işin akıbetini tehlikeye atamam. Open Subtitles لا أستطيع المخاطرة بمصير هذه المهمّة إكراماً لقزم واحد
    Söyledim ya, kalanını işini bitirdiğinde alacaksın. Open Subtitles لقد أخبرتك، ستحصل على الباقي حينما تتمّ المهمّة
    Ölmüş olan Terry'nin kızarkadaşını kurtarmaya intihar görevine giderken? Open Subtitles بينما أذهب أنا في المهمّة الإنتحارية لإنقاذ صديقة تيري الميتة؟
    Şu ana kadar, Ajan Mulder'ın gerçek görevini sadece Savcı ve ben biliyorduk. Open Subtitles حتى الآن, المهمّة الحقيقية للعميل مولدر كانت معروفة فقط لنائب الدولة ولي.
    Ekibin öncü uçuş yazılımını geliştirmesine liderlik etmişti, bu yüzden bu görevde hataya yer olmadığını biliyordu. TED إذ قادت الفريق لتطوير النظام البرمجي المميز الموجود في المركبة، وكانت تعلم أنّه لا مجال للخطأ في هذه المهمّة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more