Gezerken motoru öyle bağırtacaktım ki inekler mopedlerinden aşağı düşecekti. | Open Subtitles | و الذهاب برحلات و صوت المحرك العالى المهووسين سيسقطون من على دراجتهم |
Tamam inekler, bu kadar teknoloji konuşması yeter. | Open Subtitles | حسنا المهووسين ، يكفي الحديث التكنولوجيا. |
Ve Revenge of the Nerds'ü izlerken onu izlediğimde içinde bir şeyler harekete geçti öyle ki, artık anlamıştı serseriler ve dallamalar sonunda kaybedecek inekler ve iyi çocuklar kazanacak. | Open Subtitles | عندما رأيته يشاهد فيلم انتقام المهووسين هناك شيء تحرك فيه لقد تعلم |
İnek arkadaşlarının karşısında tanık sandalyesine oturup kayıtlara seni bir geceliğine nasıI oyuncağım yaptığımı anlatmayı. | Open Subtitles | لتصبح في الصورة بين أصدقائك المهووسين وتستمر بتكرار كيفية إستغلالي لك لكي تصبح مجرد حبيب وهمي لليلة واحدة. |
İneklerin neden dokuz parmağı olur merak ettin mi hiç? | Open Subtitles | أسبق وتساءلت لمَ لدى المهووسين بالعلم تسع أصابع؟ |
Hadi ama. İnsanlar bu iki ineğin tuhaflaşmasını görmek istiyor. | Open Subtitles | هيا، سيحب الناس رؤية هذين المهووسين بوضع غير عادي |
Peki o inekleri gece boyunca kim çalıştırdı? | Open Subtitles | و من ترك هؤلاء المهووسين صاحيين طوال الليل ؟ |
Neden bize beyin izin vermeyin inekler bir süre için bizim bir şey yapmak ? | Open Subtitles | لم لا تدعينا نحن المهووسين في الأدمغة نعمل عملنا ؟ |
İnekler kralının, hikâyenin sonunda Rolls-Royce ve yanında sarışın hatunla yaşadığı bir dünya. | Open Subtitles | عالم يلتقي فيه ملك المهووسين بشقراء مثيرة في سيارة الرلوز رويس |
Futbol oynamayı denesenize siz bir de inekler. | Open Subtitles | لماذا لاتمسكون بكرة قدم أمريكية , أيها المهووسين بالدراسة؟ |
Belki de şu anda ihtiyacım olan budur. Ezik inekler. | Open Subtitles | ولكن ربما هذا ما تحتاج إلى المهووسين الحق الآن، ومثير للشفقة. |
İnsanlar, muhasebecilerin sayı manyağı inekler olduğunu sanıyorlar ama jazzı severim, vergi kanununu enstrümanım gibi düşünürüm. | Open Subtitles | يعتقد الناس أن المحاسبين هم مجموعة من المهووسين لكني أحب الجاز صندوق الضرايب خاصتي بمثابة بوق |
Bu inekler Beta gibi yaşamamızı engelliyor. | Open Subtitles | هؤلاء المهووسين يعبثون مع الــ بيتا |
Evet! Okul bahçesinde düello yaparız, inek öğrenciler de Kızılderili olur. | Open Subtitles | نعم ، نستطيع أن نعمل المواجهات في ساحة المدرسة ونستخدم المهووسين كالهنود |
Hey, Stifler, Bu İnek Evi'de neyin nesi? | Open Subtitles | ستيفلر ما موضوع بيت المهووسين بالدراسة ذاك؟ |
Biz İnek Evi üyeleri, siz Beta Evi üyelerini Yunan Olimpiyatı'na çağırıyoruz. | Open Subtitles | نحن, أعضاء منزل المهووسين نتحداكم, منزل بيتا إلى الأولمبياد اليوناني |
İneklerin etrafına doluşması hoşuna gitmiyorsa bu ilişki sıkıntıda demektir. | Open Subtitles | سيكون لديك المهووسين متملقة في جميع أنحاء لك. إذا كنت لا تحب ذلك، وهذا الزواج هو في ورطة. |
Bütün ineklerin geldiği bir yerde yaşıyorum zaten. | Open Subtitles | أعيش بمكان يأتي إليه كل المهووسين بالفعل |
İneklerin Milyonlarca İnsan Yürüyüşü gibi. | Open Subtitles | إنه مثل سباق المليون رجل ولكن مع المهووسين! |
Benim "keskimse" Long Island buzlu çaydır ve bunu, ineğin içinde kısılı kalmış parti kızını çıkarmak için kullanırım. | Open Subtitles | أما نحتي فهو الشاي المثلّج الكحولي وأستعمله لتحرير فتاة الحفلات من مجموعة المهووسين |
Belki de bisiklet bizimdir ve teslimatlar için kullanıyoruzdur bir de inekleri yakalamak için. | Open Subtitles | ربما انها دراجتك وسنستخدمها لتسليم وإلى اعتراض المهووسين. |
Biliyorsun, buraya ilk geldiğimizde bazen son derece hastalıklı düşüncelerim olurdu. | Open Subtitles | تعلمون، عندما وصلنا أولا هنا كنت ديك المهووسين خيالي الأفكار في بعض الأحيان. |
Departman biz bilgisayar kurtlarına tabanca vermez. | Open Subtitles | إن قسم الشرطه لا يسمح لنا نحن المهووسين بالحاسبات الآليه أن نحمل مسدسات |
Tüm kupon manyaklarını bize gönderip.. ...benim kasa sırama girmelerini söylemiş. | Open Subtitles | لقد أرسلت لجميع المهووسين بالقسائم، وأخبرتهم أن يستخدموا صندوقي للحساب. |