Hızlı arabalarla ilgili bir yol filmi çekmek için yer arıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت استكشف المواقع من اجل فيلم يتحدث عن السيارات السريعة |
NID ajanları bu siteleri şifreli ileti göndermek için kullanıyorlar. | Open Subtitles | عملاء الإن أى دى يستخدمون هذه المواقع لإرسال رسائل مشفرة |
İnternetten araştırdım. Tüm medikal siteler, babamın semptomları için aynı şeyi söylüyor. | Open Subtitles | لقد تفحّصتُ الإنترنت، وجميع المواقع الطبيّة ويقولون الشيء نفسه حول أعراض أبي. |
Bazılarınız bu tür sitelere erişimin yasak olduğu yerlerde çalışıyor olabilir. | TED | ولعل بعضكم في أماكن العمل لا يتمكن من الدخول على هذه بعض المواقع. |
web sitelerinden birisinde şunlar yazıyordu: Karıncalar problemin sebebi olabilir. | TED | علمت من أحد المواقع أن النمل يمكن أن يكون السبب. |
Aslında paylaşılan veriyi bildiğimde ve açık bir şekilde benim rızam istendiğinde bazı sitelerin benim alışkanlıklarımı anlamasını istiyorum. | TED | في الواقع، حين أعرف البيانات التي تتم مشاركتها وتطلب مني موافقتي بوضوح، أريد من بعض المواقع أن تفهم عاداتي. |
Girmeye çalıştığımız birçok site bu garip filter olayına takılıp açılmıyor. | Open Subtitles | العديد من المواقع التي نحاول زيارتها يقوم هذا الفلتر الغريب بحجبها |
Şimdi, o sitelerden birinde işe girmek, grafik tasarım yapmak istiyorum. | Open Subtitles | ما أريده الآن هو الحصول على عمل في أحد هذه المواقع |
Sarah İsrail Haberalma Servisi'nin geliştirdiği yer belirleyicileri Kitt'e yerleştirdi. | Open Subtitles | سارة برمجت إحداثيات المواقع التي قدمتها المخابرات الإسرائيلية إلى كيت |
Araçtaki GPS ile yer tespiti yapılır. | TED | يمكنك استخدام نظام تحديد المواقع في السيارة لتحديد موقعها. |
Hack siteleri her çeyrekte pazar payımızdan daha fazla kapmaya başlıyor. | Open Subtitles | المواقع المخترقة تستنزف أكثر وأكثر من حصتنا بالسوق كل ربع سنة |
En popüler haber siteleri de daha iyisini yapmıyor. | TED | المواقع الإخبارية الأكثر شعبية لا تقدم أفضل بكثير. |
Bu tür siteler artık dinozorlaşma yoluna girdiler. | TED | ولعل المواقع المماثلة بدأت نوعاً ما في طريقها إلى الفناء في الوقت الراهن. |
Bir kaç casus dergisine abone oldum ve nette bazı ilginç sitelere girdim. | Open Subtitles | أشترك في بضعة مجلات جاسوس ويتصفّح الإنترنت لبعض المواقع المثيرة |
web tasarımı, Bill Gates için çalışmak. Buraya bu yüzden taşınmadık mı zaten? | Open Subtitles | تصميم المواقع الإلكترونية، والعمل لبيل جيتس، أعني، ليس هذا هو السبب انتقلنا هنا؟ |
Diğer bir sorun ise, bu sitelerin köpekleri mi ya da kedileri mi seversin gibi sorular sormaları. | TED | الإشكال الآخر هو أنه تلك المواقع تطرح أسئلة على سبيل هل أنت شخص 'قط ' أم 'كلب ' ؟ |
Farklı site ve hizmetlerde farklı şifreler kullandığınıza emin olun. | TED | تأكد من أنك تستخدم كلمة سر مختلفة. في كل المواقع والخدمات على الإنترنت. |
Bu sitelerden bazıları bütün bunun bir reklam numarası olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بعض من هذه المواقع الإلكترونية ترى أن الأمر برمّته حيلة دعائية |
ve bu robotlar GPS bilgisi olmaksızın iç mekanlarda uçabiliyorlar. | TED | ويمكن لتلك الروبوتات الطيران داخل المباني بدون اجهزة تحديد المواقع |
Bu oldukça ihtilaflı bir konu çünkü bazı yerlerde kötü bir şekilde yapıldı insanlar taşındıkları yerlerden zorla tahliye edildi. | Open Subtitles | إنه أمر مثير للجدل حقًا لأنه نُفذ في بعض المواقع بغير وجه حق حيث أُكره الناس على الرحيل من بيوتهم |
Son birkaç saatimi Derin web'in önde gelen sitelerinde geçirdim. | Open Subtitles | اذا اني قضيت الساعات القليلة الماضية تصفح جميع المواقع المظلمة |
Sadece düşman şileplerinden gelen zayıf konum raporları ve SOS çağrıları. | Open Subtitles | تقاير عن المواقع , وإشارات إستغاثة ضعيفة جداً من شاحنات العدو |
Görmemiz gereken çok kutsal mekan var! | Open Subtitles | أمامنا الكثير من المواقع المقدسة لزيارتها ، يلاّ |
Arabanın tahmini yerini bulmak için bu bilgiyi bir GPS ünitesine aktarıyoruz. | TED | نحن نربط تلك المعلومات مع وحدة نظام تحديد المواقع للحصول على تقدير لموقع السيارة. |
Kamptan ayrılmadan evvel sana veda etmek için... hep takıldığın yerlere baktım ama bulamadım. | Open Subtitles | كل ما أريد قوله هو أنني تفحصت المواقع المعتادة لأنني أردت أن أودعك قبل مغادرة المعسكر فربما تلقين حتفك |