"الموصل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Musul
        
    • iletken
        
    • kondüktör
        
    • süperiletken
        
    • iletkeni
        
    • kondüktörü
        
    IŞİD Haziran 2014'de Musul'u ele geçirdiğinde okulların müfredatında değişiklik yaparak kendi uç ideolojilerinin dayandığı bir müfredat koyduklarını duyurdular. TED عندما أسرت داعش مدينة الموصل في يونيو 2014، أعلنوا أنهم سيضعون منهجًا دراسيًا جديدًا مبنيًا على أيديولوجيتهم المتطرفة؛
    Ve böylece, bu videoyu gördükten iki hafta sonra Proje Musul'u projesini başlattık. TED وبعد أسبوعين من مشاهدتنا لهذا الفيديو، بدأنا بالمشروع المُسمى مشروع الموصل.
    Bu projeye başladığımızda, aklımızda Musul Müzesi vardı. TED عندما بدأنا المشروع، وضعنا في الاعتبار متحف الموصل.
    Illinois Üniversitesi'nden iki bilim adamı, basit yöntemler ile iletken mürekkep yapmak için bir çalışma yayınladıklarında bunu anladılar. TED عالمان في جامعة الينويز فهما هذا عندما نشرا ورقه عن طريقة ابسط لصنع الحبر الموصل
    Hayır, tabii ki yetmez, hele bir de insan vücudu gibi zayıf bir iletken varsa. Open Subtitles لا، لا سيما إن كان الموصل الكهربائي لجسم الإنسان
    kondüktör benim -doğru tamam sen takıL,Bu nasıL ? Open Subtitles كما تقول -أنا الموصل -هذا صحيح
    Hatra kentindeki heykel ve Musul Aslanı. TED هذا هو تمثال من مدينة الحضر وأسد الموصل.
    Musul ve Kerkük'teki petrol noktalarından teker teker çıkmaya zorlanıyoruz. Open Subtitles لقد تم إبعادنا عن أماكن آبار البترول بالقوة في الموصل وكركوك
    Musul ve Kerkük'teki petrol noktalarından teker teker çıkmaya zorlanıyoruz. Open Subtitles لقد تم إبعادنا عن أماكن آبار البترول بالقوة في الموصل وكركوك
    Kent'in öldüğü gece Musul'daymış. Open Subtitles لقد كان هناك في مدينة الموصل في الليلة التي قتل فيها كينت
    1952 yılında, Kuzey Irak'ta Musul Müzesi açıldığında bu ve diğer heykeller, onları gelecek nesiller için korumak adına müzeye yerleştirildi. TED عندما تم افتتاح متحف الموصل الثقافي في عام 1952 في شمال العراق، هذا التمثال، إضافة إلى تماثيل أخرى، وُضعت هناك للحفاظ عليها من أجل الأجيال المستقبلية.
    Video Musul Aslanı'nın yok edildiğini açıkça göstermese de çalınamayacak kadar büyük olan eserlerin yok edildiğinin bir çok örneği bulunmakta. TED على الرغم من أن الفيديو لا يظهر بوضوح أن أسد الموصل تم تدميره، لدينا العديد من الأمثلة الأخرى لقطع أثرية كبيرة تم تدميرها التي كانت ببساطة كبيرة جدًا ويصعبُ سرقتها.
    Bir hafta sonra, birimim Musul'a gönderildi, kurşuna dizildiler. Open Subtitles بعد أسبوع , وحدتي . "سترسل بعيداً عن " الموصل .حصلت على طلقة من سلاح ناري
    Karaciğerinde kitle var gibi gözüküyor ama kaburgalarındaki iletken metaller görmemize engel oluyor. Open Subtitles وبدا لنا أنه يوجد ورم في كبده لكن القضيب المعدني الموصل في أضلاعِه يحجب الرؤية
    Ne olduğunu anlayamamıştım ama bir nevi iletken görevi görüyor olabilir. Open Subtitles المخاط على جسد الضحيه لم أفهم ما هي لكن لابد أنها تعمل كنوع من الموصل
    Elektriği bu iletken telden geçirirsem onu dokunduğum her şeye aktarabilirim. Open Subtitles إذا حصلت على كهرباء من خلال هذا السلك الموصل للكهرباء، أستطيع في ذلك الوقت أن أوصلها لأي شيء ألمسه
    - Hiç yer kalmamıştı fakat kondüktör eskiden Versailles'da şarap garsonluğu yaparmış. Open Subtitles -المكان كان مكتظاً ولكن الموصل كان الساقي في محطة (فرساي).
    Çünkü kondüktör sensin. Open Subtitles لأنّك الموصل
    Ve burada havaya kalkan nesneye süperiletken denir. TED و المادة التي كانت تطفو في الهواء هنا تدعى الموصل الفائق.
    Çarkın hızını değiştirmeye çalışmak yerine iletkeni kısaltsana. Open Subtitles إذا لماذا لا نقصر طول الموصل بدلا عن محاولة تغيير سرعة الدوار؟
    Felaket. Bu sabah, benim bugünün Amtrak çocuk kondüktörü olmamı sağladı. Open Subtitles هذا رهيب ، هذا الصباح جهزت من أجلي أن أكون "أمتراك جونيور" الموصل لليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more