Şimdi eğer Sovyetler yol verir de Konvoy geçerse o zaman barış devam eder. | Open Subtitles | الآن لو تنحى السوفيت جانبًا وعبر الموكب سيظل السِلم قائمًا |
Konvoy, şu an o alana doğru ilerliyor, efendim. | Open Subtitles | الموكب يقترب من هذه المنطقة الان؟ يا سيدي |
Kalk yataktan. Geçit töreni saat 10:30'da başlıyor. | Open Subtitles | إخرجي من السرير ، سيبدأ الموكب الساعة الـ 10 والتصف |
konvoyu sokağa ulaşmadan durdurmalısın. | Open Subtitles | يتعين عليك إيقاف الموكب قبل أن يغدو بالشارع |
Tören alayı görkemine yaraşır bir hızla sokağımdan ilerliyordu ve bizim eve geldiğinde bayrağımı kuvvetlice sallamaya başladım ve işte kraliçe oradaydı. | TED | كان الموكب يتقدم بوتيرة مهيبة أسفل شارعنا، وبينما يقترب من بيتي، بدأت ألوح بالعلم بحماس، وهناك كانت الملكة الأم. |
Önlem olarak, konvoyun güzergazını, kaçış yollarını güvenli eve kadar değiştiriyoruz. | Open Subtitles | كإجراء احترازي, قمنا بتغيير مسار الموكب, وكذلك جميع المساكن, وطُرق النجاة. |
Geçit töreninde çalışmaya gönüllü oldum böylece Başkan Kennedy'i yakından görebilirim. | Open Subtitles | لقد تطوعت للعمل في الموكب لذلك يمكنني مشاهدة الرئيس كينيدي جيداً |
Öğleye doğru, Konvoy havaalanından ayrılacak. | Open Subtitles | عند الظهيرة تقريباً، الموكب يغادر المطار |
Konvoy buradaki Ana Cadde'den geçecek. | Open Subtitles | الآن، الموكب سينزل إلى الشارع الرئيسي من هنا |
Konvoy yolu üzerinde yirmi binden fazla pencere var. | Open Subtitles | يوجد أكثر من عشرين الف نافذة على طول طريق الموكب |
- Bir saniye! - Konvoy yaklaşıyor! Gitmeliyiz Efendim! | Open Subtitles | لحظة واحدة ، الموكب يقترب علينا أن نتحرك ، سيدي |
Konvoy, açılış törenine katılan yüksek rütbelilerin bir araya toplandığı Amerikan Kongre Binası'na yeni ulaştı. | Open Subtitles | وصل الموكب للتو إلى مبنى الكابيتول حيث حضر كبار الشخصيات الذين تجمّعوا لحفل التنصيب. |
-Mumsuz bir mumışığı geçit töreni olmaz. | Open Subtitles | إضاءة الشموع الموكب بدون شموع سنأخذ الحظر |
Bir an önce aşağıya ineyim ki... geçit töreni başlayabilsin. | Open Subtitles | أنا حقاً متلهف للعودة لهناك حتى يبدأ الموكب |
Ana caddedeyim hayranlar, geçit töreni için şimdiden en iyi yerleri kapmaya başlamış. | Open Subtitles | حيث المُعجبون حجزوا أماكنهم بوقت مبكر لمشاهدة الموكب |
Başkanlık konvoyu Massachusetts bulvarını tıkamış. | Open Subtitles | قيل لي أنه سيكون هنا الآن يا سيدي القاضي الموكب الرئاسي أغلق جادة ماستشوتس |
Fatah hakkında yanılmak istemediğin için konvoyu benim vurduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | هل تعتقدين انا من ضرب ذلك الموكب اذن لم تكون مخطئة حول عبد الفتاح |
Gerçek Tören bile değil. Sadece provası. | Open Subtitles | أنه ليس الموكب الحقيقي حتى إنه تدريب فقط |
konvoyun izlediği belirli bir rotası ya da çıkış zamanı yoktu. | Open Subtitles | لم يتبع الموكب أي مسار ثابت أو جدولاً زمنياً |
Kuzeye doğru ilerleyen yüzlerce Kambur Balina'nın görkemli geçit töreninde olduğu gibi. | Open Subtitles | حيث يتقدم الموكب الكبير لمئات الحيتان الحدباء شمالاً |
Benim geçit törenine katılmamı istediler, ama o zaman izleyemezdim. | Open Subtitles | أرادوني أن أركب في الموكب ، لكني قلت لو ركبت لن أتمكن من مشاهدته |
Kortej ilk köprüyü geçtiği sırada, orada olan komplocu bombayı patlattı. | Open Subtitles | مع مرور الموكب عبر الجسر الأول قام احد المتآمرين بإلقاء قنبلته |
Sizin için sorun olmayacaksa geçit törenini açabilir miyim? | Open Subtitles | هل تمانعون يا أولاد اذا شاهدت الموكب العسكرى؟ |
Bak! Törene katılmadığım için mutluyum, izleyebiliyorum. | Open Subtitles | أنا سعيد لأني ليس في الموكب لأتمكن من مشاهدته |
Yarışma 3 gün sürecek. ...canlı yayın var. | Open Subtitles | يستقر الموكب ثلاث ايام ..لتمهيدات والتصفيات |
Ölüm sebebi, Dallas merkezine giden Konvoyla ilerlerken aldığı kurşun yaralan. | Open Subtitles | بأن جرح الرصاصة أثرت عليه بينما كان يركب الموكب بوسط مدينة دالاس وقد وافته المنية |
Onlarla beraber. Daha önceden onların konvoyunda görmüştüm. | Open Subtitles | انه معهم,لقد رايته معهم فى الموكب |