Güvenin bana, Monsenyör, Leigh Emerson'u bulmak en öncelikli görevimiz. | Open Subtitles | صدقني، أيها المونيسينيور العثور على لي آميرسون هو من أولوياتنا |
- Teşekkür ederim, Monsenyör. | Open Subtitles | شكراً لك, أيها المونيسينيور لو يمكنكَ البقاء أكثر قليلاً |
Şimdi burnunuza ne kokusu geliyor, Monsenyör? | Open Subtitles | ماذا الرائحة التي نشمها الآن، أيها المونيسينيور |
Monsenyör benden bahsettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالَ المونيسينيور أنَّكِ كنتِ تلفظين إسمي |
Monsenyörü görmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أرى المونيسينيور |
Monsenyör, ortak odada bir kargaşa yaşandı. | Open Subtitles | أيها المونيسينيور, لقد حدثت إضطرابات في الغرفة المشتركة |
Umarım Monsenyör sözünden dönmez ve elini çabuk tutar. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون المونيسينيور صادق بوعده ويتصرف بسرعة |
Monsenyör Timothy, hatta Papa bile zor sorularla karşılaşınca korku içinde tepki verir. | Open Subtitles | "المونيسينيور "تيموثي القديس الأكبر نفسه بطبيعتهم تكون ردّة فعلهم ناتجة عن الخوف عندما يواجهون بأسئلة قويّة |
Monsenyör, n'olur gitme. | Open Subtitles | أرجوك, أيها المونيسينيور لا تذهب |
Monsenyör bizi evlendirebilir belki. | Open Subtitles | ربما المونيسينيور يإمكانهُ أن يزوجنا |
- Üzgünüm, Monsenyör. Bunun anlamı nedir? | Open Subtitles | أنا آسف, أيها المونيسينيور - ما معنى هذا؟ |
Monsenyör mesaj bıraktı mı? | Open Subtitles | هل قال لكِ المونيسينيور أي كلمة؟ |
Çaba gösterdim. Monsenyör kendini astığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرني المونيسينيور أنها شنقت نفسها |
Monsenyör aklımı yitirdiğimi düşünüyor ama yitirmedim. | Open Subtitles | المونيسينيور) يعتقد أنّي فقدتُ عقلي) ولكن هذا غير صحيح |
- Burada eksik olan da buydu. - Teşekkür ederim, Monsenyör. | Open Subtitles | شكراً لك, أيها المونيسينيور |
Monsenyör icabına bakmıştı. | Open Subtitles | المونيسينيور لفّقَ وفاتها |
Monsenyör beni Roma'ya götürüyor. | Open Subtitles | ... المونيسينيور "سيأخذني إلى "روما |
Monsenyör Timothy Howard'ı kastediyorum. | Open Subtitles | (أعني المونيسينيور (تيموثي هاورد |