Aynı zamanda, onayladığımız diğer bir girişimcilikle yüzlerce mil kaldırım inşa ediyoruz metro bölgesinin her yerinde. | TED | نحن أيضاً، مع مبادرة أخرى تم طرحها، سوف نبني المئات من الأميال من الأرصفة على طول منطقة الميترو. |
Bunlar hep böyle yuvarlak olacak çünkü bir yerden başka bir yere gitmek için bir sürü araba, uçak, tramvay, otobüs ve metro olacak. | Open Subtitles | دائما سيكون دائري وعلى ما يرام لأنه سيكون هناك طائرات و سيارات و الترام و الترولي و الميترو |
metro News One kanalında baş haber spikeri. | Open Subtitles | إنها المذيعة الرئيسيه في أخبار الميترو الأول |
Bir gün Metroda reklamların olacak, hem İngilizce hem de İspanyolca. | Open Subtitles | يوما ما سيكون لديك إعلانا ً في الميترو باللغة الإنجليزية والأسبانية |
Bugün metroya binerken, platformun orada 10'a yakın fare gördüm. | Open Subtitles | كنت أستقل الميترو اليوم ورأيت.. قرابة العشرِ جُرذان على المِنصة |
Ben metroyla çok uzun sürer diye düşündüğüm için Brighton Sahili'ne hiç gidemedik biliyorsun. | Open Subtitles | نحن لم نذهب الى شاطيء برايتون لأني قلت ان الطريق بواسطة الميترو طويل جدا |
Evet, biri 1 saat önce metrodan isimsiz bir arama yapmış | Open Subtitles | إذاً إتصال مجهول وصل الميترو قبل ساعة |
Metronun yerin üstünde gittiği birkaç yer var yalnızca. | Open Subtitles | أسمع الميترو. يمر فوق الأرض في بعض الأماكن فقط، |
Ty'ı iki hafta önce metro Bölümüne yan aktarma olarak gönderdim. | Open Subtitles | لقد نقلت تاي إلى وحدة الميترو كنقل جانبي قبل عدة أسابيع لماذا؟ |
Beni Devonshire bölümünde tuttu, metro'ya geri dönmem 8 ay sürdü. | Open Subtitles | وقام بتعليقي في وحدة ديفونشير ، وقد اخذ مني ثمانية اشهر للأنتقال إلى وحدة الميترو |
Bir jet uçağı mı kiralamamız gerek yoksa metro kartın seyahatimiz için yeterli mi olacak bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعلم لو أننا بحاجة إلى استئجار طائرة أم أن بطاقة الميترو ستكفي لرحلتنا |
Eğer bu yer metro tüneline paralelse, kollara ayrılması iyi bir şans olur. | Open Subtitles | ان كان هذا بموازاة أحد أنفاق الميترو فهناك احتمال قوي أنه يتفرع |
Ve sadece onları metro çıkışına koymamız gerektiği için de değil. | Open Subtitles | وليس فقط لأننـا في حـاجة لخط الميترو الجديد هـذا |
Dün gece metro kartın kullanılmış. | Open Subtitles | بطاقة الميترو خاصتك تم استخدامها ليلة البارحة. |
Tüm metro giriş çıkışları güvenlik çemberine alınsın. | Open Subtitles | قم بتأمين كل مداخل الميترو و مفترقات الطرق |
Kesinlikle 45 dakika metro yolculuğuna değdi. | Open Subtitles | يستحقٌ تماماً .الخمس وأربعين دقيقة الذي قضيتٌ بها الميترو |
Kendine ait arabası yok, o yüzden bir yere gidip gitmediğini bulmak için metro ve kredi kartlarını kontrol edeyim. | Open Subtitles | لم يملك سيارة، لذا سأتفقد نشاطه في الميترو و بطاقاته الائتمانية، لأرى إن ذهب إلى أي مكان |
Metroda bir sorun vardı dediler, ama birbirleriyle seks yaptıklarında şüpheleniyorum. | Open Subtitles | قالوا إنه كانت هنالك مشكلة في الميترو ولكنني شككت أنهم كانوا يمارسوا الجنس مع بعضهم |
New York'ta Metroda birinin yanına sıvışabilirsin, | Open Subtitles | في نيويورك أستطيع ان أتحرك أمام شخص في الميترو |
Benim provam ve senin de dersin var. metroya binelim. | Open Subtitles | .لديّ بروفة وإن لديك محاضرة , لنذهب عن طريق الميترو |
Neyse partnerine yöntemini değiştirmesini yoksa metroya alışmasını söyle. | Open Subtitles | على العموم, أخبر شريكتك أن تحسن تعاملها أو تركب الميترو |
- Hayır, teşekkürler, metroyla gideceğim. | Open Subtitles | - لا شكرا سأستقل الميترو |
Ve metrodan indiğimizde, | Open Subtitles | وعندما نزلنا من الميترو |
Metronun girişinde bir kartonun içinde yaşıyordum. | Open Subtitles | كنت أعيش في صندوق قرب الميترو. |
metrodaki insanlar hep mutsuz ve yalnız görünüyorlar. | Open Subtitles | الناس في الميترو دائما يبدون حزناء و وحيدون |