Rich'le birlikte olmak gibi bir eroine sahip olamayacağı için bilinçaltı onunla olan anılarından bir Metadon seçti. | TED | وبما أنها لم تستطع الحصول على الهرويين لتكون مع ريتش في الواقع، اختار عقلها اللاواعي مسكّن الميثادون لذكرياتها معه. |
Metadon kliniğini yoga salonuna çevirmişler gördün mü? | Open Subtitles | هل قاموا بتحويل عيادة الميثادون الي استديو لليوغا؟ |
Benim hastanemde olduğun sürece Metadon kullanamazsın. | Open Subtitles | وطالما أنتَ في مشفاي فسأمنعكَ من تعاطي الميثادون |
Bir süreliğine şehir dışına taşınıp Methadone deneyeceğiz. | Open Subtitles | نحن نفكر بالأنتقال إلى الريف لمدةً قم بتجربة الميثادون |
Affedersiniz; metadonumu almak için buraya gelmemi söylediler. | Open Subtitles | أنا آسف ، ولكن قالوا لي بأن آتي الى هنا لأحصل على الميثادون |
İyi haber metadon* programımızda bir yer açık. | Open Subtitles | الخبر الجيد هو, ان تم فتح موقع جديد في برنامج الميثادون الخاص بنا. |
Sakinleşmek için Metadon aldı, babasını aradı ve silahı sakladı. | Open Subtitles | الفتى تعاطى الميثادون ليهدأ ويتظاهر بالموت ويخرج من المكان ويرمي المسدس |
Her ne kadar DeBrie Metadon yüzünden kendisini tost sansa da. | Open Subtitles | حتى حينما جعلها الميثادون جعلها تعتقد أنّها عبارة عن قطعة خبز محمّص |
Chettie, Metadon buldum. Çok ısrar ettim. | Open Subtitles | شيتى لقد وجدت بعض الميثادون انا لم أجيب بلا |
Bunu ölmekte olan bir aşçı yardımcısından Metadon çalan bir adam söylüyor. | Open Subtitles | هذا الكلام يأتي من رجل سرق الميثادون من مساعد الطاهي. |
Neyse, ilaç paketinde Metadon varmış. | Open Subtitles | " على أية حال المغلف العلاجي هو " الميثادون |
Onu bir programa alırız. Metadon'la uyuşturucudan kurtulur. | Open Subtitles | سنخضعها لبرنامج سيقطعون عنها الميثادون |
Metadon ile işim bitti. | Open Subtitles | لم أعد أريدُ الميثادون لقد أخفقت |
Ben üzerimden onu vazgeçirmeye çalışıyorum yavaşça , Metadon gibi. | Open Subtitles | أحتاج أن افطمها عني ببطئ مثل الميثادون |
Şartlı tahliye memurunla görüştüm. Metadon tedavisine başlayacağını söyledi. Bu yüzden ağrı kesici yazamıyorum. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع ضابط المسؤول عن إطلاق سراحك المشروط الذى يقول بأنك ستبدأ علاج الميثادون ولكن لسوء الحظ لا يمكننى وصف مسكنات ألم لك |
Ama Metadon, onun kurbanın arabasında olduğunu ispatlıyor. | Open Subtitles | الميثادون " يضعه في سيارة الضحية " |
Metadon sadece bir maske. | Open Subtitles | الميثادون" ليست سوى عامل اخفاء" ...فإنه لا يشفي |
O yüzden Methadone tepsisini aşırdım. Hmm. Ne ilginç arkadaşlar edindik. | Open Subtitles | لهذا السبب سرقت صينية الميثادون يالهم من أصدقاء رائعون |
Çünkü Ferguson metadonu yarıya indirdi. | Open Subtitles | لأن فيرغسون حازت على نص الميثادون الخاص بهن |
Gereksiz bir ilaç. | Open Subtitles | إنّهُ الميثادون |
Bilirsin, ortaokul* ile Methadon* Kliniği arasındaki geçiş dönemi. | Open Subtitles | اتعرفين.تلك المرحلة الغريبة بين المتوسطة و عيادة الميثادون |