Annen çok sık mücevher takar mıydı? | Open Subtitles | هل إرتدت أمّكِ المُجوهرات في أحيانٍ كثيرة؟ |
Özellikle değerli mücevher takanların olacağı bir partide. | Open Subtitles | خصوصاً أنّه كانت هناك الكثير من المُجوهرات في تلك الحفلة. |
Ve tezgahında çalıntı mücevher yoktu. | Open Subtitles | ولمْ يكن لديه أيّ من المُجوهرات المسروقة في خيمته. |
Taşlara değer vermeyi annemden öğrendim ve ben bu işi bıraktığımda Biby devam ettirecek. | Open Subtitles | لقد تعلّمتُ تثمين المُجوهرات من أمّي، و(بيبي) ستكمل مسيرتنا بعدما أرحل. |
Şovla bağımsız fiyat verme sözleşmesi imzaladım bu da şovun işleyişini kontrol etmemi sağlıyor böylece gerçek olarak kalıyor ve satıcılar bana güveniyor. | Open Subtitles | تمّ التعاقد معي بواسطة معرض المُجوهرات كمُثمّنة مُستقلة، وذلك يسمح لي بضبط أمانة المعرض، حيث يظلّ أصيلاً لأنّي أبقي البائعين صادقين. |
Ve tezgahında çalıntı mücevher yoktu. | Open Subtitles | ولمْ يكن لديه أيّ من المُجوهرات المسروقة في خيمته. |
Seni güzelleştirecek yığınla mücevher. | Open Subtitles | وأنهارٌ مِن المُجوهرات لتَتَزيَّني |
Powell'a göre de çalınan mücevher parçaları, özel durumlar için takılanlardan. | Open Subtitles | وقال (باول) أنّ قطع المُجوهرات المسروقة هي من النوع التي يتمّ حفظها للمناسبات الخاصّة. |
Tessa'nın ev arkadaşı adamın ona birkaç mücevher aldığını söylemişti. | Open Subtitles | قالت رفيقة (تيسا) أنّه أهداها بعض المُجوهرات. |
- "Yükselen Fırtına"daki mücevher hırsızı mı? | Open Subtitles | ) -لصّ المُجوهرات في "إرتقاء (ستورم)؟ |
Taşlara değer vermeyi annemden öğrendim ve ben bu işi bıraktığımda Biby devam ettirecek. | Open Subtitles | لقد تعلّمتُ تثمين المُجوهرات من أمّي، و(بيبي) ستكمل مسيرتنا بعدما أرحل. |
Şovla bağımsız fiyat verme sözleşmesi imzaladım bu da şovun işleyişini kontrol etmemi sağlıyor böylece gerçek olarak kalıyor ve satıcılar bana güveniyor. | Open Subtitles | تمّ التعاقد معي بواسطة معرض المُجوهرات كمُثمّنة مُستقلة، وذلك يسمح لي بضبط أمانة المعرض، حيث يظلّ أصيلاً لأنّي أبقي البائعين صادقين. |