"المُحافظ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Vali
        
    • valinin
        
    • valiyi
        
    • Belediye
        
    Vali bey, lütfen mümkün olduğunca sorularımıza doğru cevap vermeye çalışın. Open Subtitles أيّها المُحافظ ، حاول أنّ تـُجيب أسئلتنا بقدر المُستطاع من دّقة.
    Vali, fon sağladığı gecede ne kadar içmek zorundaydı? Open Subtitles إلى أيّ مدى يحتسي المُحافظ الشراب في ليلة جمع التبرعات؟
    Sen Vali yardımcısısın ve bende Vali'nin karısıyım. Open Subtitles أنتَ مُلازم المُحافظ، وأنا زوجةُ المُحافظ.
    Hayır, ondan değil. valinin, ve seçmenlerin o kızın ailesine karşı yaptıklarının doğru olduğundan bahsediyorum. Open Subtitles كلاّ ، بلّ أتحدث عن المُحافظ و فعله الصواب لأسرة الفتاه ، و للناخبين.
    Onu öldürmek istemedin, çünkü valiyi hedef almıştın, değil mi? Open Subtitles لم تقصد أنّ تقتلها، لأنّكَ كنتَ تصوب على المُحافظ ، صحيح؟
    Belli ki Vali Wallace sizi dışında tutmuş. Open Subtitles على ما يبدو، المُحافظ والاس حافظ على وجودك خارج الأمر.
    Gitmem gerek. Vali bekliyor. Open Subtitles علىّ الرحيل ، جعلت المُحافظ ينتظرني طويلاً
    Bir şey değil, Vali bey. Open Subtitles على الرّحب و السّعة ، أيها المُحافظ.
    Vali bey, arabanız hazır. Open Subtitles أيها المُحافظ ، سيّارتكَ بالأنتظار.
    FBI size Vali tek başına mı hareket ediyordu diye para veriyor, özel hayatına burnunuzu sokun diye değil. Open Subtitles المباحث الفدرالية تدّفع لكَ حتى تـُسدل الستار عمّاإذاكانالمُحافظدبّر الواقعةوحده.. و ليس للخوض في حياة المُحافظ الشخصّية.
    Beyler bayanlar, Vali bugünkü ziyaretinin soru cevap kısmına devam etmeden önce sizi kahvelerinizi tazelemeye ve biraz daha tart yemeye davet ediyor. Open Subtitles سيّادتي و سادتي ، المُحافظ يودّ أنّ يدّعوكملتناولالقهوة.. والمزيدمن الشطائرقبل أنّ يكمل.. تلقـّي الأسئلة و الأجابة عليها، و الّذي هو جزءٌ من غرض زيارة اليّوم.
    Halkın seni bekliyor, Vali. Open Subtitles العامّة بإنتظاركَ أيها المُحافظ.
    Vali Thomas Devlin'ın nerede olduğuna dair hala bir haber yok. Open Subtitles مازال ليس هناك معلومات جديدة* * (عن مكان المُحافظ (توماس ديفلين
    Vali, eli silah tutabilen herkesi Belediye binasının önüne bekliyor şu an. Open Subtitles المُحافظ يريد من أي شخص يستطيع حمل السلاح -أن يقف عندَ ساحة البلدة
    Bu noktadan sonra protokole göre, Federal, Eyalet ve Yerel Sağlık birimi Vali ve polis amiriyle müzakere ederken, ikinci derece kişiler odadan ayrılabilir. Open Subtitles في هذه المَرحلة، يتطلب البروتوكول أن تُخرج كل المسؤولين المحليّين عدا الدولة و المبَاحث الفيدراليّة، والقطاع الصحّي للتشاور مع مكتَب المُحافظ
    Sanırım Addison, valinin tekrar seçilişini görmek istemeyecektir. Open Subtitles لا أظن أنّ آديسون سيكون حاضراً، حينما يُعاد إنتخاب المُحافظ.
    Yapılanları, valinin eşi için saat 11'e kadar gizledin. Firmamı geri istiyorum. Open Subtitles أنتِ تسترتِ على زوجة المُحافظ لـ11 ساعة، أريد أسترجاع أسهم شركتي.
    valinin burada olmasının sebebi Lightman grubunu kiralayıp bütün bu olanların arkasındaki gerçeği bulabilmeyi sağlamak. Open Subtitles و لهذا قرر المُحافظ الأستناد إلى مجموعة (ليتمان) ليصل إلى حقيقة مّا وراء ذلك.
    Corey valiyi öldürdüğünü böbürlenerek anlatmış dediğine göre. Open Subtitles يقول أنّ (كوري) كان يتباهى بمحاولته لقتل المُحافظ.
    valiyi, Michelle'le birlikte ne zaman buldun? Open Subtitles حينما وجدتَ المُحافظ يحتفل بشكل خاص مع (ميشيل).
    Connecticut'taki devasa bir limandan kimin zarar göreceğini soruyorsanız valiyi arayın. Open Subtitles إذا كنت تسأل من سيتضرر من وجود ميناء عملاق في (كونيكتيكت) فاسأل المُحافظ
    Belediye başkanı, şerefinize özel bir kutlama düzenlemeyi düşünüyor. Open Subtitles قال المُحافظ أن المدينة تُفكّر بتنظيم حفل عسكري للإشادة بجهودكم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more