Üzgünüm, Başkanın programı tamamen dolu. Önümüzdeki hafta bir görüşme ayarlayabiliriz. | Open Subtitles | مُتأسّف، لكن جدول الرئيس محجوزٌ تمامًا، بإمكاننا ترتيب موعدٍ للأسبوع المُقبل. |
Önümüzdeki hafta... nişan törenine kadar vermeyecektim. | Open Subtitles | كنتُ أنوي تأجيل تقديم هذه لكِ إلى حفل الخطوبة في الاسبوع المُقبل. |
Pekala, onu kabul ederseniz Önümüzdeki ay 200 papel kira alırım. | Open Subtitles | حسنًا،سآخذ200دولار.. لإيجار الشهر المُقبل إذا قَبِلتمْ بهِ كشريكٍ للغرفة. |
Tamam, evlat. Birkaç gün izin al. Seni işe Gelecek hafta başlatırız. | Open Subtitles | حسنٌ يا بنيّ، خذ بضعة أيام إجازة، وسنبدأ تكليفك من الأسبوع المُقبل. |
Ve hepsine Gelecek ay yeni parfümümün çıkacağını duyurmak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أذكّركم أنّ عطري الجديد سيضرب المتاجر الشهر المُقبل. |
Her saldırının sonrasında bir sonraki saldırı için ipucu verdi. | Open Subtitles | مع كل هجوم سابق، ترك وراءه فكرة حول الهجوم المُقبل. |
Durumları gayet iyiymiş; Önümüzdeki hafta çıkabilirmişiz. | Open Subtitles | نحن نُبلي حسناً، سيتمّ إخراجهما في الأسبوع المُقبل. |
Onu gerçekten güzelleştirmek için Önümüzdeki hafta İngiliz kestanesine ya da Sedona kırmızısına boyatacaktım. | Open Subtitles | حسناً، لقد كنتُ سأبيعه الأسبوع المُقبل لجعله يبدو جميلاً حقاً، كما تعلمان، مثل الكستناء الإنجليزي أو السيدونا الأحمر |
Son dakika hatırlatması havuz Önümüzdeki hafta açılıyor. | Open Subtitles | تذكير للمرة الأخيرة حوض السباحة سوف يُعاد فتحه الأسبوع المُقبل |
Ha unutmadan Önümüzdeki hafta fotoğrafçıda indirim var. | Open Subtitles | أنتظروا قبل أن أنسى الأسبوع المُقبل سوف اعمل تخفيضات في متجر الصور |
- Önümüzdeki ay on beş olacak. - Eee? | Open Subtitles | ـ ستكون فى الخامسة عشر الشهر المُقبل ـ لذا |
Bölüğünüzün Önümüzdeki hafta konuşlanacağını sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ أن سريتكَ كانت ستنتشر في الأسبوع المُقبل |
Ve elbette, Gelecek 200 yıl öncesine de bakmak demek, çünkü Önümüzdeki hafta Darwin'in doğuşunun 200. yıldönümü. | TED | وبالطبع ,المستقبل ينظر للوراء 200 عاماً مضت , لأن الأسبوع المُقبل يوافق ذكرى ميلاد داروين المائتين . |
Önümüzdeki ilkbaharda cesedimizi bulurlar bu evde. | Open Subtitles | سيتم إيجادنا موتى هنا الربيع المُقبل |
Gelecek yıl, yaygın bir buhran ve işsizlikle karşılaşacağız. | Open Subtitles | فى العام المُقبل سنشهد إنتشار الكساد و البطالة |
Daha şimdi Gelecek haftanın yemek listesini gördüm ve üzerinde senin adın vardı. | Open Subtitles | لقد رأيت قائمة الوجبات للإسبوع المُقبل وأنتَ موجود بها |
Gelecek hafta bir ara gideriz. | Open Subtitles | لا أعلم سوف نذهب فى وقت لاحق فى الأسبوع المُقبل |
Tamam, Gelecek hafta burada buluşuyoruz. | Open Subtitles | حسناً ,جميعنا سوف نلتقي هُنا الأسبوع المُقبل |
Sorun değil, Gelecek ay yine kazmaya başlarız nasıl olsa. | Open Subtitles | . لا بأس . سوف نحفرها مجدداً الشهر المُقبل |
- Büroya haber ver... ve Gelecek pazartesi yedide başla. | Open Subtitles | .. وإبدأ يوم الإثنين المُقبل في الساعة الـ 7 |
Eğer seni burada öldürürsem bir sonraki yıl tekrar denerim. | Open Subtitles | بينما لو قتلتكَ الآن، سيتعيّن عليّ المحاولة العام المُقبل وحسب. |
Onun albümü de haftaya çıkıyor. | Open Subtitles | ألبومها سينزل بالأسواق الأسبوع المُقبل أيضاً. |