Bu hikâyenin Okeechobee Gölü'nde başlamasını istedim, Everglade sisteminin atan kalbi. | TED | وأود ان تبدأ القصة في بحيرة اوكيشوبي، القلب النابض لنظام الايفيرجليد. |
Kuzey buz örtüsü bir bakıma küresel iklim hareketlerinin atan kalbidir. | TED | غطاء القطب الجليدي، بمعنى ما، هو القلب النابض لنظام المناخ العالمي. |
Dünya üzerindeki yaşamın çoğunu dolaşım sistemi olarak görebilirsiniz ve Güneş bizim atan kalbimiz. | TED | يمكنكم اعتبار معظم الحياة على الأرض كنظام الدورة الدموية، والشمس هي قلبنا النابض. |
Tek duyduğum, kalbimin atışı. | Open Subtitles | كل ما يمكنني سماع هو قلبي النابض. |
İşte kök hücreler,hastanın tam da çarpan kalbine gider... | TED | هنا يتم زرع الخلايا الجذعية مباشرة في قلب المريض النابض |
Ama dedikodulara göre Laramie yeni demiryolu merkezi olacakmış. | Open Subtitles | ولكن هذا ما روجته الشائعات "لارامي" ستكون القلب النابض لخطوط السكة الحديدية الجديدة |
Kendi atan kalbini çıkarmış güçlü Babun göğsünden ve benimkine yerleştirmiş. | Open Subtitles | مما دفعه إلى سحب قلبه النابض من صدره الغابوني العظيم واستبدله بقلبي |
Biri atan kalbinizi ellerinin arasında tutuyorsa,.. | Open Subtitles | عندما يقوم شخص ما بوضع قلبك النابض بين أيديهم |
Elbette, bir kadını memnun etmenin en iyi yolu düşmanın elinde atan sıcak kalbidir. | Open Subtitles | بالطبع، أفضل الطرق لإسعاد مرأة هو القلب النابض الدافئ للعدو |
Ve o uyandı. Karanlıkta atan kalptir. Akışı asla durmayacak kandır. | Open Subtitles | وقد استيقظ، إنه القلب النابض في الظلمات، وهو الدم الذي لن ينقطع أبداً |
Benimle uğraşırsan, topraklarını lanetler, göğsüne yumruğumu geçirir, hâlâ atan o yapay kalbini sökerim. | Open Subtitles | اذا عبثت معي فإن معبد الهلاك سيمر من خلال صدرك وسوف ينتزع قلبك الاصطناعي النابض |
Moskova'ya gidiyorsun. Komünizm için atan kalbe. | Open Subtitles | انتِ ذاهبة الي موسكو قلب الشيوعية النابض |
Bütün bunlarin atan kalbidir ve onun kimligini bulabilirsek her sey biter ve eve gidersiniz. | Open Subtitles | إنه القلب النابض لكل هذا, و إذا تعرفنا على هويته, ينتهي هذا و تذهب إلى منزلك |
Anlaşılan o ki atan kalp ayinim ölümlüler için de geçerli oldu. | Open Subtitles | يبدو بأن طقس القلب النابض الذي عملته يعمل مع الفانين ايضاً. |
Bir iki ıkındın mı, atan kalbin tuvalette. | Open Subtitles | للحظة واحدة ترى قلبك النابض في كرسي الحمام |
Tek yapman gereken, oraya gidip... onu öldürüp... göğsünü açıp... onun atan kalbini almak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو الاِقتحام وقتله وفتح صدره وتأخذ قلبه النابض |
Sadece birkaç yıl evvel sen lanetini bozduğun zaman atan kalbini bu elimde tutuyordum. | Open Subtitles | منذ بضع سنين حين كسرت اللعنة، حملت قلبك النابض في يدي. |
Bir kalp atışı zamanı sonsuzluğa bedel olabilir. | Open Subtitles | القلب النابض قد يصبح خالدا |
Her şeyin kalp atışı. | Open Subtitles | والقلب النابض للجميع |
Arayıcı'dan Taş'ı alınca Confessor Ana'nın çarpan kalbi problemini halledebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا مُعالجة قلب المؤمنة النابض بالحياه فورما تأخذي الحجر من الباحث. |
- Laramie'nin Union Pacific'in yeni merkezi olacağını mı söyledi? | Open Subtitles | هل أخبرك أن (لارامي) ستكون القلب النابض لخطوط السكة الحديدية؟ |