Demek istediğim, iki haftadır birlikteydiniz ve başka birini öptü, biz evliydik, ve sen binlerce garson ile yattın. | Open Subtitles | انا اعنى , انها كانت صديقتك لمدة اسبوعين وقد قبلت رجلا , ونحن سنتزوج وقكت بضرب ألاف من النادلات |
Size şöyle demek lazım. Sıklıkla müşteri ve garson kızı oynuyoruz. | Open Subtitles | نلعب أنا وهي لعبة صغيرة بين النادلات والزبائن. |
Tükenmiş kamyoncuların rahat osurması ve garson kızlarla rahatlaması için. | Open Subtitles | إلى سائقي الشاحنات المضطهدون ليشربوا البيرة، يخرجوا الريح، والكذب على النادلات اللاتي يضاجعوهن. |
Hey çocuklar diğer garsonlar size bir şey sormamı istediler. | Open Subtitles | أهلا يا شباب، النادلات الأخريات يردن مني أن أسألكم شيئا |
İlçedeki kadın garsonların hepsi "cinsel organları olmadığına dair" rapor almışlardır heralde. | Open Subtitles | أعتقد من الآن على جميع النادلات في البلدة الحصول على إفادة خلو من الأمراض الجنسية |
Diğer garsonlara da buraya koymalarını söylemelisin. | Open Subtitles | يجب عليك ابلاغ النادلات الآخرون ليفعلن ذلك أيضاً. |
Merhaba. Affedersiniz. Burada garsonları işe kim alıyor? | Open Subtitles | أهلاً، معذرةً، من يتولى تعيين النادلات هنا؟ |
Yapardım ama gelmezdin çünkü sen o sırada gözleme evindeki garsonlarla düşüp kalkıyordun. | Open Subtitles | لقد فعلت، ولكنك لم تظهر أبدا لأنك كنت مشغولا جدا تمارس الجنس مع النادلات في متجر بسكويت الوفل |
Müdürün dediğine göre... Garsonlardan birini takip etmiş olabilir. | Open Subtitles | انه قد يكون تبع احدى النادلات الى خارج الحانة |
Tüm erkeklerin ilgisini çektikleri yetmiyormuş gibi, bir de garson işlerinin hepsini de mi kapacaklar? | Open Subtitles | ألا يكفيهن أنهن يلفتن إنتباه الرجال، أعليهن شغل وظائف النادلات أيضاً؟ |
Hepsinden güzeli, bütün garson ve şov kızları gerçek ingiliz. | Open Subtitles | إنه الأفضل النادلات والفتيات العارضات بريطانيات أصيلات |
garson kız onu geçen hafta görmüş. | Open Subtitles | لقد رأتها احدى النادلات هنا خلال الاسبوع الماضى |
Ve eğer yönetici olursan garson kızlardan biriyle çıkman mümkün olamayacak. | Open Subtitles | أعتقد أنه عندما تصبح مدير فلن تستطيع أن تواعد النادلات |
garson kıza sarkmaya başlıyor, bunları yanından geçen her garsona yapıyor. | Open Subtitles | لقد بدأ في التودد إلي النادلات أنه يتودد إلي كل واحدة منهم تمر بقربة |
Bu adamın garson kızlardan hoşlandığını biliyoruz, belki de baktığı onlardan biridir. | Open Subtitles | حسنا, نحن نعرف أن هذا القاتل يحب النادلات ربما يكون هذا هو ما ينظر إليه في ذلك الملصق الإعلاني |
Orada kurallara bağlı bir barmen, kameralar ve öbür garsonlar var. | Open Subtitles | العين في السماءِ، النادلات الأخريات. كَمْ الجحيم عَمِلتْ هي إحصلْ على ذلك إلى شرابِه |
garsonlar üstlerini misafir kulübelerinde değiştirecek. | Open Subtitles | فريق النادلات يغيرن ملابسهن في كوخ الضيوف، |
Big Boy'daki garsonlar en azından müşteriye bağırmıyor. | Open Subtitles | النادلات لا يصرخن في وجهك في الولد الكبير |
Kendi kulübünü garsonların bahşişleriyle mi açacaksın? | Open Subtitles | بقشيش النادلات قد يحقق عربون أولي لناديك الخاص |
Görüyorsunuz çocuklar, buradaki bütün garsonların çirkin köpek olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتكم يا أصدقائي بأن النادلات هنا قبيحات |
Bekâr olup olmadığımı tüm garsonlara sormuş. | Open Subtitles | إستشارَ كُلّ النادلات للإكتِشاف إذا أنا كُنْتُ وحيدَ. |
Genellikle çok genç ve ince garsonları ayarlamak için asılan biriyim. | Open Subtitles | بالعادة سوف أغازل النادلات الآتي يكن صغيرات و نحيفات ولا يرغبن بي |
Dışarı çık, otel görevlileriyle, garsonlarla konuş. | Open Subtitles | -أذهب , و تكلم فى الأعمال و المخازن و النادلات |
Garsonlardan biriyle sevişmek için karının 50. yaş günü partisini hazırlık aşamasında terk edip gidip kondom mu aldın? | Open Subtitles | تركت تحضيرات حفلة يوم ميلاد زوجتك الخميس لتذهب لشراء أوقية ذكريه لتمارس الجنس مع إحدى النادلات |
Adamdan sayılmayan barmenlere. | Open Subtitles | نخبُ النادلات اللاتي لا يٌحتسبن |