"النارِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ateş
        
    • ateşin
        
    • yangın
        
    • ateşe
        
    • ateşten
        
    • yangında
        
    • yangınla
        
    • yangından
        
    • Yangına
        
    Ve kanıt olarak da kendi arkadaşlarına Ateş ettiği olayları defalarca anlattın. Open Subtitles وللبرهان أعطيت العديد من الأمثلة عن إطلاق النارِ على رفاقه السابقين نعم
    İlk insanın başına gelen en büyük felaket ateşin zararlarıdır. Open Subtitles الكارثة الأعظم الذي يُمْكِنُ أَنْ تحْدثَ للرجلِ الأولِ كَانَ خسارةَ النارِ.
    Bu, yangın arka tarafta çıkıp ön tarafa yayılmış demek oluyor. Open Subtitles شاهدْ، يَعْني بأنّ أصلَ النارِ كَانَ في المقعد الخلفي وهو سافرَ إلى المقعدِ الأماميِ.
    ateşe bu kadar yaklaşmam. Open Subtitles أوه، ولد. لا يَحصَلُ عَلى تلك قريبة من النارِ.
    Ateş gibisin. Bazı kadınlar ateşten korkar. Open Subtitles بَعْض النِساءِ لا يَستطعنَ التعامل مع النارِ.
    O üç insansı bedenin yangında zarar görmediklerini bilmek ilgini çekebilir. Open Subtitles ولقَدْ ثارُ إهتمامك لمعْرِفة أمر الأجسام الثلاثة البشرية... والتي لَمْ تحطّمْ في تلك النارِ.
    Yüzbaşı, peruk dükkanında çıkan yangınla ilgili ilk haberleri aldık. Open Subtitles القائد، حَصلنَا على prelim على تلك النارِ مِنْ مخرجِ الشَعرَ.
    yangından kaçıp kurtulan görevlilerin soyundan gelenleri izliyordu. Open Subtitles مُطَارَدَة الأحفادِ الممرضين الذي هَربَ من النارِ.
    Zayıf el Ateş çalışması bu işle alakalı değil yani? Open Subtitles إذاً, لا يعتبرُ إطلاقُ النارِ باليدِ اليسرى متعلقاً بهذا العمل؟
    İki sönük Ateş parçası tükenişi ve karanlığı getiriyor. Open Subtitles قطرتان شاحبتان من النارِ تجرى فى الظلام الواسع الشديد
    Luther Boggs'un ruhu cehennemin Ateş denizinde boğuluyor. Open Subtitles روح لوثر بوغز يُغرقُ بحرُ في الجحيمِ النارِ.
    Bozguna uğrarsak, Şükran Günü'nü, aç kalıp ateşin önünde brandi içerek geçiririz. Open Subtitles إذن لو أنَّهزمنا سنقضي عيد الشكر في شرب البراندي وجوعي أمام طَقْطَقَة النارِ.
    Bu öğlen beraberdik... ateşin önünde oturduk. Open Subtitles نحن كُنّا سوية بعد ظهر اليوم... نجلس أمام النارِ.
    ateşin yanında erimesine sen sebep oldun. Open Subtitles كَانَ عِنْدَكَ ني ذَوَبان بتلك النارِ.
    - yangın merdivenlerinde iki tane. - Bir bakayım. Evet. Open Subtitles إثنان خارج أعمدةِ سلالم النارِ دعني اراها
    Ceset buraya yangın söndürüldükten sonra konmuş olmalı. Open Subtitles الجسم لا بدّ وأن وُضِعَ هنا بعد النارِ أطفأتْ.
    Evet, insanları yangın hakkında uyaran şu köpek. Open Subtitles نعم الذي حذّرَ أولئك الناسِ من تلك النارِ.
    Ayrıca burada gördüğünüz üzere, arkadaşlarını Alice ve Kurt'u, sizin tabirinizle farkında olmadan ateşe attı. Open Subtitles وهنا، تَرى، أرسلَ أصدقائَه ألِس وكورت، بشكل غير متعمّد كما قُلتَ، إلى النارِ.
    Sonra ayak sesleri duydum, hemen mektubu ateşe attım. Open Subtitles سَمعتُ الخطواتَ. رَميتُه على النارِ.
    Ateş gibisin. Bazı kadınlar ateşten korkar. Open Subtitles بَعْض النِساءِ لا يَستطعنَ التعامل مع النارِ.
    şu fotoğrafları çektik... karınız şehirde dolaşırken, yangında yok olduğunu iddia ettiğiniz... takılar üzerindeyken. Open Subtitles عِنْدَنا هذه الصورِ... المقالات المُخْتَلِفة المُتْعِبة... بأنّك تَدّعي حُطّمَ في النارِ.
    Salvatore'nin bu yangınla bir ilgisi olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لَستُ سالفاتور متأكّد جداً كَانَ عِنْدَهُ أيّة علاقة بهذه النارِ.
    Orada yaşayan kiracı yangından hemen önce şehir dışına çıkmış. Open Subtitles سيمز: الذي مستأجر فقط حَدثَ لِكي يَكُونَ خارج البلدةِ مباشرةً قبل النارِ.
    Yangına biraz daha rüzgar göndermek için hava deliklerini açacağım. Open Subtitles سأفتح المنافذ الهوائية هذه لأرى إذا يمكنني أن أطغي الريح على النارِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more