Ve kanıt olarak da kendi arkadaşlarına Ateş ettiği olayları defalarca anlattın. | Open Subtitles | وللبرهان أعطيت العديد من الأمثلة عن إطلاق النارِ على رفاقه السابقين نعم |
İlk insanın başına gelen en büyük felaket ateşin zararlarıdır. | Open Subtitles | الكارثة الأعظم الذي يُمْكِنُ أَنْ تحْدثَ للرجلِ الأولِ كَانَ خسارةَ النارِ. |
Bu, yangın arka tarafta çıkıp ön tarafa yayılmış demek oluyor. | Open Subtitles | شاهدْ، يَعْني بأنّ أصلَ النارِ كَانَ في المقعد الخلفي وهو سافرَ إلى المقعدِ الأماميِ. |
ateşe bu kadar yaklaşmam. | Open Subtitles | أوه، ولد. لا يَحصَلُ عَلى تلك قريبة من النارِ. |
Ateş gibisin. Bazı kadınlar ateşten korkar. | Open Subtitles | بَعْض النِساءِ لا يَستطعنَ التعامل مع النارِ. |
O üç insansı bedenin yangında zarar görmediklerini bilmek ilgini çekebilir. | Open Subtitles | ولقَدْ ثارُ إهتمامك لمعْرِفة أمر الأجسام الثلاثة البشرية... والتي لَمْ تحطّمْ في تلك النارِ. |
Yüzbaşı, peruk dükkanında çıkan yangınla ilgili ilk haberleri aldık. | Open Subtitles | القائد، حَصلنَا على prelim على تلك النارِ مِنْ مخرجِ الشَعرَ. |
yangından kaçıp kurtulan görevlilerin soyundan gelenleri izliyordu. | Open Subtitles | مُطَارَدَة الأحفادِ الممرضين الذي هَربَ من النارِ. |
Zayıf el Ateş çalışması bu işle alakalı değil yani? | Open Subtitles | إذاً, لا يعتبرُ إطلاقُ النارِ باليدِ اليسرى متعلقاً بهذا العمل؟ |
İki sönük Ateş parçası tükenişi ve karanlığı getiriyor. | Open Subtitles | قطرتان شاحبتان من النارِ تجرى فى الظلام الواسع الشديد |
Luther Boggs'un ruhu cehennemin Ateş denizinde boğuluyor. | Open Subtitles | روح لوثر بوغز يُغرقُ بحرُ في الجحيمِ النارِ. |
Bozguna uğrarsak, Şükran Günü'nü, aç kalıp ateşin önünde brandi içerek geçiririz. | Open Subtitles | إذن لو أنَّهزمنا سنقضي عيد الشكر في شرب البراندي وجوعي أمام طَقْطَقَة النارِ. |
Bu öğlen beraberdik... ateşin önünde oturduk. | Open Subtitles | نحن كُنّا سوية بعد ظهر اليوم... نجلس أمام النارِ. |
ateşin yanında erimesine sen sebep oldun. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَكَ ني ذَوَبان بتلك النارِ. |
- yangın merdivenlerinde iki tane. - Bir bakayım. Evet. | Open Subtitles | إثنان خارج أعمدةِ سلالم النارِ دعني اراها |
Ceset buraya yangın söndürüldükten sonra konmuş olmalı. | Open Subtitles | الجسم لا بدّ وأن وُضِعَ هنا بعد النارِ أطفأتْ. |
Evet, insanları yangın hakkında uyaran şu köpek. | Open Subtitles | نعم الذي حذّرَ أولئك الناسِ من تلك النارِ. |
Ayrıca burada gördüğünüz üzere, arkadaşlarını Alice ve Kurt'u, sizin tabirinizle farkında olmadan ateşe attı. | Open Subtitles | وهنا، تَرى، أرسلَ أصدقائَه ألِس وكورت، بشكل غير متعمّد كما قُلتَ، إلى النارِ. |
Sonra ayak sesleri duydum, hemen mektubu ateşe attım. | Open Subtitles | سَمعتُ الخطواتَ. رَميتُه على النارِ. |
Ateş gibisin. Bazı kadınlar ateşten korkar. | Open Subtitles | بَعْض النِساءِ لا يَستطعنَ التعامل مع النارِ. |
şu fotoğrafları çektik... karınız şehirde dolaşırken, yangında yok olduğunu iddia ettiğiniz... takılar üzerindeyken. | Open Subtitles | عِنْدَنا هذه الصورِ... المقالات المُخْتَلِفة المُتْعِبة... بأنّك تَدّعي حُطّمَ في النارِ. |
Salvatore'nin bu yangınla bir ilgisi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لَستُ سالفاتور متأكّد جداً كَانَ عِنْدَهُ أيّة علاقة بهذه النارِ. |
Orada yaşayan kiracı yangından hemen önce şehir dışına çıkmış. | Open Subtitles | سيمز: الذي مستأجر فقط حَدثَ لِكي يَكُونَ خارج البلدةِ مباشرةً قبل النارِ. |
Yangına biraz daha rüzgar göndermek için hava deliklerini açacağım. | Open Subtitles | سأفتح المنافذ الهوائية هذه لأرى إذا يمكنني أن أطغي الريح على النارِ |