| Orospu çocuğu bize ateş açtı ! Ve Woods yaralandı. | Open Subtitles | النار علينا السافل أطلق وقد ً حذرا فكن وودز وأصاب |
| bize ateş edecekIer. Kan göIünden kaçacağız diye onIarı kaybederiz. | Open Subtitles | سيطلقون النار علينا يجب أن نضيعهم حتى لا نخسر الدماء |
| Adamın, onun için çalışmayan adamları bile bize ateş açıyor. | Open Subtitles | جعل الناس الذين لا يعملون لحسابه حتى يطلقون النار علينا. |
| Evet. Açıklama yapmamıza izin vermeden üzerimize ateş açarak. | Open Subtitles | بفتح النار علينا بدون أن يعطونا أي فرصة للتوضيح |
| Kulağına gidecek olursa bizi vurur. | Open Subtitles | لوعرفتحولهذا الموضوع، فإنّها ستُطلق النار علينا. |
| Ya... Ya sadece bizi vurmak için dışarı çıkarmak istiyorlarsa? | Open Subtitles | وماذا إن كانوا يريدون خروجنا ليطلقوا النار علينا ؟ |
| - Şöyle ki, bugün kaçırıldık kimyasallarla bir odaya hapsedildik, üstümüze ateş açıldı. | Open Subtitles | حسناً، لقد تعرّضنا اليوم للإختطاف، وأغلق علينا في غرفة بها مواد كيميائيّة سامّة، وأطلق النار علينا. |
| Onu görürlerse hepimizi kurşuna dizerler. | Open Subtitles | أأنت مجنون؟ إذا أخرجت هذا السلاح سيطلقون النار علينا جميعًا |
| Aşağı in! bize ateş açmaları an meselesi. | Open Subtitles | إذهب إلى الأسفل سيطلقون النار علينا فى أى لحظة |
| Biri bize ateş ederse bunlar bir işe yarar mı? | Open Subtitles | اتفيدنا هذه الشارة عندما يحاول احدهم اطلاق النار علينا |
| "Onlar bize ateş etmiyor, biz de onlara!" | Open Subtitles | لا, طالما لم يبدؤا بأطلاق النار علينا, فلماذا نطلق نحن النار عليهم ؟ |
| Biz daha menzile girmeden bize ateş edebiliyorlardı. | Open Subtitles | كان يمكهم إطلاق النار علينا قبل حتى أن نـدخـل فـى مـدى الأشتبـاك مـعـهم |
| Bir eroinmanı ararken baskın yapıyorduk, salak bize ateş açtı. Bir polis onu omuzundan vurdu. | Open Subtitles | ولقد إقتحمنا المنزل نبحث عن تاجر المخدرات فقام الوغد بإطلاق النار علينا |
| Bir eroinmanı ararken baskın yapıyorduk, salak bize ateş açtı. | Open Subtitles | ولقد إقتحمنا المنزل نبحث عن تاجر المخدرات فقام الوغد بإطلاق النار علينا |
| bize ateş etti Tommy! bize ateş etti! | Open Subtitles | لقد أطلق النار علينا لقد أطلق النار علينا |
| Ama sorun bize ateş edildi. Bu da bizi kızdırdı. | Open Subtitles | ولكنه اطلق النار علينا ايضاً وهذا يزعجنا |
| En azından bize ateş etmiyorlar. Bu iyi. | Open Subtitles | حسنا ، على الأقل هم لا يطلقون النار علينا هذا جيد |
| Çok doğru. bize ateş ettiler orada. | Open Subtitles | هذا صحيح فعلاً لقد كانوا يطلقون النار علينا |
| - Ah, peki... Demek bekçi o yüzden bize ateş ediyormuş. | Open Subtitles | ذلك يوضح لماذا الحارس كان يطلق النار علينا |
| Koloni Viper'ları üzerimize ateş açıyorlar. Saldırı altında değilsiniz, bize ateş ediyorlardı. | Open Subtitles | انتم لا تتعرضون لهجوم انهم يطلقون النار علينا |
| Yani üzerimize ateş etmeniz pek iyi olmaz şimdi. | Open Subtitles | لذا الآن ليس وقت جيد لتطلقوا النار علينا |
| bizi vurur muydu yoksa sadece korkmuş muydu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان سيطلق النار علينا أو أنه كان خائفا فقط |
| Eğer bizi durdurmak sizin için o kadar önemliyse, o zaman, sadece bizi vurmak zorunda kalacaksınız. | Open Subtitles | إذا كان من المهم جداً .. بالنسبة لك أن توقفنا فعليك أن تطلق النار علينا .. |
| Milton, biliyorsun polisler uyarmadan üstümüze ateş açtılar. | Open Subtitles | (ميلتون) تلك الشرطيين أطلقوا النار علينا |
| Ve seni öldürürsem adamların hepimizi kurşuna dizer. | Open Subtitles | وإن أطلقت عليك النار، عندها سيقوم اتباعك باطلاق النار علينا. |