"الناس سعداء" - Translation from Arabic to Turkish

    • insanları mutlu
        
    • İnsanlar mutlu
        
    • insanların mutlu
        
    • insanı mutlu
        
    • mutlu insanları
        
    • İnsanlar mutluydu
        
    • İnsanları
        
    • mutlu etmeli
        
    Ve herkesin buradan alacağı ders şuydu: insanları mutlu etmenin yolu onlara daha pahalı bir şey vermek, arzulanacak bir şey. Değil mi? TED و كان الدرس المستفاد لكل شخص هو أن طريقة جعل الناس سعداء هي أن تعطيهم شيئا أكثر سعرا, شيئا يطمحوا إليه. اليس كذلك؟
    İnsanları mutlu edeceği iddiasıyla, yaklaşık 120 müdahale yapılmaya çalışılmış. TED حوالي 120 نمط مقترح للتدخل النفسي و التي يزعم انها تجعل الناس سعداء.
    İnsanları mutlu ediyorsun ve bu yapılması zor bir şey. Open Subtitles لأنك تجعل الناس سعداء وذلك شيء يصعب فعله
    Paranın gittiği yer hoşuma gitmiyor ama insanlar mutlu, o yüzden ses çıkarmıyoruz. Open Subtitles لا أحب أن أفكر أين يذهب المال بالضبط لكن المال يبقي الناس سعداء لذلك نحن نواكب هذا الوضع
    İnsanların mutlu olduklarında birkaç kilo aldıklarını daha önce fark etmiş miydin ? Open Subtitles هل لاحظتي من قبل انهُ عندما يكونُ الناس سعداء انهم يحصلون على زيادة قليلة في الوزن؟
    Homer, belki ürettiğin şeyin bir çok insanı mutlu ettiği düşüncesiyle kendini avutabilirsin. Open Subtitles حسناً هومر، ربما استطيع تعزيتك بحقيقة أن ما أنتجته يجعل العديد من الناس سعداء
    Kimse mutlu insanları sevmez. Open Subtitles لا أحد يحب الناس سعداء.
    İnsanlar mutluydu. Bir kız vardı, Shay. Open Subtitles كان الناس سعداء وكان هناك تلك الفتاة، (شاي)
    Bu da insanları mutlu ediyordur. Ama daha iğrenç bir şekilde. Open Subtitles وهذا يجعل الناس سعداء أيضا ولكن بشكل جسدى أكثر
    Hala paranın insanları mutlu edeceği düşüncesindesin, değil mi? Open Subtitles هل مازِلتِ تعتقدي أن المال يجعل الناس سعداء ؟
    Şey, biliyoruz ki insanları mutlu yapmak için bayağı berbat araçları var, Open Subtitles حسنا ، نعرف أنه سيء أن تجعل المواكـــب الناس سعداء
    Burası çalışmaya devam ettikçe, insanları mutlu tutmak zorundasınız. Open Subtitles هذه هي كيفية إدارة هذا المكان، يجب أن تجعل الناس سعداء.
    Yıldızları izlemenin insanları mutlu edeceğini söylerdi. Open Subtitles لقد قال لي أن مشاهدة النجوم تجعل الناس سعداء
    Neşemi bulmak için o kadar çok uğraştım ki çünkü mutlu olmam gerektiğini düşünüyordum ya da diğer insanları mutlu etmem gerektiğini ya da oğluma mutlu görünmem gerektiğini düşünüyordum. Open Subtitles كنت أحاول بصعوبة لأجد متعتي لأنني ظننت أنه من المفترض أن أكون سعيدة أو من المفترض أن أجعل الناس سعداء
    Hey, ben hayatımı insanları mutlu etmeye adadım. Open Subtitles مهلا، لقد قضيت طيلة حياتي في جعل الناس سعداء
    İnsanları mutlu etmeye çalışıyorum. Open Subtitles تعرفين، لكسب عيشك أنا أحاول جعل الناس سعداء
    Ben insanları mutlu ederim, nehre atmam. Open Subtitles . انا اجعل الناس سعداء . و لا ارميهم في النهر
    Her zaman insanlar mutlu olsun ister. Open Subtitles ودائما يريد ان يكون الناس سعداء
    - İnsanlar mutlu görünüyorlar mıydı ki? Open Subtitles -و لكن هل يبدو الناس سعداء هناك
    Tüm insanların mutlu olacakları günün geleceğine yemin et! Open Subtitles أقسم بأنّ اليوم سيأتي ! عندما يكون جميع الناس سعداء
    Ama birçok insanı mutlu ettim. Open Subtitles لكنني جعلت الكثير من الناس سعداء.
    Yüksek frekansta titreşirken, mutlu insanları düşük frekanstan buna Cohen frekansı diyelim daha kolay etkilersin. Open Subtitles عندما تهتز بتردد عالي, أنت أكثر عرضة لجذب الناس سعداء مما كانت عليه عندما كنت التذبذب في مستوى منخفض ، حزينة ، مريرة المعرضات للتردد...
    İnsanlar mutluydu. Bir kız vardı, Shay. Open Subtitles كان الناس سعداء وكان هناك تلك الفتاة، (شاي)
    Ama bu yok etme birilerini mutlu etmeli. Open Subtitles ولكن الاستبعاد قد يجعل بعض الناس سعداء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more