Evet, biliyorum. Ben sürtüğün tekiyim. En azından insanlar bana böyle diyor. | Open Subtitles | أنا أعرف لقد كنت لئيمة على الأقل هذا ما يقوله الناس لي |
İnsanlar bana bu sebeple geliyor. | TED | هذا سبب مجيء الناس لي. لذا حسنًا، لنصمم شعارًا لهذه المبادرة. |
Sırf insanlar bana baktığında, çok şişman, çok kahve tenli, çok fakir bir Latin görmesinler diye. | TED | كل ذلك كان لكي ينظر الناس لي ولا يروا فتاة لاتينية سمينة أكثر من اللازم، سمراء أكثر من اللازم، فقيرة أكثر من اللازم. |
Meteor yağmurundan sonraki zamanı düşündüm insanların bana nasıl baktığını. | Open Subtitles | كنت أفكر في الشهور التي تلت سيل النيازك وطريقة نظر الناس لي |
Ama insanların bana farklı gözle bakıp, arkamdan fısıldaşmasını da istemiyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أرغب أيضًا أن ينظر الناس لي بشكل مختلف ويهمسون من وراء ظهري |
İşte o zaman insanların beni nasıI görmek istedikleri endişesinden kurtulsaydım. işte o zaman daha iyi görünmeye başlardım. | Open Subtitles | عندما توقفت من القلق عن نظرة الناس لي بدأت أصبح أفضل. |
Kendi halkım tarafından ihanete uğradım. | Open Subtitles | {\cHCF6DDF}تمت خيانتي من اقرب الناس لي |
İnsanlar bana güvenir ve bu trenler onların geçim vasıtasıdır. | Open Subtitles | يعتمد الناس لي و هذه القطارات في معيشتهم. |
İnsanlar bana sürekli bedava şeyler veriyor. | Open Subtitles | تعطي الناس لي الاشياء المجانية طوال الوقت |
İnsanlar bana daha önce de deli dedi. | Open Subtitles | ودعا الناس لي مجنون من قبل. هذه ليست المرة الأولى. |
İnsanlar bana der ki, "Eh, normal üzüntü ile sürekli midir?" | TED | يقول الناس لي: "حسناً، هل له صلة مع الحزن الطبيعي؟" |
İnsanlar bana diyor ki ''Gerçekten mi? Saat 8'den sonra bir eposta bile atmadın mı? | TED | الآن يقول الناس لي: "حقًا؟ ألا تعيد ولو رسالة إلكترونية واحدة بعد الثامنة؟ |
Yoldaki insanlar bana terörist gözüyle bakıyorlardı... | Open Subtitles | ينظر الناس لي في الشارع وكانني ارهابي |
İnsanlar bana altından kalkamayacağımı söylerdi. | Open Subtitles | {\cH2BCCDF\3cH451C00}إخبار الناس لي أنني لست جيدًا بمايكفي. |
İnsanların bana güvenmesinin sebebi, dürüst ve adil olmam bir de çok iyi atlayarak ateş etmem. | Open Subtitles | سبب حبّ الناس لي هو لأنّني عادل، صادق، ولديّ قفزةٌ رائعة في كرة السلّة. |
İnsanların bana onu, bunu yapamazsın demesinden gıda geldi artık. | Open Subtitles | مللت من اخبار الناس لي ماذا افعل |
Ünlü olduklarında, insanların bana yaptığı şey bu. | Open Subtitles | - ذلك ما يفعله الناس لي عندما يشتهروا. - هيه |
Ben sadece insanların bana söylediklerini aktarıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أُبلغ العالم ما يقوله الناس لي. |
İnsanların bana oy vereceğini de sanmıyordum. | Open Subtitles | وقطعًا لم أتوقع أن يصوّت الناس لي |
İnsanların beni bununla hatırlamasına izin veremem. | Open Subtitles | أنا لا يمكن أن تسمح أن يكون هذا ما يتذكر الناس لي ل. |
Sadece insanların beni çıplak görmesine alışmam gerekiyor. | Open Subtitles | علي ان اعتاد على رؤية الناس لي عارية |
Kendi halkım tarafından ihanete uğradım. | Open Subtitles | تمت خيانتي من اقرب الناس لي |