"الناس من هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• insanları buradan

- Parayı unutun. Bu insanları buradan uzaklaştırın.
انسَ أمر المال يجب أن تأخذ هؤلاء الناس من هنا

Bu insanları buradan çıkarabilir misin? Hadi millet!
هل يمكنك اخراج هؤلاء الناس من هنا اتراهنين , هيا بنا

Bu insanları buradan çıkarmalıyız. Herkesin gitmesi gerekiyor, tamam mı?
يجب أن نخرج الناس من هنا أسرعوا للخارج بسرعة

Bana C4 ve bir sayaç ver, sonra da bu insanları buradan çıkart.
.أعطنى قنبلة ومؤقتاً، ثم أخرج هؤلاء الناس من هنا

Fargo, Generalle bağlantı kurmayı dene. Bu insanları buradan çıkarmalıyız.
فارغو , حاول الوصول إليه يجب علينا إخراج هؤلاء الناس من هنا

İnsanları buradan çıkarmayı geç, cep telefonu sinyalinin onun içinden geçmesi imkansız.
الإنتقال لا يَستطيع أَنْ يعبر خلالها ناهيك عن إخراج الناس من هنا بسلامة

Yarım saat içinde dönmezsem gidin. Bu insanları buradan çıkarın.
إن لم أعد خلال نصف ساعة فأذهبوا اخرجوا هؤلاء الناس من هنا

Bu insanları buradan çıkarmalıyız.
يجب أن نخرج هؤلاء الناس من هنا في الحال.

Ama şimdi tüm bu insanları... buradan çıkarmalıyız ve...
الآن لدينا للحصول على كل هؤلاء الناس من هنا

İnsanları buradan çıkarabildiğin hakkında bir şeyler kulağıma geldi.
لقد سمعت انه يمكنك اخراج الناس من هنا

Tom, insanları buradan dışarı göndermen gerekiyor.
توم . اريد منك ان تبدا فى نقل الناس من هنا .

İnsanları buradan uzaklaştırın! Kapıları açın. Çekilin.
أبعدوا هؤلاء الناس من هنا أخلوا المكان

O insanları buradan uzaklaştırmalıyız.
علينا أن نخرج هؤلاء الناس من هنا

- Hemen bu insanları buradan çıkar.
ما الذي فعلته؟ ! ابدأ بإخراج هؤلاء الناس من هنا

Bu insanları buradan çıkarmam gerekiyor.
اريد ان اخرج هؤلاء الناس من هنا

- Kim? Bu insanları buradan çıkarmamız gerekiyor.
علينا إخراجُ هؤلاء الناس من هنا

Bu insanları buradan çıkartmalıyız.
علينا إخراج هؤلاء الناس من هنا

Bir şeyler yap, Flynn! Bu insanları buradan çıkarmama yardım et!
إفعل شيئا يا (فلين)، ساعدني في إخراج هؤلاء الناس من هنا

Arabayı getirin. Bu insanları buradan çıkartın!
أحضروا العربة , أخرجوا الناس من هنا

- İnsanları buradan çıkarmalıyım. - Ben de Divan'la konuşmalıyım.
يجب أن أخرج هؤلاء الناس من هنا - وأنا يجب أن أتحدث إلى المحكمة -