Biz aslında insanları kendileri hakkında iyi hissetmelerini sağlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول في الواقع لجعل الناس يشعرون بالرضا عن أنفسهم. |
Onu orada görmek insanları rahatlatıyordu ve işin şaşırtıcı kısmı da buydu. | TED | رؤيته فقط هناك، يجعل الناس يشعرون بالتحسن، وهذا كان أكثر شيء مثير للدهشة. |
Bu sürecin bir zamanında, dini liderlerimiz insanları huzursuz etmenin bizim işimiz olduğunu unuttular. | TED | حسناً، عند مرحلة ما، نسي قادة الدين لدينا أن مهمتنا جعل الناس يشعرون بعدم الإرتياح. |
O zaman insanlar hissetmeye başladılar, bu sefer yeni bir şey oluşuyor. | TED | ثم بدأ الناس يشعرون أن ثمة شيئا جديدا يحدث، |
HK: Ben bunu iyiye işaret olarak yorumluyorum, çünkü insanlar böyle bir demokraside kendilerini güvende hissediyorlar. | TED | لماذا؟ ه.ك. : آخذها كإشارة جيدة، لأن الناس يشعرون بأمان في هذه الديمقراطية. |
Bu işteyim, çünkü insanların daha iyi hissetmelerini sağlamak istiyorum. | TED | درست هذا التخصص لأنني أردت أن أساعد الناس يشعرون بشعور أفضل |
Bana göre, odak noktası insanların kendilerini oraya ait hissedeceği mekânlar yaratmak olmalı. | TED | من وجهة نظري، يجب أن يكون التركيز الرئيسي على خلق أماكن تجعل الناس يشعرون أنهم ينتمون لها. |
Peki burada insanları mutlu etmek dışında ne yapıyoruz? | Open Subtitles | وماذا نفعل غير ذلك , نحن نجعل الناس يشعرون بالأفضل حيال أنفسهم ؟ |
Neden farklı yöndeki becerilerin hakkında insanları mahçup duruma sokmak zorundasın? | Open Subtitles | لماذا تجعل الناس يشعرون بـانك صعب ومختلف عن الاخرين ؟ |
Kendimi öldüreceğim. İnsanları ne mutlu ederdi, biliyor musun? | Open Subtitles | أنا سأقوم بقتل نفسي هل تعلمين مالذي قد يجعل الناس يشعرون افضل؟ |
İnsanları daha rahat hissettirmelisin. | Open Subtitles | يجب أن نجعل الناس يشعرون بمزيد من الراحه |
İşe girişmeden önce insanları rahatlatmak için kendinden bahsediyor musun? | Open Subtitles | تذكُرين ماحدث لكِ تعلمين, قبل أن تبدأين لتجعلين الناس يشعرون بالراحة؟ |
Sadece insanları huzursuz etmeyi seviyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحب جعل الناس يشعرون بعدم الإرتياح |
Bugün posta kartı şirketleri tarafından... ... insanlar kendilerini kötü hissetsinler diye bulunmuş bir gündür. | Open Subtitles | اليوم هو اجازة مليئة بكروت المعايدة لتجعل الناس يشعرون باشمئزاز |
İnsanlar neden beni korumak zorunda oldukları gibi bir hisse kapılıyor? | Open Subtitles | ما المشكلة مع مشاعر الناس يشعرون بأنه يجب عليهم حمايتي؟ |
Psikolojik olarak, insanlar daha rahat hissederler. | Open Subtitles | ،نفسياً انها تجعل الناس يشعرون بشعور افضل |
Sanırım insanlar amaçları olduğunu hissetmek istiyorlar. | Open Subtitles | أظنّ بأنّ الناس يشعرون بأنهم في حاجة إلى هدف بالحياة |
İnsanlar sinirlendiklerinde enerji almış gibi hissederler. | Open Subtitles | الناس يشعرون بالقوة عندما يغضبون أعتبريه من باب المرح |
İnsanların onun için üzülmesine sebep oldunuz. Bunun olabileceğini hiç sanmıyordum. | Open Subtitles | لقد جعلت الناس يشعرون بالأسف من أجله لم أكن أظن أن هذا ممكن |
Müzik, insanların kendilerini daha iyi hissetmesine neden oluyor. | Open Subtitles | يجعل الناس يشعرون على نحو أفضل، هل تعلم؟ |
Ve, insanların bazı şarkılarda bu şekilde hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | واعلم ان الناس يشعرون بهذا الشعور تجاة اغنية كهذه |