| Dükkândaki kırık pencere onların attıkları tuğladan olmuştu. | Open Subtitles | أتذكر النافذة المكسورة في المحل، كان ذلك حجرا. |
| Bir de diğer kırık pencere konusu var. | Open Subtitles | ثم مسألة النافذة المكسورة الأخرى |
| Bir de diğer kırık pencere konusu var. | Open Subtitles | ثم مسألة النافذة المكسورة الأخرى |
| Soldaki kırık camdan öteki silahtan çıkardığımız. | Open Subtitles | اليسرى من النافذة المكسورة والأخرى من المسدس |
| Borulardan gelen su ile kırık camdan gelen rüzgâr sesi birleşince buradaki tahtalar birbirlerine sürtünmeye başlıyor. | Open Subtitles | حينما يمر الماء خلال الأنبوبة مع هبوب الريح التي تمر خلال النافذة المكسورة.. هذه الألواح سوف تتمدد و تحتك بعضعا ببعض. |
| - kırık pencere için. | Open Subtitles | - لتلك النافذة المكسورة |
| Katil kırık camdan girmiş. | Open Subtitles | القاتل دخل خلال النافذة المكسورة |