"النبوءه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kehanet
        
    • kehaneti
        
    • Kehanete
        
    • Kehanetin
        
    • kehanetten
        
    Anladığım kadarıyla şu sözde "Kehanet" çok ilginçmiş. Open Subtitles افهم هذا ما يسمى النبوءه فهى مثيره للاهتمام
    Kehanet salonlarında ne yazdığını bilen biri. Open Subtitles واحده ممن يعرفون ما قد كتب :علي تلال النبوءه
    Hayattasın çünkü Kehanet böyle diyor. Open Subtitles حياتك آمنه لأن النبوءه تقتضيها أن تكون كذلك
    Ve seni tanıyan biri kehaneti de biliyor. Open Subtitles و بما أنه يعرف من أنت فانه بالقطع يعرف النبوءه
    Kralımın Kehanete bağlılığına katılmıyorum ama krallığın onuru için yemin ettim. Open Subtitles أنا لا أصدق النبوءه مثل الملك لكني أقسمت بالولاء للتاج
    Kehanetin gerektirdiği gibi buraya getirildin. Open Subtitles من خطر خارجي لقد جئنا بك إلى هنا كما قررت النبوءه
    Benden kaçabilirsiniz ama, kehanetten kaçamazsınız. Open Subtitles .أوه، يمكنك ان تهرب مني، لكنك لا تستطيع الهروب من النبوءه
    Görsel ikizlerin mıknatıs gibi birbirlerine çekileceklerini söylediğinde Kehanet bunu mu kast ediyordu? Open Subtitles أهذا ما قصدته النبوءه بأنّ الأقران ينجذبون لبعضهم كالمغناطيس؟
    Arkadaşın olarak izin ver sana bariz olanı söyleyeyim. Kehanet beraber olmanızın kaderinizde yazılı olduğunu söylüyor. Open Subtitles بصفتي صديق، دعيني أوضّح أنّ النبوءه تقرّ بأنّكما مُقدّران لبعضكما.
    Kehanet o laneti kaldırabileceğimizi belirtiyor. Open Subtitles تفيد النبوءه بأنّنا قادرون على كسر تلك اللّعنة.
    "Ve melek adasında ortaya çıkacak." Kehanet bunu söylüyor. Open Subtitles "و سوف يأتى فصاعدا من جزيرة الأنجل هذا ما ذكرته النبوءه
    Sana bahsettiğim şu kitap var ya. Kehanet? Open Subtitles هذا الكتاب الذى اخبرتك عنه النبوءه
    Kehanet sonunda gerçekleşti. Open Subtitles ... انها روح النبوءه .قد أكملت دورتها ...
    Kehanet sonunda gerçekleşti. Open Subtitles ... انها روح النبوءه .قد أكملت دورتها ...
    İsa'yı Kehanet yerini bulsun diye çivilediler. Open Subtitles الذي علقوه بالمسيح لتحقيق النبوءه
    Kehanet Darken Rahl'ı sadece onun yenebileceğini söylediği için Arayıcı'ya yardım etmeliydim. Open Subtitles لذلك يجب ان اساعد الباحث، لان النبوءه تقول انه الوحيد "القادر علي هزيمه "داركن رال
    Bahsettiği kitabı görmek isterim, kehaneti okumak. Open Subtitles انا احب ان ارى هذا الكتاب الذى يتحدث عنه اقرء هذه النبوءه
    Bu kehaneti öğrendikten sonra bile sayısız kadınla birlikte olmaya devam etti. Open Subtitles وحتي بعد علمه بهذه النبوءه استمر في اخذ النساء بلا حصر.
    Şimdi git. Yolculuğunu tamamla ve kehaneti gerçekleştir. Open Subtitles إهرب الآن , أكمل الرحله و حقق النبوءه
    Darken Rahl, Kehanete körü körüne inandığı için beni öldürmeye çalıştı. Open Subtitles "داركن رال" حاول قتلي بسبب اعتقاده الاعمي في النبوءه.
    Kehanete göre mutlu ölecekmişim! Open Subtitles تقول النبوءه انني سأموت سعيدا
    Kehanetin bittiği zaman geldiğinde Freya bir tedavi bulabilir, o zaman beni uyandır benim için büyük bir parti ver. Open Subtitles وحين ينتهي العام الذي تدور حوله النبوءه اجعل (فريا) تبتكر علاجًا لي، ثم أيقظوني وأقيموا لي حفلًا جهنميًّا.
    Herkesin devamlı kehanetten alın yazısından, kaderden bahsetmesinden bıktım. Open Subtitles سأمت ثرثرة الجميع عن النبوءه و عن القدر و المصير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more