"الندوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yara
        
    • yaralar
        
    • yaraları
        
    • izler
        
    • yaraların
        
    • çizikler
        
    • yarayı
        
    Neden yara izi olan garip bir adam onu istedi? Open Subtitles و لما كان ذلك الرجل الغريب ذو الندوب يريده ؟
    Kızda kalıcı yara izi var, dostum. Daha yaşı on yedi. Open Subtitles ‫الندوب تملأ وجهها، إنها ندوب دائمة ‫وهي في عمر السابعة عشرة
    Bu ve diğer sorulara cevap bularak belki bir gün kendimizi yaralar sadece hatıralarda kalacak kadar iyi iyileştirebiliriz. TED حين نجد إجابات على مثل هذه الأسئلة وغيرها ربما سنتمكن من شفاء أنفسنا جيداً وتبقى الندوب شيئا من الماضي
    yaralar nerede olduğumuzu gösterir. Nereye gideceğimize karar vermek zorunda değiller. Open Subtitles الندوب تذكرنا أين كنا ويجب ألا تملي علينا إلى أين سنذهب
    Baktığım izleri, yanıkları ve simetrik yaraları bir araya getirdim. Open Subtitles لقد بحثت عن علامات الربد ، الحرق أو الندوب المتناظرة.
    Wraith'lerle savaşından kalma sırtındaki izler, hani şu izleme cihazından? Open Subtitles هذه الندوب على ظهرك من صراعاتك مع الريث أتعلم ، مع جهاز التتبع ؟
    Sanıyorum, yüzündeki yaraların dünyaya ne söyleyebileceğini biliyordu. TED أعتقد أنه عرف ما ستقوله الندوب على وجهه لبقية العالم.
    Hala yara izlerinden kurtulamıyoruz. TED ونحن لا نزال لا يمكننا التخلص من الندوب.
    Bağışıklık sistemimizi kullanarak bedenimiz yara izi olmadan o kısmı geliştirebilir ve o kısım hiç yaralanmamış gibi görünebilir. TED الآن وباستخدام جهازنا المناعي، يستطيع الجسم إعادة الإنماء بدون تلك الندوب ويعود كما كان حتى قبل حدوث الإصابة.
    Ve ölümsüzlükle ilgili bir fiziksel kaygı daha: yara izleri. TED ولنأخذ مسألةً جسدية أخرى في الحسبان بشأن الخلود: الندوب.
    Fakat deri tamamen iyileşmediğinden yara izleri dünya genelinde doktorlar için büyük bir sorun olmaya devam ediyor. TED ولأن الجلد لا يشفى بصورة كاملة فإن الندوب تبقي من القضايا التي تشغل الأطباء حول العالم
    Sırtındaki yara izlerine benim bile bakmama izin vermedi. Open Subtitles لدرجة انني لم يكن مسموحا لي بان اري الندوب فى ظهرها
    Silahın en büyük ama görünmez olan etkisi onun bıraktığı psikolojik yaralar. TED أحد أسوء التأثيرات الخفية لهذا السلاح هي الندوب النفسية التي يتركها.
    Göğsündeki bu yaralar nasıl oldu? Open Subtitles ماري، يمكنك أن تقول لي كيف حصلت تلك الندوب على صدرك؟
    Çoğu yaralar tamamen iyileşir,sadece iz bırakırlar. Open Subtitles , معظم جروحنا القديمة تعالج لا تترك خلفها سوى الندوب
    Kırık kemikler, eski yaralar falan? Hayır! Open Subtitles ألن نجد عظاماً قديمة مكسورة أو المزيد من الندوب ؟
    Bacağımda çok fena bıçak yaraları var. TED لدي بعض الندوب الرهيبة على ساقي أين جرحت نفسي
    yara oluşturabiliyorsam, yaraları iyileştirebilir miyim? Open Subtitles إذا كنت تستطيع عمل الندوب فأنت تملك القوة لشفاءها
    Ve burada ayak bileklerinin içindeki derin yaraları göreceksiniz. Open Subtitles وبالأسفل هنا، ستلاحظون بعض الندوب العميقة في الداخل من الكعبين
    Isıdaki küçük farkların, gerçekte, kuantum vakumu tarafından evrenimizde bırakılan izler olduğu sonunda açıklık kazandı. Open Subtitles وسرعان ما أصبحت واضحة أن الاختلافات الصغيرة في درجة الحرارة هي في الواقع الندوب التي تركها الفراغ الكمي على كوننا.
    Tabi yüzünde berbet cerrahi izler yok. Open Subtitles ناقص هذه الندوب من عمليه نزع الوجه الفاشله
    Arkasında bıraktığı yaraların boyutunu bir görmen lazım. Open Subtitles عليكِ أن تري حجم تِلك الندوب التى تركها خلفُه.
    Bu çizikler kabuk bağlamış, muhtemelen birkaç günlük. Open Subtitles وذات الندوب هذه الخدوش أكثر، ربما بضعة أيام القديمة.
    Uzman değilim ama, birkaç aylık süre zarfında sevgilin artan sayıda yarayı fark etmediğinden, ilişkinin artık yakın olmadığını varsayıyorum. Open Subtitles أنا لست خبيراً، ولكنني أفترض بما أن حبيبكِ فشل في ملاحظة عدد متزايد من الندوب علي مدي أشهر فإن العلاقة لم تكن حميمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more