"النساء ذوات" - Translation from Arabic to Turkish

    • kadınların
        
    • kadınları
        
    • kadınlardan
        
    • olan kadınlar
        
    O rahiplere, özgür düşünen bütün kadınların nasıl tespit edileceğini, nasıl işkence yapılacağını ve nasıl öldürüleceğini öğretti. Open Subtitles إنه يرشد رجال الدين المسيحى كيف يعذبون ويقتلون ويحددون مكان.. جميع النساء ذوات التفكير الحر
    Yoksul ve çaresiz kalanların, derileri farklı renkte olanların ve kadınların maruz kaldığı bütün o zulümler. Open Subtitles كل القمع الذى يُمارس ضد الفقراء والضعفاء من النساء ذوات البشره المختلفه
    kadınları tiksindirmenin sadece böyle bir acemilikle başarılabileceğini düşünmüştüm. Open Subtitles إعتقدت أني أنا من يصد من ذلك النوعية من النساء ذوات الكفاءة
    Şapkalı kadınları getir de bitsin bu iş. Leylekleri nereye koydun? Open Subtitles أحضري النساء ذوات القبعات و دعينا ننهي هذا الأمر
    O gündüz kadar güzeldi ama ben gece güzelliğine sahip kadınlardan hoşlanıyordum. Open Subtitles كانت جميلة كالنهار لكنني أحببت النساء ذوات الجمال الليلي
    Mumları olan kadınlar ortaya çıkan son kötü şey. Open Subtitles النساء ذوات الشموع يستبدلون النساء ذوات القطط كالأمر المحزن الجديد
    Gerçekten kadınların akılları az mı çalışıyor diye düşünüyorsun? Open Subtitles هل حقاً تعتقد ان النساء ذوات عقلية أدنى؟
    Benimle evlenmeye can atan iyi eğitimli ve iyi görünüşlü kadınların resimlerini bir araya toplasam gökdelen kadar uzun olur. Open Subtitles لو قمت بصف صور النساء ذوات التعليم الجيد و اللواتي يرغبن بالزواج بي فوق بعضها ستصير أعلى من مبني
    Beyaz olmayan kadınların bu hakkı kazanması onlarca yıl alır ve o zamandan beri çok yol aldık. Fakat yeterince değil. TED حاليًا، استغرق الأمر المزيد من العقود لتنال النساء ذوات البشرة الملونة ذلك الحق، وقد أحرزنا تقدمًا كبيرًا منذ ذلك الحين، ولكنني أعلنُ أن التقدم ليس بالقدر الكافي.
    Biz "aşağılık" kadınların çok iyi bildiği bir sır. Open Subtitles سر معروف لنا نحن النساء "ذوات المنزلة الدنيا"
    Fakat kesişimsellik bir şekilde siyahi kadınların yaşayış şekilleri hakkındaki farkındalığımızı arttırdı. Ayrıca Afrikalı Amerikalı kadınların öldüğü trajik olayları da ortaya çıkardı. TED ولكن بنفس الطريقة التي ينبهنا فيها هذا التقاطع المجتمعي تجاه أن النساء ذوات البشرة السوداء يعشن حياتهن، فإنه أيضًا يعرض الظروف المأساوية التى من خلالها تموت نساء أمريكيات-إفريقيات.
    Görünüm odaklı saklanma hakkında düşünüldüğünde, çalışmaya göre renkli kadınların %67'sinin görünümlerine bağlı olarak işyerlerinde saklandığını gösterdi. TED عند التفكير في مبدأ تغطية المظهر الخارجي، أظهرت الدراسة أن 67% من النساء ذوات البشرة الملونة يستترن في العمل بسبب مظهرهن.
    Yapma, klasik güzellikteki kadınları sevmediğimi bilirsin. Open Subtitles رجاءً، تعرف أنّي لا أحب النساء ذوات الجمال الكلاسيكي
    Atletik yapılı kadınları onlardan hoşlandığın için seçtiğini sanıyorduk ama bu sadece bir sebepti değil mi? Open Subtitles تعرف نظن انك تختار النساء ذوات البنية الرياضية لأنك كنت منجذبا اليهن لكن ذلك كان جزءا فقط صحيح؟
    Evli kadınları, küçük göğüslüleri ve 20'den büyük kadınları çıkaralım. Open Subtitles استبعد النساء المتزوجات ، النساء ذوات الصدر الصغير ، النساء فوق العشرين
    Hep kısa saçlı kadınları tercih ederdi. Open Subtitles ودائماً ما كان يفضل النساء ذوات الشعر القصير
    Bunun da ötesinde, STEM'deki beyaz olmayan kadınlar, diğer kadınları ile ya da diğer insanlar ile aynı sıkıntıları yaşamıyorlar. TED فوق ذلك، وعلى الرغم من أنه يؤكد أن النساء ذوات البشرة الملونة في المجال العلمي لا تواجه نفس المصاعب والحواجز التي قد تواجهها أي إمرأة أو شخص من ذوي البشرة الملونة.
    "Vogue" dergisindeki falın yeşil ayakkabı giyen kadınlardan uzak durmanı mı söylüyordu? Open Subtitles ماذا، هل أخبرك طالعك أن تحذر من النساء ذوات الأحذية الخضراء؟
    Çoğu erkeğin çocuklu kadınlardan kaçtığını biliyorum. Open Subtitles اسمعي,اعرف ان معظم الرجال ينفرون من النساء ذوات الاطفال
    Deneyimli kadınlardan hoşlandığını sanıyordum. Open Subtitles ظننتك تفضّل النساء ذوات الخبرة الواسعة
    Bu ayakkabı küçük ayakları olan kadınlar içinmiş. Open Subtitles هذه الأحذية من أجل النساء ذوات الأرجل الصغيرة جدا
    İstatistikler bakarsak, dövmeleri olan kadınlar cinsel açıdan daha maceraperest oluyormuş. Open Subtitles -لم أفهمك النساء ذوات الوشوم تكون لديهن مغامرات جنسية حسب الدراسات الإحصائية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more