Unutmak böyle bir şey işte! Anımsadığını sanırsın ama anımsamamışsındır. | Open Subtitles | تعلم، هذا هو النسيان تظن نفسك تتذكر ولكن لم تفعل |
Bilirsiniz, bazen idealist kalabilmek için Unutmak çok önemlidir. | TED | كما تعلمون فإن النسيان في بعض الأحيان مهم جدا لتبقى مثاليًا |
Bu düğün telaşının seni biraz unutkan yaptığını düşünümüyor musun, tatlım? | Open Subtitles | تَعتقدُ هذه خوفِ الزفاف يَجْعلُك كثير النسيان إلى حدٍّ ما، حبيب؟ |
Bilmelisin ki, tüm olanları ilk defa unutmaya başladım. | Open Subtitles | وللمره الأولى خلال كل هذه الفتره اتمكن من النسيان بسبب معرفتى بك |
Bir kaza geçirdiğini... ve muhtemelen hafıza kaybı yaşadığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول بأنّه كان في حادث... ومعاني من المحتمل من النسيان. |
Kendi bilinçsizliğin ... tüm bilgi ve başardıklarını uygun icra etmeye--- en büyük engellemedir ve unutmana da sebep olacaktır. | Open Subtitles | الوعى بالنفس هو أكبر عائق أمام التنفيذ السليم لكل المعرفة والمهارات التى إكتسبتها قدر لها أن تذهب فى طى النسيان |
Bir çok özelliğim var ama unutkanlık onlardan biri değil. | Open Subtitles | أنا أتمتع بالكثير من الصفات، لكن النسيان ليست واحدة منها |
Senin gibi bir adamın, Unutmak isteyip de unutamadığı birçok kötü hatırası vardır. | Open Subtitles | رجل مثلك لديه ذكريات أشنع بكثير من أن يطويها النسيان. |
Unutmak istemeyen çok sayıda asker var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الجنود لا يقبلون نعمة النسيان |
Unutmak istiyorum, ama unutamıyorum! | Open Subtitles | كل ما أحتاج إليه فقط هو النسيان لكنى لا أستطيع |
Kendilerini suçlu hissediyorlar ve bunları Unutmak istiyorlar. | Open Subtitles | و يبدوا أنهم مذنبين جدا وهم يريدون النسيان |
Hoş gör evlat, öyle unutkan oldum ki. | Open Subtitles | احتملني أيها الغلام الطيب، فأنا كثير النسيان |
Ama son baktığımda insanları unutkan oldukları için atmıyorlardı değil mi? | Open Subtitles | هم لَمْ يَرْفُسوا الناسَ خارجا لأنْهم كثيروا النسيان |
Onu unutmaya çalışıp, yeni filme konsantre oldum başlangıçta genç bir devoşka gel-gitlere uğruyordu önce bir malşik tarafından sonra bir başkası tarafından. | Open Subtitles | حاولت النسيان والتركيز في الفيلم التالي الذي بدأ بمشهد فتاة تغتصب في البداية يغتصبها شخص |
Hatırlamayabilirsiniz. hafıza kaybı, sebebini de silebilir. | Open Subtitles | ربما لا النسيان يُمْكِنُ أَنْ يَمْحوَ سببَه |
Birlikte yeni bir hayata başlarız. Ben unutmana yardım ederim. | Open Subtitles | سنبدأ حياة جديدة سويا وهو يساعد على النسيان |
Bu unutkanlık benim en büyük kusurum. | Open Subtitles | أوه ،يالهذا النسيان أيها الطبيب العظيم الفاشل |
Eğer durumu kabul etmeyi seçerseniz ve öyle yapacağınızı umuyoruz ...o zaman "Unut" düğmesine basın. | Open Subtitles | إذا إخترتي تقبل الوضع ونأمل نحن ذالك عندها إضغطي زر النسيان |
Doğruyu söylüyor olmalı. Bir çeşit amnezi geçiriyoruz. | Open Subtitles | بالتأكيد هي على حق , نحن لدينا شيئ من النسيان |
Sürekli unutuyorum. Şu yüzüğe bir bakayım. | Open Subtitles | ،أتابع النسيان دعيني أري الخاتم |
Çok unutkanım! Gerçekten de affedilmez bir hata! | Open Subtitles | أوه، أنا كثير النسيان جدا إنهذنبلا يغتفر. |
Gregçe. Hades Nehri; unutma nehri. | Open Subtitles | إنهم اليونانيون إنه نهر الهاوية ، نهر النسيان |
Tarih boyunca insanoğlunun unutulmaya doğru yol alışına bir katkım olur umuduyla iktidardakilerle iş birliği yaptım ya da onları yok ettim. | Open Subtitles | على مرّ التاريخ، صرت حليفاً ودمرت أولئك البشر ذوي السلطة، أملا في الزج بالجنس البشري في دهاليز النسيان |
Bu yıl tek değişiklik Unutmuş olmam.Belki üzerimde bunun ağırlığı vardı da fark etmedim. | Open Subtitles | و الفرق الوحيد في هذه السنه انني نسيت الامر تماماً فربما زاد الحمل علي بسبب النسيان و لم الاحظ هذا |
Michael'ın özelliği de çabuk unutması. | Open Subtitles | ان موهبة مايكل هي قدرته على النسيان |
Duygusallığımız, unutulma özlemi duyuyor. | Open Subtitles | إن السبب في طريقة حياتنا المليئة بالشهوات هو الرغبة في النسيان |