Ama şekerimin yarısını dolaptaki babama verirsen, ve diğer yarısını da öldürürsen, ben sonunda giyecek birşey bulamam! | Open Subtitles | لكن اذا وضعت نصف الرجال الذين ينفقون علي في الخزانة وقتلت النصف الاخر عندها لن اجد ما ارتديه |
diğer yarısını da 15 dakika içinde alacağız. - Dokuzda demek istiyorsun. | Open Subtitles | اجل لكن لا تلق سنجلب النصف الاخر خلال ربع ساعة |
Ben sadece şişenin diğer yarısını arıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت ابحث عن النصف الاخر من هذة الزجاجة. |
Müşterilerin diğer yarısı ise önce az seçenekten, 4 vitesten çok seçeneğe, 56 renge doğru gidecekler. | TED | النصف الاخر سوف ينتقلون من عدد الخيارات الاقل ، اربعة نواقل تروس الى 56 لون سيارة ,عدد اعلى من الخيارات |
Bu insanların yarısına göre, makalede bir beyin resmi vardı, fakat bu insanların diğer yarısı için, ki bu aynı makaleydi, bir beyin resmi yoktu. | TED | نصف عدد الناس كان مقالهم يحتوى على صورة دماغ و النصف الاخر حصلوا على نفس المقال و لكن بدون صورة الدماغ |
Kalan yarısını köprüye götüreceksin. Bunu halledeceğim. | Open Subtitles | وخذ النصف الاخر الى الجسر ساهتم بالامر |
Zamanımın yarısını kardeşimin bezlerini diğer yarısını da annemin kusmuğunu temizleyerek geçirirdim. | Open Subtitles | امضيت نصف وقتي اغير الحفاضات و النصف الاخر انظف قيء أمي |
veya diğer yarısını yakalayana kadar beklememiz | TED | او الانتظار لالتقاط النصف الاخر منها |
Yarım bir yer ama diğer yarısını da edineceğiz. - İşte. Paltolarını hemen alın. | Open Subtitles | انه نصف مكان لكننا سنجلب النصف الاخر |
Yarısını Linda'ylayken yazmıştım... ve diğer yarısını da ayrılınca... yani biraz uyumsuz, anladın mı? | Open Subtitles | لقد كتبت نصفها عندما كنت مع ليندا... وكتبت النصف الاخر بعد ان انفصلنا... لذالك هى غير مستقرة تعرفى؟ |
Dostum, Brooke da diğer yarısını oluşturuyor. | Open Subtitles | ان لبروك النصف الاخر |
diğer yarısını o verecek dostum. | Open Subtitles | ستعطيك النصف الاخر |
Nucleus IP'mizin yarısını, Endframe'de diğer yarısını çaldı. | Open Subtitles | اذا الذره سرقت نصف البروتوكول الخاص بنا؟ و"اندفريم " سرقت النصف الاخر . |
Yatak odasının bir yarısı benim çalışma odamdı. Ve diğer yarısı da onun yatak odasıydı. | TED | كان مكتبي عبارة عن نصف غرفة النوم وكانت غرفة نومه هي النصف الاخر. |
Ekibin yarısı San Diego'ya diğer yarısı L.A.'ye gidecek. | Open Subtitles | نصفنا سيذهب الى سان دييغو و النصف الاخر الى لوس أنجلوس |
Her zaman yapman gerekenleri söyleyenleri, yarısı bir şey söyleyen diğer yarısı başka bir şey söyleyenleri. | Open Subtitles | دائما تقول لى ماذا افعل النصف يقول شىء و النصف الاخر يقول شىء |
diğer yarısı kendi evimde ya da arabamda. | Open Subtitles | النصف الاخر هو اما في منزلي او في سيارتي |
En azından diğer yarısı yerli yerinde. | Open Subtitles | على الاقل النصف الاخر لازال سليما |
(Kahkahalar) Tabii diğer yarısı boşanmıyor, değil mi? | TED | (ضحك) بالطبع النصف الاخر لن يكون ذلك حاله ,صحيح؟ |
Kalan yarısını da bu sayede atlattım. | Open Subtitles | ما أدى إلى حصولي على النصف الاخر. |