Bana bir içki ver. yarım saat boyunca kimse beni rahatsız etmesin. | Open Subtitles | احضر لى شراب و لا يزعجنى احد فى النصف ساعة القادمة |
yarım saat bizi hiç kimse rahatsız etmesin. | Open Subtitles | لا نريد اى ازعاج خلال النصف ساعة القادمة |
Vito, Lomax hayatta. Yatakodasında en az yarım saat beraberdiler. | Open Subtitles | فيتو , انا أقول لك , لوماكس لم يمت لقد كانت معه لما يقارب النصف ساعة |
Ama bu adam belki yarım saattir yoldaydı. | TED | ربما هذا الشخص كان متواجد على الطريق لمدة النصف ساعة الماضية |
Kate Warner son yarım saattir kimseyi aradı mı? | Open Subtitles | هل اتصلت كايت ورنر باي شخص في النصف ساعة الاخير |
Üç ya da dört konteynır yarım saatte yaptığın bu mu? | Open Subtitles | ثلاثة او أربع سياراتِ فى النصف ساعة التى كنت فيها بالاسفل؟ |
yarım saat sonra orada olurum. Pekala, güzel. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | يمكنني أن أتواجد هناك فى حدود النصف ساعة حسنا ، جبد ، شكرا |
Önümüzdeki yarım saat boyunca görüp, duyduklarınızı biz kontrol edeceğiz. | Open Subtitles | خلال النصف ساعة القادمة ، سنتحكم بما تراه هنا |
yarım saat önce MALP robotu yolladık. | Open Subtitles | لقد ارسلنا مسبار خلال النصف ساعة الاخيرة |
yarım saat sonra Melvin'e gideceksin. | Open Subtitles | سوزانا ستقابلين ميلفين في غضون النصف ساعة القادمة. |
Jack, bu kadar zamanımız olduğunu sanmıyorum. Önümüzdeki yarım saat içerisinde kıza benzeyen bir ajan bulmamız gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن نجد عميلة خلال النصف ساعة القادمة |
Bunun son yarım saat içinde olduğunu farz edersek ve düşmanın doğuya doğru gittiğini düşünürsek Ventura İlçesi'nin kuzeydoğu geçitinde bir yerlerde olması gerekiyor. | Open Subtitles | بافتراض أن هذا تم في النصف ساعة الماضية وأن الخاطف كان باتجاه الشرق، فهو في مكان ما في الطريق الشمال الشرقي من فينتورا كاونتي |
Önümüzdeki yarım saat içerisinde bu çivileri çıkarmış olmak istiyorum. -CT istiyorum. | Open Subtitles | أريد نزع هذه المسامير خلال النصف ساعة القادمة، أحتاج أشعة مقطعيّة |
Sonra bana gideceğiz. yarım saat kadar konuşmam gerekecek. | Open Subtitles | ثم إن هذا يرجع إلى ، سأحتاج حوالى النصف ساعة كى أثرثر |
Takımı toplamanı ve yarım saat içinde benimle sahada buluşmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تجمع الفريق و أريدك أن تلتقيني بملعبنا قرابة النصف ساعة |
Önümüzdeki yarım saat içinde falan, uyanıp konuşacaktır, muhtemelen. Ah! | Open Subtitles | على الأرجح أنه سيستقظ و يتحدث خلال النصف ساعة المقبلة أو أكثر |
yarım saattir rüyamda işediğimi görüyorum. | Open Subtitles | خلال النصف ساعة الماضية راودتني أحلام بالتبول |
Son yarım saattir odanın karşısına geçmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | كنت أعاول شقّ طريقي خلال الغرفة في النصف ساعة الماضية. |
Son yarım saattir takip edildiğini fark etmedin yanına yeteri kadar cephane almadın ve bana katılmak isteyip istemediğimi sormadın. | Open Subtitles | أنت تدرك انك تخلفت في النصف ساعة الماضية ، ولم تجلب معك قوة نارية كافية تقريباً ولم تطلب مني الأنضمام معكم |
yarım saattir farelerin arasında bekliyorum. | Open Subtitles | انا كنتُ انتظر في هذا المكان المخيف مايقارب النصف ساعة الماضية |
Kızın hayatı önümüzdeki yarım saatte göstereceğin performansının niteliğine bağlı. | Open Subtitles | حياتها تعتمد على مدى جودة أدائك في النصف ساعة القادمة |
Los Angeles'a Yarım saatlik yolum kaldı. | Open Subtitles | أنا على بعد حوالى النصف ساعة من لوس أنجلوس |