| Bana bir bakış attı ki, asla unutamam. | Open Subtitles | أعطتْني تلك النظرةِ نظرة لَنْ أَنْساها. |
| Yüzündeki o bakış. | Open Subtitles | تلك النظرةِ على وجهِكِ. |
| O bakışı tanımadığı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | بأنّني لا اَعْرفُ تلك النظرةِ ؟ |
| O bakışı gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُ تلك النظرةِ. |
| Altını gittiğinde yüzündeki ifadeyi görmek istiyorum. | Open Subtitles | مرحباً؟ أُريدُ رُؤية النظرةِ على وجهِ ذلك الرجلِ عندما يضيع ذهبه. |
| Evini bildiğimi anlayınca yüzündeki ifadeyi görmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ رُؤية النظرةِ على وجهِ حمارِها المتعجرفِ عندما رَأتْ عَرفتُ أين عاشتْ. |
| Suratındaki ifadeye bakılırsa konuşmaktan başka bir amacı da var. | Open Subtitles | من النظرةِ على وجهِه، كَانَ فى رأسه أكثر مِنْ مجرد الكلام |
| Bu bakış! | Open Subtitles | هذه النظرةِ! |
| Bu bakışı koru. | Open Subtitles | أبقِ تلك النظرةِ. |
| Gözlerinizdeki bakışı görüyorum. | Open Subtitles | أَرى بأنّ النظرةِ في عينِكِ. |
| Seni onu kucağında tutarken yüzündeki ifadeyi gördüğümde-- | Open Subtitles | عندما رأيتُكِ تحملينها بتلكَ النظرةِ على وجهك |
| Bu ifadeyi sadece pastaneye giderken yüzünde görebiliyorum. | Open Subtitles | أنا قليل ما أَرى هذه النظرةِ على وجهِه "الإعندمانَذْهبُإلى "بيتِالفطائر. |
| Audrey, Jen'in köpük banyosunda patenimi bulduğundaki ifadeye sahipti. | Open Subtitles | أودري كَانَ عِنْدَها نفس النظرةِ jenn كَانَ عِنْدَهُ عندما وَجدتْ rollerbladeي في فقاعات الحمامِ. |