İlk bakışta ameliyat başarılı geçmiş göründü. | TED | بدا في النظرة الأولى أنّ العمليّة قد نجحت. |
Sen, ilk bakışta her şeyi anlıyorsun. | Open Subtitles | هل يمكنك ألا تتظاهر بتفهم كل شئ من النظرة الأولى ؟ |
İlk bakışta bu nehir sessiz ve sakin görünüyordu. | Open Subtitles | في النظرة الأولى بدا هذا النهر هادئا و مسالما |
Biraz karışık bir geçmişim olduğunu biliyorum ama ben ilk görüşte aşka inanırım. | Open Subtitles | أصغِ ، أعلم أنه لدي ماضِ متقلب لكنني أؤمن بالحب من النظرة الأولى |
İlk görüşte birbirimize aşık olduk aynen annem ve babam gibi. | Open Subtitles | كان حباً من النظرة الأولى تماماً مثلما حدث مع أمي وأبي |
Bazen ilk bakış bile yeterli olabiliyor. Bazen birçok buluşma gerekli oluyor. Ne? | Open Subtitles | أحيانا النظرة الأولى تكون كافية و أحيانا تأخذ لقاءات متعددة |
İlk bakışta görevleri imkansız gibi gözüküyor. | Open Subtitles | من النظرة الأولى فإن مهمّتهم تبدو يائسة. |
Kimilerine bu ilk bakışta olur ve sonrası malum kader büyüsünü yapar. | Open Subtitles | للبعض يحدث من النظرة الأولى وعندها فأنكم تعرفون دائما ماسيحدث وهذا هو سحر الحب |
İlk bakışta, emekçi sınıftan sıradan bir adam gibi. | Open Subtitles | من خلال النظرة الأولى ، الرجل يبدو من طبقة العمال الطبيعيين |
İşte sana bu denli saygı duyuyorum ve aslında sen ve ben ilk bakışta aşktı. | Open Subtitles | نعم إنه كيف انظر لك و في الواقع الحب من النظرة الأولى |
İlk bakışta, bu hengame güçlü insanlarla doluymus gibi görünüyor, fakat yakından bakınca, bazı talihsizlerin ve çocukların zincirlerle çalıştığını görüyoruz | TED | يبدو موقع السحق من النظرة الأولى أنه مليء بالرجال الأقوياء، لكن عندما نمعن النظر، نرى أُناسا أسوأ حظاً يعملون على الأطراف و نرى أطفالا أيضاً. |
İlk bakışta... içinde kaybolmak imkansız gibi gelirdi... dümdüz yolları boyunca... sabit heykeller arasında, granit döşeme... üzerinde bulunduğun, şimdi bile... kendini kaybederek, sonsuza dek... durgun gecede... benimle birlikte. | Open Subtitles | ...من النظرة الأولى ...بدا من المستحيل الضياع فيه ...بين الممرات المستقيمة |
Eski kocamla birbirimize ilk bakışta aşık olmuştuk. | Open Subtitles | أنا و زوجي السابق وقعنا في الحب من النظرة الأولى... |
İlk bakışta ağzı yokmuş sanılır. | Open Subtitles | من النظرة الأولى يبدو أنّ ليس لديها فم |
Ben o zamanlar 19.5 olmalıyım, ilk görüşte aşktı. | TED | لابد أنني كنت وقتها في التاسعة عشرة والنصف، وكان حبا من النظرة الأولى. |
Neyi ima ediyorsun, ilk görüşte her seyi bildiğini mi? | Open Subtitles | أنت ايضاً تعتقدين أنك تعرفين كل شئ من النظرة الأولى ، ما معنى ذلك ؟ |
Ve ilk görüşte hemencecik olsun istiyorsun. | Open Subtitles | وأنك تريديه أن يحدث على الفور من النظرة الأولى |
Eğilip su içerken arkasına baktığımı farketti. İlk görüşte aşk. | Open Subtitles | لقد كان عاقد العزم على نافورة ماء حب من النظرة الأولى |
Adamın iyi biri olmadığı o kadar belliydi ki ilk görüşte anlamamak imkansız. | Open Subtitles | الرجل لم يكن جيداً عرفته من النظرة الأولى بإمكاني كشفهم دائماً |
Şu kızla tanışmıştım, aynı şey ilk görüşte aşk, sırılsıklam aşığım. | Open Subtitles | أنا قابلت مرة هذه الفتاة نفس الشيء حب من النظرة الأولى من رأس إلى أصابع قدمي |
Yıldızları yakan ilk göz olmaktan acı çekiyorum. | Open Subtitles | أعاني من النظرة الأولى التي أضرمت النار في النجوم |