Peki Wally. Bak, o zaman çizgisinde Rival'la mücadele ediyordun. | Open Subtitles | حسناً يا (والي) في ذلك الخط الزمني كنت تقاتل (النظير) |
Peki Wally. Bak, o zaman çizgisinde Rival'la mücadele ediyordun. | Open Subtitles | حسناً يا (والي) في ذلك الخط الزمني كنت تقاتل (النظير) |
Öyle sanabilirsiniz oysa tam tersi. | Open Subtitles | نعم، أنت تَعتقدُ ذلك، الدّكتور Crane، لكن في الحقيقة، هو فقط النظير. |
Bu olayda, tam tersi olmuş. | Open Subtitles | في هذه القضية , النظير كَانَ حقيقيَ. |
İzotop Solisyonu kırmızıya dönüştüğü zaman ateş edebilirsin. | Open Subtitles | عندما يتحوّل محلول النظير المشعّ إلي اللون الأحمر ، يمكنكِ إطلاق النار |
Eğer Veridian takımına katılırsanız, eşi benzeri görülmemiş bilimsel kaynaklara erişebileceksiniz. | Open Subtitles | لو إنضممت لفريق عمل فيريديان ستتمكني من الوصول لمصادر علمية منقطعة النظير |
Bütün canlilarda mevcut olan bir karbon izotopu, Karbon-14'tür bunun yarı-ömrü, 5730 senedir. | Open Subtitles | النظير المشع للكربون أيضا تحتويه كل الأشياء الحية النظير 14 والعمر الافتراضي له حوالي5.730 سنه |
İzotopun vücüdümdan kaybolması için 15 dakika var ve ben o zaman geminin alıcıları için görünür olacağım. | Open Subtitles | لدى 15 دقيقه حتى ينتهى النظير و أكون مرئى لمجسات السفينه |
Kutup kışlarının sertliğine rakip yoktur. | Open Subtitles | قسوة فصل شتاء القطب منقطعة النظير |
Birkaç hafta süren kuşatmadan sonra Britanya Kraliçesi ve askerleri yüce gönüllük gösterip canlarını bağışlayan ve yeni fetihlere yelken açan Sezar'a teslim oldu. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع من الحصار ملكة بريطانيا وجنودها استسلموا للقيصر والذي أظهر شهامة منقطعة النظير وقرر الحفاظ على حياتهم |
- Bu deri problemini çözmek için elimizdeki tüm kaynakları devreye sokuyoruz özellikle de son bulduğumuz, şu kötü hızcı Rival çıktıktan sonra. | Open Subtitles | نستعين بكل مصادرنا الأخرى قدر إمكاننا لحل مشكلة الشرانق خاصة وقد اتضح أن آخر شرنقة تخص المتسارع الشرير (النظير) |
- Bu deri problemini çözmek için elimizdeki tüm kaynakları devreye sokuyoruz özellikle de son bulduğumuz, şu kötü hızcı Rival çıktıktan sonra. | Open Subtitles | نستعين بكل مصادرنا الأخرى قدر إمكاننا لحل مشكلة الشرانق خاصة وقد اتضح أن آخر شرنقة تخص المتسارع الشرير (النظير) |
Magenta ve Rival gibi kazanıyorsun. | Open Subtitles | ستنالها كما نالتها (ماجينتا) و(النظير) |
Ben de tam tersi. | Open Subtitles | لي، فقط النظير. |
Hatta tam tersi. | Open Subtitles | في الحقيقة، هو فقط النظير. |
Çok geç! Olay bunun tam tersi! | Open Subtitles | انه النظير |
Kozmik ışınlardan doğal olarak yayılan radyoaktif bir izotop. | Open Subtitles | النظير المشع الذي يحدث طبيعيًا من الأشعة الكونية. |
Tamam. Bu izotop analizlerine gösteriyor ki Italya'nın Modena şehrinde yapılmış. | Open Subtitles | حسناً, إن تحليل النظير يُظهر أن الألياف تم صنعها |
Bu, Permiyen dünyasının sonunun başlangıcıydı eşi benzeri görülmemiş bir kıyım vakasının. | Open Subtitles | هذه كانت بداية النهاية لعالم العصر البرمي حدث لِمذبحة مُنقطعة النظير. |
Eşi benzeri görülmemiş bir miktar bu. | Open Subtitles | منقطع النظير |
Şimdi de radyoaktif izotopu dikkatlice kayar kalıba yerleştir. | Open Subtitles | ثم ضع النظير المشع بعناية وراء الدرفة المنزلقة |
İzotopun tükenmesine 1 dakika kaldi. | Open Subtitles | أجل ولدينا دقيقه واحجه قبل ان ينتهى مفعول النظير |
Kutup kışlarının sertliğine rakip yoktur. | Open Subtitles | قسوة فصل شتاء القطب منقطعة النظير |
Birkaç hafta süren kuşatmadan sonra Britanya Kraliçesi ve askerleri cömertlik gösterip hayatlarını bağışlayan ve yeni fetihlere yelken açan Sezar'a teslim oldu. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع من الحصار ملكة بريطانيا وجنودها استسلموا للقيصر والذي أظهر شهامة منقطعة النظير وقرر الحفاظ على حياتهم |