Daha fazla tıklama, daha fazla reklam dolarları. | TED | كلما إزدادت النقرات إزداد جني الدولارات من الإعلانات |
Ve işe dünyadaki tüm bilgisayarlardaki tıklama sayısının kaç milyar olduğunu hesaplamakla başladım. | TED | وبدأت بإحصاء البلايين من النقرات الموجودة في كل العالم وفي كل الحاسبات. |
Facebook, YouTube'da yeni içerik öneren yapay zekâlar, tıklama ve görüntüleme sayısını yükseltmek üzere optimize edilmiştir. | TED | لذلك فإن الذكاء الاصطناعي الذي يوصي بمحتوى جديد في الفيسبوك أو على اليوتيوب تم تحسينه لزيادة عدد النقرات والمشاهدات. |
tıklamaları sayıyordum. Dönüş sinyalinin tıklamalarını. | Open Subtitles | لقد كنت أعد عدد النقرات دوران نقرات الإشارة |
Sen bu tıklamaları iyi bilirsin. | Open Subtitles | انت تعرف النقرات ، أليس كذلك يا بنى ؟ |
Sen bu tıklamaları iyi bilirsin. | Open Subtitles | انت تعرف النقرات ، أليس كذلك يا بنى ؟ |
Ay sonunda ise eser başına tıklama sayınız hesaplanıyor sonrasında ise hesabınızdaki para tıklanma sayınız ile orantılı olarak pay ediliyor. | Open Subtitles | في نهاية الشهر نقوم بحساب عدد النقرات التي قُمتَ بها و نقوم بتقسيم أموالك بالتساوي فيما بينها |
Bu nispeten masum sorgulamayı bir dizi tıklama izledi ve ilk araştırmasına başladıktan bir saat sonra | Open Subtitles | وبهذا البحث أدى إلى عدة من النقرات وفي خلال ساعة من بحثه |
21. yüzyılda ve Ulusal Sağlık Hizmetleri Veritabanına bağlı olduğumuzdan birkaç tıklama ve işte. | Open Subtitles | الأن بينما انضممنا إلى القرن الواحد والعشرين واتصلنا بقاعدة البيانات الصحية الوطنية قليل من النقرات ، وها أنتِ ذا |
Herşey bir araya gelip bir anlam oluşturduğunda... beyninde bir tıklama oluyor ve herşeyi anlıyorsun. | Open Subtitles | عندما يتشكلون معاً ويصبح مفهوماً... هناك بعض النقرات التي تحدث... في رأسك التي ترشدك إلى إعادة الفهم. |
Daha fazla utanç, daha fazla tıklama. | TED | كلما زاد الفضح زادت النقرات. |