| Çoğu Bilinmeyen Şahıs, kurbanlarını öldürdükleri iki noktayı kontrol altında tutmak ister. | Open Subtitles | معظم الجناة يحتفظون بمناطق سيطرتهم حيث يقتلون ضحاياهم ضمن مثلث يحوي النقطتين |
| Şu iki noktayı kaplayan stratejik bir nokta. | Open Subtitles | انها نقطة استراتيجية، تغطي هاتين النقطتين. |
| Ben Kenya Sağlık Bakanı olsam bu iki noktayı birleştirirdim. | TED | هل كنت اعمل مع وزارة الصحة في كينيا ! ربما ضممت هاتين النقطتين |
| Bunun ilginç olmasının nedeni şu, eğer, örneğin, içerisinde iki kızıl ötesi nokta bulunan bir koruma gözlüğü takarsanız, bu iki noktanın yaptığı şey esasında, bilgisayara sizin kafanızın yaklaşık pozisyonunu vermek. | TED | والسبب في أن هذا مثير هو أنك إذا لبست نظارة وعليها نقطتين تحت الحمراء ما ستفعله هاتين النقطتين هو إعطاء الحاسوب موقع تقريبي لرأسك |
| İçeri getir. | Open Subtitles | -احرزوها أيها الخيول -احسب النقطتين |
| İçeri getir. - Basket geçerli. | Open Subtitles | -احسب النقطتين |
| Şu iki noktayı referans çerçevesi olarak kullanabilirim. | Open Subtitles | قد أستعمل هاتين النقطتين كإطار مرجعي |
| Buradaki iki sarı noktayı görüyor musun? | Open Subtitles | أترى النقطتين الصفراوين هاتين هنا؟ |