"النكران" - Translation from Arabic to Turkish

    • inkar
        
    • inkâr
        
    • inkarcı
        
    • inkarı
        
    Ama diyeceğim şu ki, inkar, sevdiği birinin ölümüyle yüzleşen kişinin yaşadıklarını tasvir etmekten çok ama çok uzak bir sözcük. TED ومع ذلك سأقول لكم ان النكران ليست كلمة قوية كفاية لوصف ما عانيناه أنا وهؤلاء الذين يواجهون موت احبائهم
    Uzun bir zaman inkar ederek yaşadım ve inkar edişim belki de olanlardan, okulu bırakmamdan ve işten atılmamdan dolayıydı. TED لقد عشت في نكران للذات لمدة طويلة، وقد يكون النكران بسب الأشياء التى حدثت. ترك الدراسة والطرد من العمل.
    Saf kötülük karşısında inkar beklenen bir tutumdur. Open Subtitles النكران سوف يكون متوقعاً في الوجه الشيطاني البريء
    Belki inkâr ediyordum ama burası beni mahvediyor Mikey... Open Subtitles ربما كنت في مرحلة النكران ولكن هذا المكان يقوم بتحطيمي يا مايكي
    Belki inkâr ediyordum ama burası beni mahvediyor Mikey... Open Subtitles ربما كنت في مرحلة النكران ولكن هذا المكان يقوم بتحطيمي يا مايكي
    Yakalanacağımı düşünmemiştim. İşte inkarcı bir yaşam tarzı Open Subtitles لم أعتقد انهم سيمسكون بى الآن , هذة حياة النكران
    Aynı inkarı, aynı gerçeği gördüm. Open Subtitles وقد رأيتُ النكران ذاته، واليقين ذاته -إنها طبيعة البشر
    Aslında hiçbir şey anlatmıyor. İnkar ediyor. Open Subtitles هل لا تتكلم عن أي شيء هي في نوع من النكران
    Cerrahi stajyerlikte yaşayabilmenin anahtarı inkar etmektir. Open Subtitles مفتاح المحافظة على الدورة الجراحية هي النكران
    Ama bu yine de kameranın arkasındaki... o inkar edilemez yeteneğin gerçek, beton gibi bir kanıtıdır. Open Subtitles لكن، على الرغم من هذا المسرح حقيقى، صلب البرهان المستحيل النكران الموهبة وراء آلة التصوير
    İlk tepki olarak inkar etmek beklenmedik bir durum değil. Open Subtitles النكران أمر ليس مُستغرباً كردة فعل أوليّة
    Dediğin gibiyse neden inkar zahmetinde bulunuyorsun? Open Subtitles لمَ تتجشَّم عناء النكران طالما ماهيّتك كما وصفتها؟
    Bugüne kadar "inkar" ile karşılaşmayanlar için süprizbozan olacak: Kazandık. TED وبالنسبة للذين لم يشاهدوا فيلم "النكران"، سأحرق الأحداث: انتصرنا.
    Her şeyi inkar etmek, sorulara, soru şeklinde cevaplar almak nasıl bir duygu? Open Subtitles - كيف يشعر؟ النكران الثابت لكلّ شيء، الأسئلة أجابت بالسؤال.
    William, inkâr etmek bu problemi ortadan kaldırmaz! Open Subtitles ويليام , النكران لن يجعل من تلك المشكلة أن تختفي
    Ama inkâr dönemini atlattığımda ne kadar zamanım kaldıysa onu yaşamaya devam ettim. Open Subtitles ولكن في النهاية، تخطيت مرحلة النكران وعدت لأعيش أي حياة بقيت ليّ
    - Bu umut değil, bu inkâr. Open Subtitles لكى ننزع منه أمالة لا , أنه ليس الامل , إنه النكران
    İnkâr etmenin huzuru içinde olamazdım artık. Open Subtitles لم أعد أستطيع العيش في أمان النكران أكثر من ذلك
    Doktor durumunun kalıcı olduğunu söyledi ve inkâr içinde yaşamamız bence ikimiz için de sağlıklı değil. Open Subtitles قال الطبيب إن حالتك دائمة ولا أعتقد أنه من الصحيّ ولا من المفيد أن يحيا أحد فينا في النكران.
    - Hiç hatırlatma. İnkâr, çok etkili bir bozum mekanizması. Open Subtitles النكران هو ألة للنسخ مؤثرة جدا.
    Adam öyle inkarcı ki, kızını hala bakire sanıyor. Open Subtitles ذلك الرجل في مثل هذا النكران, انه يظن ان ابنته مازالت عذراء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more