| karınca çok çalışkanmış ve Ağustos böceği çok tembelmiş. | Open Subtitles | النمله كانت تعمل بجد الجندب لم يكن يعمل كان يحب أن يغني وينام |
| Bir karınca ormana gitti ve aslanı gördü. | Open Subtitles | النمله ذهبت الى الغابة لتقترح نفسها على الأسد. |
| Gümüş karınca, çöl sakinlerinin en dayanıklısı. | Open Subtitles | النمله الفضيه تعتبر الاكثر جرأه من جميع سكان الصحراء |
| Sen benim yakamadığım tek karıncasın. | Open Subtitles | فأنت النمله الوحيده التي لم أستطع حرقها |
| Evdeki karıncaların yarı boyutundaki bu arkadaşlarımdan ne mi öğrendim? | Open Subtitles | وما تعلمته من أصدقائي إنها بنصف حجم النمله المنزليه؟ |
| Ölümün yüzüne bakıp gülen bir karınca. | Open Subtitles | النمله التي واجهت الموت وضحكت له حسنا في الحقيقه انه ... |
| karınca işleriyle meşgul olurken Ağustos böceği, şarkı söyleyip pineklermiş. | Open Subtitles | النمله كانت تقوم بعمله |
| Bu karınca da tam piçmiş. | Open Subtitles | هذه النمله ساقطه بحق |
| Ağustos böceği, karıncanın kapısına gittiğinde karınca ona şöyle söylemiş: | Open Subtitles | الجندب دق باب النمله |
| Bu karınca boktan ve vurguncu biri. | Open Subtitles | هذه النمله حثاله و متعالية |
| İşçi karınca kraliçesine der ki: | Open Subtitles | النمله العامله تقول لملكتها: |
| - Kahraman karınca! | Open Subtitles | - انت النمله |
| Sen benim yakamadığım tek karıncasın. | Open Subtitles | فأنت النمله الوحيده التي لم أستطع حرقها |
| Ama karıncaların dünyasına girmek edevata zarar veriyor. | Open Subtitles | لكن النزول الى عالم النمله iيسبب خسائر فادحه الان على العده. |
| "Ağustos böceği sen de benim gibi çalışsaydın şimdi aç ve üşüyor olmazdın." | Open Subtitles | فقالت له النمله أيها الجندب اذا عملت مثلي لم تكن لتكون جائعا وبردانا هكذا |