"النهب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yağma
        
    • yağmalama
        
    • Yağmalamak
        
    • yağmaya
        
    • yağmanın
        
    • Yağmacılık
        
    Bu verileri bir araya koyunca yağma noktalarını burada görebilirsiniz. TED وعند تجميع البيانات يمكنكم رؤية حفر النهب موضحة هنا.
    İşte bu alanda, sayısız yağma noktası işaretlemiştik. TED الآن في هذا الموقع، قمنا بتعيين عدد لا يحصى من حفر النهب.
    Öncesi ve sonrasını görebilirsiniz, düzinelerce yağma kazısı. TED بمكنكم رؤية هذا قبل وبعد يمكنكم مشاهدة العشرات من حفر النهب.
    Bir sahada 2009, 2011 ve 2012 yıllarında yüzlerce ve yüzlerce nokta yağmalama aşırı artmış. TED وفي أحد المواقع، أصبح النهب أسوأ من 2009، 2011، 2012 مئات ومئات الحفر.
    Bu sefer sizleri, sırf Yağmalamak için toplamadım! Open Subtitles لقد جمعت الجيمع هذه المرة ليس فقط من اجل السلب و النهب
    Kesin olan ise yağmaya başladılar bile. Open Subtitles الأمر الأكيد أنهم بدءوا عمليات النهب بالفعل.
    Yani biz yağmanın aslen ekonomik bir sorun olduğunu gösteren büyük çapta veri sunduk. TED وبالتالي، فقد بيّنا باستخدام البيانات أن النهب في الأساس هو مسألة اقتصادية.
    Yağmacılık iyi bir fikir değil efendim. Open Subtitles النهب ليس بفكرةٍ حسنة أيّها السيّد.
    Bahse girerim Galyada fazlasıyla yağma yapmışsındır. Open Subtitles النهب و الاغتصاب الذي قمت به مع الجوليين كان جيداً
    Sevgililer gününde tek yapmak istediğim yağma'ya gitmek... - ...ve âşıklar tatlısını yemek. Open Subtitles كل ماأريده في "عيد الحب" هو الذهاب إلى "النهب" و "أكل "بهجة الأحباب
    Ve sadece 87 intihar ve yağma olaylarıyla, bizce bu oldukça başarılı şaka oldu. Open Subtitles ومع 78 حالة انتحار عدا النهب واسع النطاق نظن أنها أفضل نكتة ناجحة
    yağma sırasında öldürülmüş olmalı. Open Subtitles و الذي لا بُدَ أنهُ سقطَ أثناء عمليَة النهب
    Tüm verileri bir araya gelince sanılanın aksine bulduğumuz şey yağma 2011'de Mısır'da Arap Baharı sonrası değil 2009'da küresel kriz sonrası artmış. TED بتجميع كل البيانات، ما وجدناه يناقض الرأي العام، لم يصبح النهب أسوأ في مصر عام 2011 بعد الربيع العربي، و لكن في 2009، بعد الركود العالمي.
    yağma ve talanla geçen yorucu bir günün ardından Gomorra'dan güzel bir şehir olamaz. Open Subtitles دعني أخبرك! بعد يوم شاق من النهب و السلب! ليس هناك مدينة أعظم من جومورا!
    Aslında, dünyanın en iyi tatlısı burada New York'ta adı "yağma" olan bir restoranda yapılıyor ". Open Subtitles في الحقيقة ,أحلا مثلجات في العالم تُقدم في أحد المطاعم "هنا في نيويورك يدعى "النهب
    Sabahki depremi takiben birçok yerde yağmalama olayları başladı. Open Subtitles إنتشار العديد من عمليات النهب صباح اليوم التالي لزلزال قوي..
    - Buradan iki blok ötedeki yağmalama kontrolden çıktı. Open Subtitles النهب والسلب على بعد منطقتين خارج السيطرة
    İki tür yağmalama olduğunu biliyoruz: IŞİD gibi suç örgütleri tarafından yapılan ve para için çaresiz kalmış yerli halk tarafından yapılan yağmalama. TED نحن نعلم أن هناك نوعين من النهب: النهب من جانب العناصر الإجرامية مثل داعش، ونهب محلي من أولئك اليائسين للحصول على المال.
    ULUSLARARASI EDİTÖR ...amerika hiçbirşey yapmadı... Yağmalamak hakim olmuştu, çünkü... Open Subtitles الناشر الوطنية ... الولايات المتحدة لم تفعل شيئا... للسيطرة على عمليات النهب ، وذلك لأن...
    Yağmalamak pek de iyi bir fikir değil bayım. Open Subtitles النهب ليس بفكرةٍ حسنة أيّها السيّد.
    Yağmalamak. Open Subtitles إنه النهب
    Tamam, hadi yağmaya başlayalım. Open Subtitles حسناً، لنبدأ النهب.
    Ulusal Muhafızlar tarafından alınan sert önlemlerin ülkede devam eden yağmanın engellenmesinde 3. gecede başarısız olmasının ardından Başkan gün batımından şafağa kadar sürecek zorunlu sokağa çıkma yasağı ilan etti. Open Subtitles الرئيس أصدر أمرا بحظر التجوال في المساء بعد فشل الجيش في حملته لفرض النظام ضد أعمال النهب لليلة الثالثة في أنحاء البلد
    Yayılan Yağmacılık devam ediyor. Open Subtitles استمرار النهب الواسع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more