Uzun uçak yolculuğu rahatsız etmişti. Erken kalkıp teftişe gidecektim. | Open Subtitles | فارق التوقيت أرهقني، لكنني إستطعت النهوض والجري في الصباح الموالي |
Artık ayağa Kalkma zamanı, beyler. | Open Subtitles | ستنتهي الفيزياء الالمانية. حان وقت النهوض, ايها السادة |
Yenik bir düşman tekrar Kalkabilir, ama barış yapılan, tamamen yenilir. | Open Subtitles | تاريخ اذاعة الحلقة مارس 9, 2012 عدو صريع يمكنه النهوض مرة اخري لكن العدو الاصلح هو المنهزم فعلا |
Orada yatıp durmasana çatlak karı, Kalkmama yardım et. | Open Subtitles | لا تستلقي فقط هكذا أيتها البقرة البلهاء ساعديني على النهوض |
Gün doğunca Kalkmak, gün batınca yatmak mı diyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعني النهوض عند شروق الشمس والنوم عند غروبها ؟ |
Yorganın altındaydım, Simon. Ve şimdi Kalkamıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت تحت الغطاء طول الوقت سايمون و أنا لا أستطع النهوض كذلك. |
Kalkmaya çalışır, sedye devrilir, ön dişini kırarsa, bu davadır. | Open Subtitles | إن كان يحاول النهوض من على الفراش المتحرك وسقط انكسرت اسنانه الأمامية هذه دعوى قضائية |
Sizden nazikçe yerlerinizden kalkıp uçağın arka tarafına gitmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | نطلب منكم بلطف النهوض من مقاعدكم والإنتقال إلى مؤخرة الطائرة. |
Hayır, yani... Hemen kalkıp şu kapıdan çıkıp bir daha dönmeyecek birisi. | Open Subtitles | لا، مجرد شخص يستطيع النهوض فوراً والخروج من ذلك الباب بلا عودة |
10 dakika köpeğime sarılmak gibi ya da yataktan kalkıp bir kere etrafta yürümek gibi. | TED | أشياء مثل احتضان كلبي لمدة 10 دقائق أو النهوض من السرير والمشي حول الحي لمرة واحدة |
Beki de Kalkma zamanı gelmiştir, ha? | Open Subtitles | ربما هو وقت النهوض من السرير ؟ |
Artık Kalkma, yada dikilme zamanı bugünlerde her ne deniyorsa | Open Subtitles | 'حان وقت النهوض... أو 'كن رجلا مهما كانت العبارة المستخدمة هذه الأيام |
Peki, son konuşamamdan beri aramıza yeniler katılmış, gupilerin hepsi ayağa Kalkabilir mi? | Open Subtitles | الآن بعضكم جديد بالشركة منذ أخر مرة تحدثت معكم على المبتدئين النهوض |
Kalkabilir miyim, efendim? | Open Subtitles | هل يمكننى النهوض الأن , يا سيدي؟ |
Koltuktan Kalkmama yardım edebilirsen... | Open Subtitles | هل يمكنك أن تساعدني على النهوض من الأريكة |
Kalkmama yardım etmen lazım. Burada kaldım galiba. | Open Subtitles | أنا بحاجة لك كي تساعدينني في النهوض أظن أنني علقت في هذا الوضع. |
Erken Kalkmak sorun değil, ben de çöpçülük işi buldum. | Open Subtitles | حسناً, لا أمانع النهوض باكراً لأنجز عملي الذي يقضي برمي النفايات |
İnsanlar ayağını kaydırabilir ama yapman gereken tekrar ayağa Kalkmak ve ertesi sabah işlerine kaldığın yerden devam etmektir. | Open Subtitles | الناس قد يدفعوك للأسفل, ولكنّ عليك النهوض وأن تذهب للعمل في صباح اليوم القادم |
- Hayır. Bir şeyler oluyor. Sabahları Kalkamıyorum. | Open Subtitles | كلا ولكن هناك شيء غريب فيها,لا استطيع النهوض في الصباح وينتابني شعور غريب |
Mahkeme salonunu göle çeviririm korkusuyla ayağa Kalkmaya cesaret edemedim. | Open Subtitles | لم أجروء على النهوض خائفاً أن أترك بركة في قاعة المحكمة |
Tamam, ayağa kalkabilirsin. Allahın cezası geri çekil! | Open Subtitles | كل شئ على مايرام تستطيع النهوض الأن , اللعنة تراجعوا |
Hadi, Kalkmana yardım edeyim. | Open Subtitles | أنتِ بخير يا صغيرتي هيا ، سأساعدكِ على النهوض |
Şimdi Kalkmasına yardım et ki ilişkimizde hâlâ umut var sansın. | Open Subtitles | ساعده الآن على النهوض حتى يظن أنه مازال هناك أمل في علاقتنا |
Bebeğim, neden bu kadar erken kalkman gerekiyor? | Open Subtitles | حبيبي ، لماذا عليك النهوض مبكراً؟ |
Önce bana yardım et, kalkayım. Sonra birlikte gideriz. | Open Subtitles | ساعدني على النهوض أولاً و بعدها نذهب معاً |
Sanırım bacaklarım kırıldı. Ayağa kalkmayı deneyeceğim. | Open Subtitles | أعتقد بأن ساقاي قد كسرتا سأحاول النهوض |
Cole, kalkmalısın. | Open Subtitles | كول، عليك النهوض. |
Dans edemem ama kalkabilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع الرقص ولكن أستطيع النهوض |