Bu tür boktan işlerle başımız derde girdi. | Open Subtitles | كلنا لدينا هذه النوعيه من المشاكل المقرفه |
Benzer şekilde, tür ayrımcıları, kendi türünün menfaatlerinin diğer türlerin menfaatlerinden daha önemli olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | وبالمثل، النوعيين يسمحون للمصالح النوعيه الخاصة بهم لتتعدى أكبر مصالح أعضاء الأنواع الأخرى. |
Bu anlayış olsa olsa bir tür ayrımcısına ait olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون هذا التصور الوحيد عن النوعيه. |
Bu tür şeyleri anlamaz o. Pek umursamazdım. | Open Subtitles | هي لا تحصل علي تلك النوعيه من الامور أنا لا أَقْلقَ حوله |
O tür birine benzemiyorsun. | Open Subtitles | لم اقل انك سهله الانصياع لا تبدين من هذه النوعيه |
Bu tür saflıklara gelemem. | Open Subtitles | لا أستطيع تحمل هذه النوعيه من قليلي الخبرة |
Bu yeni tür haince yayılıyor. | Open Subtitles | هذه النوعيه الجديده التى تنتشر بالتدريج |
- O tür bir adama benziyor muyum? | Open Subtitles | - هل أبدو مثل هذه النوعيه من الأشخاص |
Öyle, çünkü sen o tür adamlardan değilsin. | Open Subtitles | -نعم أظن هذا -لأنك لست من هذه النوعيه |