- Bu tür bir sorumluluk için gerçekten hazır olduğu düşünüyor musun? | Open Subtitles | هَلْ تَعتقدينُ حقاً بأنّك مستعدّه لهذا النوعِ مِنْ المسؤوليةِ؟ |
Bu tür bir stresle bas edebilecek durumda mı? | Open Subtitles | هل هو قادر على تحمل هذا النوعِ مِنْ الضغط؟ |
Bu tür bir sorumluluğa hazır olduğunu mu sanıyorsun gerçekten? | Open Subtitles | هَلْ تَعتقدينُ حقاً بأنّك مستعدّه لهذا النوعِ مِنْ المسؤوليةِ؟ |
Biz bu tip olaylarla her zaman karşılaşıyoruz. | Open Subtitles | لاتقلق. نُعالجُ هذا النوعِ مِنْ الشيءِ كُلّ الوَقت. |
Biliyorsun, bu tip davranışlar cinsel taciz olarak değerlendiriliyor. | Open Subtitles | أتعرف، هذا النوعِ مِنْ السلوكِ قد يصنف على أنه تحرش |
Genelde daha az esnek eklemleri olan senden yaşlı kadınlarda görülür bu tarz bir problem. | Open Subtitles | تعاني النِساء الأكبر سنّاً عادة لان مفاصلهم مش مرنة عندك هذا النوعِ مِنْ المشكلةِ |
Şimdi, Ursula,Böyle bir aşk çok kısa sürer. Sonra sıkılırsın. | Open Subtitles | الآن، أورسولا، ذلك النوعِ مِنْ الحبِّ سيذهب بسرعة وسَتَتجاوزُين الأمرَ |
İşte bu ortakların bir züppe olduğunu düşünmelerini sağlayacak türden bir davranış. | Open Subtitles | وهو بالضبط ذلك النوعِ مِنْ السلوك الذي يَجْعلُ الشركاءَ يَعتقدونَ أنك أبله |
Eğer uçurumdan düşersek, bu laboratuar bu tür bir, düşüşü kaldırmak için yapılmadı. | Open Subtitles | إذا نَذْهبُ على الحافةِ، هذا المختبرِ كَانَ لا يَبْني لأَخْذ ذلك النوعِ مِنْ السقوطِ. |
O tür bir gücüm yok. | Open Subtitles | أنا ما عِنْدي ذلك النوعِ مِنْ القوَّةِ. |
O tür bir kardeş değil. | Open Subtitles | هو لَيسَ ذلك النوعِ مِنْ الأَخِّ. |
- Bizim o tür bir ilişkimiz yok. | Open Subtitles | - نحن ما عِنْدَنا ذلك النوعِ مِنْ العلاقةِ. |
Bu o tür bir termometre değil. | Open Subtitles | هو لَيسَ ذلك النوعِ مِنْ المحرارِ. |
713'ün en önemli davasıydı ama ...neredeyse bu tür bir şehire sızma olayı imkansız gibiydi. | Open Subtitles | هم كَانوا أولوية قصوى لدي 713 مُنذُ ذلك الوقت لَكنَّه كَانَ تقريباً بشكل خاص في المناطق الريفيهِ هذا النوعِ مِنْ التسرّبِ الحضريِ غير مسموعُ |
Genellikle eşlerinin bu tip davranışlarına tolerans gösteren kadınlar... ..özsaygılarının olmayışından muzdariptir. | Open Subtitles | عادة نِساء الذي يَتحمّلُ هذا النوعِ مِنْ السلوكِ مِنْ أزواجِهم يَعاني مِنْ قضايا إحترامِ الذات المنخفضةِ. |
Ve Donna bu tip sürprizleri sevmez. | Open Subtitles | هي لَنْ تَحْبَّ ذلك النوعِ مِنْ المفاجأةِ. |
Bu tip kurumlar suçlular tarafından iyi bilinir, tamam mı? | Open Subtitles | هذا النوعِ مِنْ المؤسسةِ هَلْ مشهور مجرمونُ، موافقة؟ |
Bu tip durumlar neredeyse her zaman yakınından gelir. | Open Subtitles | ذلك النوعِ مِنْ القضايا دائماً ما يثبت تورط شخص قريب |
- Maximilian. - Hmm? neden bu tarz bir kadın için kendine işkence ediyorsun? | Open Subtitles | ماكسيمليان، لماذا تعذّبُ نفسك مع ذلك النوعِ مِنْ النساء؟ |
Burası o tarz bir yer değildir. | Open Subtitles | هو لَيسَ ذلك النوعِ مِنْ المكانِ. |
Ochô, sen neden Böyle bir dövme yaptırdın? | Open Subtitles | اوشو، الذي عِنْدَكَ هذا النوعِ مِنْ الوشمِ؟ |
Normalde Böyle bir teklifi kabul etmezdim, ama getirisi çok büyük. | Open Subtitles | أنا لا عادة فكّرَ بك لهذا النوعِ مِنْ المهمةِ، لَكنَّه يَدْفعُ بالأحرى حَسناً. |
Söylediğin türden bir elektrik şokunun izi yok. | Open Subtitles | - غير عادى لكن لا شيءَ يشير إلى ذلك النوعِ مِنْ الصدمةِ التى تخبرنا |