Eğer onu bu kadar çabuk affedersen, bazı insanlar, söylediklerinin haklı bir yanı olduğunu düşüneceklerdir. | Open Subtitles | إذا عفَوت عنه بهَذه السُرعه قَد يظُن بعض النَاس بأنَه يُوجد بعضْ الحقَائِق في مَا قالهْ |
Bazı insanlar, bazı inatçı ve önyargılı insanlar hala Kraliçe ile olan evliliğimin geçerliliğine razı olmuyorlar. | Open Subtitles | بَعض الأخطَاء يرأسها بَعض النَاس المُتحيِزين، الذِين مَازالِو غِير مُستعدِين لِقبُول صِحة زَواجِي مِن المَلِكه |
İnsanlar, İngiltere Kralı'nın dönek olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | إذهَب وأخبِره النَاس سيَعلمِون بِأن ملِك إنجِلترا يَتغير بِسهولَه |
İnsanlar etrafta başıboş dolaşan dinozarlar olduğu ile ilgili bizi arıyor | Open Subtitles | النَاس يتَصلون ويبلَغوا عن ديناصورات طليقة في المبنى |
Dinle, Burada insanlar ölüyor.Buraya getirebileceğiniz her şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنصِت النَاس يموتون هنا أحتاج إلى جميع قوَاتك عليك أن تأتي إلى هنا |
Bunu yayınladığın anda polisler yerini bulup kapatacaklar, en azından insanlar bütün hikayeyi öğrenmiş olur. | Open Subtitles | في اللحظَه التي ستنشر أن هُناك مخَرج، ستجده الشُرطة، وتُغلقُه، ولكن على الأقَل النَاس ستعرف القصّة كامله. |
Belki insanlar hala yolda geliyorlardır. | Open Subtitles | ربّما لا يزال النَاس في طريقهِم إلى هُنا. |
İnsanlar nadiren gider, nadiren zengin olurdu, kaderlerinden asla kurtulamazlardı. | Open Subtitles | النَاس فيه نادرا ما يرحلون، ونادرًا ما يُصبحون أغنياء، لم يحصلوا على الكثيِر من الحَياة. |
Bazı insanlar aylarca hatta yıllarca hiçbir şey hatırlamayabiliyor. | Open Subtitles | بعض النَاس من المُمكن أن يفقدو لأشهُر، سنين. |
Ama burada bu insanlar yalnız öldüler. | Open Subtitles | ولكن هؤلاء النَاس هُنا يمُوتون وحيدون. |
- Sadece kaçmaktan zevk aldığım insanlar. | Open Subtitles | فقَط النَاس التي أنا سعيده لأتفاداهُم. |
İnsanlar onu her şey için suçluyor! | Open Subtitles | ! بعَض النَاس سيلِومَها علَى كُل شيء |
Eğer Elizabeth için iyi bir evlilik arayışını daha da ertelersek, insanlar her zamankinden fazla konuşacaklar. | Open Subtitles | إذَا تَأخرنَا فَتره أطَول لِلعِثور علَى زَوج جَيِد لِـ "إليزابيث" النَاس سوَف يَتحدثِون، أكثرَ ممَا همَ يتَحدثِون الأن بِالفعَل |
İnsanlar hata yaparlar. | Open Subtitles | النَاس يُخطئون. |
Division Street de, ne yapacağını bilmeyen evsiz insanlar dolu. | Open Subtitles | أتعلمين، هُناك على الأقَل مجموعة من النَاس يعيشون في خيَام على شارع (ديفيجن) الأن |
İnsanlar evsiz insanlar gördüklerinde derler ki: | Open Subtitles | النَاس يرون بعَض المُشرّديِن |
Suzy... İnsanlar korkuyorlar, bu yüzden dikkatlerini veriyorlar. | Open Subtitles | (سوزي)... النَاس خائفُون، إنهُم يصغُون. |
İnsanlar firar ediyorlar. | Open Subtitles | النَاس تخرُج. |